Türkiye’nin en küçük müzesi Müze Kumbaram: 29 metrekarede 2 bin eserlik koleksiyon
Müze Kumbaram Müdürü Özlem Dengiz Uğur, Türkiye’de mikro müzecilik faaliyetine örnek olan Müze Kumbaram hakkında bilgi verdi. Müze Kumbaram ve kumbaralar üzerine konuşan Müdür Özlem Dengiz Uğur, “Türkiye’nin en küçük müzesiyiz” dedi.
Müze Kumbaram Müdürü Özlem Dengiz Uğur, Müze Kumbaram’ın, kurucu Ali Armağan Daloğlu’nun 1970’li yıllarda çocukken katıldığı resim yarışmasından kazandığı ahşap bir kumbaradan başlayan biriktirme merakının, koleksiyonculuk ve müzecilik üzerine yaptığı çalışmalara ilham kaynağı olması üzerine ortaya çıktığını belirterek, “Bir mikro müze örneğiyiz. Yani Türkiye’nin en küçük müzesiyiz. Sadece 29 metrekarelik bir alandayız” dedi.
GEÇMİŞİ 1970’Lİ YILLARA DAYANIYOR
Müze Kumbaram Müdürü Özlem Dengiz Uğur, Müze Kumbaram hakkında gazetemize yaptığı açıklamada, “Müze Kumbaram, Ankara’nın bir mikro müzesi. 12 Nisan 2021’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanarak kurulduk. Türkiye’deki bütün müzelerde olduğu gibi bir devlet müzesine; Etnografya Müzesi’ne bağlıyız. Bir mikro müze örneğiyiz. Yani Türkiye’nin en küçük müzesiyiz. Sadece 29 metrekarelik bir alandayız.
Müze Kumbaram’ın başlangıç öyküsü 1970’li yıllara uzanıyor. Öykünün kahramanı bir ahşap kumbara. Müzemizin kurucusu Ali Armağan Daloğlu, ilkokul yıllarında bir bankanın düzenlediği resim yarışmasına katıldığında bu kumbarayı kazanmış ve saklamış. Ali bey aynı zamanda benim hem mimarlık hem de müze eğitiminden arkadaşım. Bizi buluşturan bu arşivcilik ve biriktirme. Onun sakladığı ve biriktirdiği kumbara koleksiyonu daha sonra Ankara Üniversitesi’nde yüksek lisans yaparken bir ödev esnasında ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
MÜZEDE 2 BİNDEN FAZLA KUMBARA MEVCUT
Müze Kumbaram’ın sadece kumbara ile sınırlı kalmadığını ve kumbarayı metafor olarak kabul ettiğini aktaran Özlem Dengiz Uğur, “Müzemizde 2 binden fazla kumbaramız var. Kumbaralarda özellikle bankaların örnekleri mevcut. Bunlara finans kumbaraları deniyor. Geçmişten en çok örneklerini Etibank, İş Bankası ve Ziraat Bankası kumbaralarında görülüyor. Özellikle çocuklara biriktirme ve tasarruf yapma kültürü ve bilinci kazandırılmaya çalışılıyor.
Türkiye’de biz kumbaralarla bankalar sayesinde tanışıyoruz belki ama yurtdışında 19’uncu yüzyıldan itibaren süs ya da hediyelik kumbaralar diyebileceğimiz çok fazla kumbara örnekleri var. Bu tür finans dışında kumbaraları ve her türlü kumbaraları, fotoğrafları veya benzer dergileri de arşivimize katmaya çalışıyoruz. Bu tür finans dışında kumbaraları da koleksiyonumuza katarken aynı zamanda her türlü kumbaraları fotoğrafları veya benzer dergileri de arşivimize katmaya çalışıyoruz. Yani biriktirme kültürü üzerine kültürel mirası, kültürel belleği gelecek kuşaklara aktarabilme adına her türlü dokümanı arşivlemeye onu belli bir kurgu içinde koleksiyonumuza katmaya çalışıyoruz” dedi.
BİR KUMBARA DA POSTA KUTULARI
Müze Kumbaram’ın önemsediği bir diğer değerin kartpostalları olduğunu dile getiren Özlem Dengiz Uğur, “Posta kutularının da bir tür kumbara olarak düşünüyoruz ve posta kartlarına önem veriyoruz. Her yıl seçtiğimiz bir müzenin kartpostallarını 100 müzeye veya ilgili kurum kuruluşlara göndermeye çalışıyoruz. 2022 yılında bizim de bağlı olduğumuz Etnografya Müzesi’ni, bu yıl ise Cumhuriyetin 100’üncü yılı olması sebebiyle Cumhuriyet Müzesi’ni seçtik. Aynı zamanda İllüstrasyon Sanatçısı Hakan Keleş’in dijital haklarını bize bağışlamış olduğu bir illüstrasyon çalışmasını da kart olarak hazırlayıp bu yılki müzelerimize de bu kartları göndereceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.