Türkiye’de bir ilk: Sanat adına ne varsa hepsi bizde
Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği adını birçok kişinin ilk kez duyacağı bir meslek birliği. Türkiye’de ilk olan derneğin amacını ve çalışmaları anlatan Başkanı Prof. Dr. Alabey Karoğlu, “Sanat adına ne varsa hepsinde varız. Bu benim kızılelmam” dedi.
Prof. Dr. Alaybey Karoğlu, başkanı olduğu Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Karoğlu, kültür ve sanatta ulusal ve uluslararası düzeyde ‘bilim kurulu’ niteliği taşıdıklarını söyledi.
Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği, Türkiye ve diğer ülkelerden 300’den fazla akademisyenin destek vermesiyle kuruldu. Yeni kurulan dernek için Prof. Dr. Alabey Karoğlu, Türkiye’de kültür ve sanat alanında ‘bilim kurulu’ niteliğinde olduklarını ve amaçlarının Türk dünyası kültür ve sanatını korumak, geliştirmek, ulusal ve uluslararası düzeyde temsil etmek ve bu alanda gelecek kuşakların yetişmesine katkı sağlamak olarak ifade etti. Karoğlu, “Sanat adına ne varsa hepsinde varız. Bu benim kızılelmamdı. Ülkemizin ve Türk dünyasının kültür ve sanatına katkıda bulunmak noktasında ne gerekiyorsa her türlü fedakârlığı tüm sanatçı ve akademisyen arkadaşlarımızla yerine getireceğiz. Türkiye Cumhuriyet’inin 100’üncü yılını idrak ediyoruz. Bu yüzüncü yılda kültür ve sanat alanında çok büyük atılımların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bunu yapamazsak gelecek Türk yüzyılı cılız kalır diye düşünüyorum” dedi.
TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR VE SANATINI YAŞATACAKLAR
TDGSB Başkanı Prof. Dr. Alabey Karoğlu, derneğin kuruluşuna yönelik fikrini yaklaşık 10 yıl önce bir medya kuruluşunun kendisi hakkında çektiği belgeselde dile getirdiğini belirterek, “ Türkiye’de sanatla ilgili organizasyonlar çok dağınık bir şekilde bulunuyor. Bizim 300’den fazla akademisyenin destek vermesi ve bazı zorluklardan dolayı 35 kurucu üye imzası kurulan birliğimizde amacımız Türk kültür ve sanatını geliştirmek, bunu uluslararası düzeyde belirli bir seviyede temsil hatta gelecek kuşakların yetişmesine katkı sağlayarak Türk kültür ve sanatının gelişmesine güç vermek. Birçok alanda ki gelişmelere kültür ve sanat yoluyla katkı sağlamak. Aynı zamanda Türkiye’de ve Türkiye dışındaki çeşitli ülkelerde bulunan kültür ve sanat toplulukları arasında kültürel ve sanatsal ilişkileri artırmak ve Orta Asya’dan günümüze kadar gelen farklı sanatların tanıtılmasına katkıda bulunmaktır” dedi.
BİLİM KURULU NİTELİĞİNDEYİZ
Prof. Dr. Alabey Karoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti; “Sanat adına ne varsa hepsinde varız. Bu benim kızılelmamdı. Ülkemizin ve Türk dünyasının kültür ve sanatına katkıda bulunmak noktasında ne gerekiyorsa her türlü fedakârlığı tüm sanatçı ve akademisyen arkadaşlarımızla yerine getireceğiz. Türkiye Cumhuriyet’inin 100’üncü yılını idrak ediyoruz. Bu yüzüncü yılda kültür ve sanat alanında çok büyük atılımların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bunu yapamazsak gelecek Türk yüzyılı cılız kalır diye düşünüyorum. Bu alanda ülkemizin ‘bilim kurulu’ denebilecek yetkin hocalarla birlikteyiz.”
ORTAK VE GÜÇLÜ ADIMLARLA İLERLENECEK
Karoğlu, Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği’nin çalışmaları hakkında ise şu bilgileri verdi; “Uluslararası dergi ve kitaplar çıkarmayı düşünüyoruz. Şahsi olarak da Türk dünyası sanatçılarını ve Türk dünyası ülkelerinin sanatlarını bir kitapta toplayacağım. Bireysel ve toplumsal olarak sanatla ilgili karşılaşılan güçlükler karşısında gerekli danışmanlık ve bilirkişilik hizmetlerini verme noktasında da katkılarımız olacak. TDGSB olarak önümüzdeki günlerde Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi gibi kurumlarla protokoller imzalamak için görüşme gerçekleştireceğiz.
Böylece ortak ve güçlü adımlarla ilerlemeye çalışacağız. Çünkü biz amaçlarımızda da belirttiğim gibi Türk sanatının gelişimine katkıda bulunmak, onu tanıtmak gibi saydığım birçok amacımız var. Ayrıca bu Türk devlet ve topluluklarıyla ve Türkiye’deki çeşitli kurumlara çeşitli resim yarışmaları uluslararası düzeyde bienallar, sempozyumlar gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Müzelerin gelişmesine ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmayı düşünüyoruz. Türk dünyasında ki yani Balkan ülkelerinde ki Türk topluluklarından, Orta Asya ve Orta Doğu’yu kapsayacak şekilde sanatçıları daha önce Ankara’da bir araya getirmiştik, yine getireceğiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.