Türkiye'de orman yangınları azaldı: Piknikler belirlenen alanlarda yapılmalı

Gazetemize konuşan TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz Türkiye’de yaşanan orman yangınları hakkında istatistikleri paylaştı. Türkyılmaz, “ 2021 yılındaki Antalya ve Muğla yangınlarını istisna tutarsak, Türkiye’de yıldan yıla yangın adetlerinde ve alanlarında bir azalma söz konusu. 2021’de bu yangından önce bin 663 hektarlık bir alan yanmış. 2022’de ilk 6 aylık dönemde 193 adet orman yangınında 5 bin 798 hektarlık bir alan yanmış. 2023 yılı ilk 6 ayında ise hem adet azalmış, 559 adete inmiş hem de alan çok ciddi anlamda azalmış, 671 hektarlık bir alan şu ana kadar ki süreçte orman yangını ile karşı karşıya kalmış” dedi.

Orman yangınlarında yanan arazilerin yasal güvence altında olduğunu belirten Başkan Hasan Türkyılmaz, çıkan tüm yangınların yüzde 90’ının insan kaynaklı çıktığını, vatandaşların pikniği belirlenen alanlarda yapması ve tedbirleri dikkate alması gerektiğini de sözlerine ekledi.

“ORMAN YANGINLARINDA AZALMA SÖZ KONUSU”

TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz 2021 Antalya ve Muğla’daki orman yangınları istisna tutularak, orman yangınlarında azalma söz konusu olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de yıldan yıla yangın adetlerinde ve alanlarında bir azalma söz konusu. 2021’de bu yangından önce bin 663 hektarlık bir alan yanmış. 2022’de ilk 6 aylık dönemde 193 adet orman yangınında 5 bin 798 hektarlık bir alan yanmış. 2023 yılı ilk 6 ayında ise hem adet azalmış, 559 adete inmiş hem de alan çok ciddi anlamda azalmış, 671 hektarlık bir alan şu ana kadar ki süreçte orman yangını ile karşı karşıya kalmış. Öncelikle şunu ifade etmek lazım 2021 yılının çok olağanüstü küresel ısınma, iklim değişikliği ve dünyayı etkisi altına alan bir sert iklimin etkisiyle Türkiye bunun acı reçetesini ödedi” dedi.

ANAYASAL GÜVENCE ALTINDA

Başkan Türkyılmaz, orman yangınlarında yanan arazilerin her yıl imara açıldığı veya orman dışı bir amaçla kullanılacağına yönelik dezenformasyon olduğuna dikkat çekerek, “ Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 169. maddesi devleti bu noktada aynı yıl içinde yanan alanların ağaçlandırılmasını ve orman alanlarında daraltma yapılamayacağını söylüyor. Yanan tüm alanlar aynı yıl içerisinde ormanlaştırma maksatıyla çalışmalar başlatılır. Öncelikle yangınlar kontrol altına alınır. Sonra soğutma faaliyetleri ve saha temizliği yapılır. Arkasından ekim ve dikimle beraber aynı alanın ormanlaştırılması gerçekleştirilir. 2021’de Antalya ve Muğla dahil olmak üzere yanan 139 bin 503 hektarlık alanı halkımızı doğru bilinçlendirme adına basınla birlikte seyahate davet ediyorum. 139 bin 503 hektarlık alanın tamamında saha temizlikleri tamamlandı. Ekim yapılması gereken yerlerde tohum ekimi yapılarak, dikim yapılması gereken yerlerde de fidan dikimleri yapılarak ormanlaştırma çalışmaları tamamlanmış durumda. 3-5 yıl içerisinde de biz bu alanların tamamında biz tamamen yeşil örtüyü görmüş olacağız” şeklinde konuştu.

YÜZDE 90’I İNSAN KAYNAKLI

Türkyılmaz, orman yangınlarına sebep olan faktörlerden bahsederek uyarılarda bulundu. Türkyılmaz, “Çıkan tüm yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklı çıkmakta yüzde 10’u da doğal afetler ve kasıt gibi faktörlerle ortaya çıkmaktadır. Yani yıldırım, ormana bırakılan yabancı maddelerin güneş ışınları sebebiyle ateşe ve yanıcı maddeye dönüşmesi sebebiyle oluşmaktadır. Bu sadece Türkiye’nin değil, Dünya’nın da dikkat etmesi gereken bir istatistiktir. Tüm insanların yaşam alanı olan yeşil vatanın zarar görmemesi için yangın öncesi alınması gereken tedbirler söz konusu. Önce İlk olarak insanımızın şunu bilmesi ve uygulaması lazım. Devletin piknik alanı olarak belirlediği alanlar dışında hiçbir orman parçasında piknik yapmaması gerektiğini içselleştirmesi gerekiyor.

Devlet vatandaşın ihtiyacını düşünmüş ve bunun için Orman Genel Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü uhdesinde tabiat parkları, milli parklar ve konaklamalı ile konaklamasız orman parkları olmak üzere vatandaşın ihtiyacı için yasal şekilde alanlar belirlemiş. Buralarda ateşli piknik, ateşsiz piknik olmak üzere iki tanımla ihtiyaç gidermiş. İkincisi vatandaşlarımız seyahat ederken araçlarından ya da yaya olarak bulunduğu alanlarda yanıcı hiçbir maddeyi doğaya atmamalı. Çünkü kuraklıklar günden güne artıyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliği yaşadığımız bir çağda bulunuyoruz. O yüzden yabancı maddelerin doğaya atılması o güneş ışınları ve kuraklık sebebiyle yangına dönüşmekte ormanlar tahrip edilmektedir” ifadelerini kullandı.