Türkiye hedef büyütmeli

Türkiye hedef büyütmeli

Faizsiz finans uzmanları, halen aktif büyüklük açısından 7'nci sırada olan Türkiye'nin sahip olduğu potansiyelin yeterince değerlendirilmediğini ifade etti.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İslami Finans ve Katılım Bankacılığı Merkezi'nin hazırladığı rapora göre; halen aktif büyüklük açısından 7'inci sırada olan Türkiye'nin sahip olduğu potansiyel yeterince değerlendirilmiyor. Raporda, faizsiz finansın geliştirilmesinin hâlihazırda Türkiye'nin en üst seviyedeki öncelikleri arasında yer aldığı kaydedilerek, bu durumun ülkemiz nezdinde politikacılar ve iş çevrelerince dikkatli biçimde değerlendirildiğine vurgu yapıldı.

Rapora göre, günümüze İslami finans sadece Türkiye için değil diğer Müslüman ve Batılı ülkeler için de stratejik bir alan olarak görülmektedir. Faizsiz Finans Batı Avrupa'da; başta İngiltere ve Lüksemburg olmak üzere pek çok ülkenin de merkezileşmek istediği ekonomik bir saha olarak öne çıkmaktadır. Bu nedenle Türkiye'nin küresel İslami sektörde hem yurt içi hem yurt dışı piyasalarda payını artması için İslami finans ve katılım bankacılığı alanında yeni kurum ve kuruluşların yanı sıra iş birlikleri örgütlenmeli, insan kaynağına yatırımları yapılmalıdır.

İLK SUKUK İHRACI

Yine rapora göre; 2012 yılında gerçekleştirilen ilk sukuk (faizsiz bono) ihracı kayda değer bir yansıma oluşturdu. Böylece, ilk defa uluslararası İslami finans alanında kullanılan bir ürün bir devlet tarafından ihraç edildi. 2017 yılında da Hazine Müsteşarlığı sukuk konusunda çalışmalara başladı. Bu gelişmelerin neticesinde; Türkiye'nin dünyada 70 milyar dolara ulaşan sukuk piyasasından yüzde 10 olan pay alması beklenmektedir.

Rapora göre; 2014 yılından sonra İslami finans Hükümet tarafından desteklendi. Bu durumun arkasında sadece Hükümetin dünya görüşüne İslami finansın daha yakın olması bulunmuyor, aynı zamanda 2008 küresel finans krizi karşısından alternatif çözümler arayan küresel sermaye çevrelerinin katılım bankacılığı ve İslami finansa olan ilgisi de bu politikalarının çerçevesini çiziyor.

TÜRKİYE VARLIK FONU'NUN ÖNEMİ

İslami finansın stratejik bir sektör olarak öneminin artmasıyla 2015 yılında Türkiye'de faizsiz finansını Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu bünyesinde Uygulama Daire Başkanlığı adı altında yeni birim kuruldu. Yine 2016 yılında kurulan Türkiye Varlık Fonu'nun (TVF) kuruluş gerekçeleri arasında 'İslami finansman varlıklarının yaygınlaştırılması' da yer aldı.  Raporda, TVF ile Türkiye'de yapılacak olan altyapı projelerinde sukuk ihracının tercih edileceği bu sayede İslami finansın hacmi büyütüleceği kaydedildi. Yine sukuk ihracının özellikle Körfez ülkeleri ile İslami fonların oluşturarak bireysel ve kurumsal ilişkiler geliştirmek isteyen yatırımcıların önünün açılacağı vurgulandı. 

TÜRKİYE'DE KATILIM BANKACILIĞI

Faiz finansın bugünkü modern şekliye alternatif bir finansa sektörü haline gelmesi dünyada 1960'lı ve Türkiye'de ise 1980'li yılların ikinci yarısında başladı. Sektör günümüze kadar olan dönemde istikrarlı bir büyüme göstererek, toplam aktiflerini sürekli olarak arttırdı. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak küreselleşmenin hızlandığı son 20 yıllık dönemde ise faizsiz finans sektörü dünyada bir atılım göstererek konvansiyonel finans sektörünün oldukça ötesinde bir performans sergiledi.  2017 yılı itibariyle Türkiye'de ikisi kamuda (Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım) dördü özel sektörde (Kuveyt Türk, Albaraka Türk, Türkiye Finans Katılım ve TMSF bünyesinde bulunan bir banka) olmak üzere 6 adet katılım bankası mevcuttur. 

2014 yılında hazırlanan Türkiye'de Katılım Bakanlığı raporuna göre 2000'li yılların başında katılım bankacılığı bankacılık aktiflerinin sadece yüzde 2'sini ulaşırken, 2004 yılında buran yüzde 4,3 yükseldi. 2013 yılında işse bu rakam yüzde 6,1'e yükseldi. 2003-2014 yılları arasındaki bu rakamlar her ne kadar düşük gözükse de Türkiye'deki katılım bankacılığının büyüme hızı mevduat bankalarının üstüne bir büyüme gerçekleştirdiği görülüyor. 2016 yılı verilerine göre; Türkiye'deki İslami Bankalarının finansal varlıklarının 2016 yılı için büyüme hızı yüzde 22,4 ile dünya ortalamasının (yüzde 17,8) üstündedir.

Uğur DUYAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.