Türk Tabipleri Birliği’nden dikkat çeken açıklama: Beyin göçü sayısı gün geçtikçe artıyor
Türk Tabipleri Birliği ev sahipliğinde Sağlık emek-meslek örgütleri sağlık ortamının sorunlarını, çözüm önerilerini ve ortak mücadele stratejisini değerlendirdiği basın toplantısı gerçekleşti.
Sağlık emek-meslek örgütleri, sağlık ortamının sorunlarını, çözüm önerilerini ve ortak mücadele stratejisini değerlendirmek amacıyla, Türk Tabipleri Birliği’nin ev sahipliğinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında konuşan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Profesör Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Gitmek için bize başvuran hekim sayısı 1964’e ulaşmış durumda. Temmuz ayında 288, Ağustos ayında 315 sağlık çalışanının yurt dışında gittiğini söyleyebilirim. Bunlar bize ulaşan rakamlar” dedi.
“EMEK BİZİM, SÖZ BİZİM”
Gerçekleşen basın toplantısında konuşan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Profesör Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Sağlık alanında yaşadığımız yıkım hepimizi çok zor durumda bırakıyor. Toplumda gerçekten yoksulluğun, şiddetin artışı bizim sağlık alanında da bu yaşananları doğrudan hissetmemizi ve asıl yapmak istediğimiz sağlığı korumak ve toplumu sağlıklı kılma çabamızın da önünde engel oluşturuyor. Biz başından beri çok ciddi bir mücadele süreciyle sağlık alanında toplumun sağlığını korumak, çalışma ortamlarımızı, çalışma koşullarımızı iyileştirmek için çaba gösterdik. Burada yan yana durmanın ne kadar önemli olduğunu çalışma ortamlarında bir arada olduğumuz tüm çalışma arkadaşlarımızla mücadeleyi güçlendirdiğimizde de başarabildiğimizi gördük. 2021 sürecinde Türk Tabipleri Birliği olarak tüm emek örgütlerini ve meslek örgütlerini de katmaya çalışarak emek bizim söz bizim demiştik. Türkiye’nin dört bir yanında buluşmalar gerçekleştirmiştik” sözlerini kullandı.
AKTİF BAŞVURUSU SAYISI 1964
Beyin göçünün gün giderek daha fazla gerçekleştiğini vurgulayan Fincancı, “Bunun sonucunda da sağlık otoritesi Türkiye’de beyaz reform demek zorunda kaldı. Bu aslında bizim mücadelemizin başarısıydı. Fakat bu beyaz reform ifadesinin ardından her ne kadar bir nebze de olsun hani yaşam koşullarımızı biraz günü birlik iyileştirebilecek, düzenlemeler yapılmış olsa bile bunun geleceğe yansımadığını gördük. Geleceğe yansımaması da aslında genç meslektaşlarımızı, gençlerimizi kaybetmeyle sonuçlanmaya başladı. Dün paylaştık siz de görmüşsünüzdür. Gitmek için bize başvuran hekim sayısı 1964’e ulaşmış durumda. Temmuz ayında 288, Ağustos ayında 315 sağlık çalışanının yurt dışında gittiğini söyleyebilirim. Bunlar bize ulaşan rakamlar. Çünkü iyi hal belgesi olmadan da kabul eden ülkeler olduğunu biliyoruz ya da gidip bir süre sonra başvuruların olduğu durumlar oluyor. Bu kaygı verici. Çünkü geleceğe dair umudunuzu tüketen burada kalan meslektaşlarımızı da tüketen bir süreç. O yüzden bu mücadelenin hep beraber nasıl ki çalışma ortamlarımızla da birlikte, sağlığı var etmeye çalışıyorsak, toplumu sağlıklı kılmaya çalışıyorsak birlikte bir mücadeleyle, çalışma ortamlarımızı ve koşullarımızı iyileştirmenin mutlaka başarılması gerekiyor. Burada ancak hep birlikte durarak, yan yana durarak ve haklarımız için bu mücadeleyi güçlendirerek mümkün” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDET HER GÜN ARTARAK SÜRÜYOR”
Sağlık çalışanlarına karşı şiddetin her geçen gün giderek arttığını belirten Fincancı, “ Çünkü yoksulluk gittikçe derinleşiyor. Bu yoksulluktan hepimiz pay alıyoruz. Bu geçtiğimiz yıllarda mücadeleyle kazandığımız haklar da eriyip gidiyor ne yazık ki. Şiddet her gün artarak sürüyor. Silahlarla artık sağlık ortamlarına girip insanlara saldırıyorlar. Bu şiddetin yanı sıra bizim mesleki değerimizi yok sayan, itibarsızlaştırmaya dönük bir dilin yaygın biçimde kullanılıyor olması da hem bizi alandan uzaklaştırıyor hem de hastamızla aramıza girerek güven duygusunu ortadan kaldırıyor. Bu bizim toplumu sağlıklı kılma çabamızın da önünde ciddi bir engel uyuyor” şeklinde konuştu.
“ÇOK KIYMETLİ ADIMLAR ATABİLİRLER”
Son olarak basın mensuplarının bu konuda büyük bir etkisi olduğunu belirten Fincancı, “ Burada basın emekçilerinin de çok büyük rolü var. Çok kıymetli adımlar atabilirler. Sağlıkta şiddeti ortadan kaldırabilecek şiddete yönelik habercilik anlayışında da doğru adımlar atabilecek çabalara ihtiyaç var. Son dönemde biz birlikte mücadele etmeye başladıkça değişik haber dilleriyle karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek isterim” ifadelerine yer verdi.
Rüveyda Aslıipek / www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.