Türk dünyası kardeşliğini pekiştiriyor

Uluslararası Türk Teşkilatı’nın (TÜRKSOY) Türk Halklarının gönül birlikteliğini ve kardeşliğini güçlendirmek, ortak Türk kültürünü gelecek nesillere aktarmak ve dünyaya tanıtmak için çalışmakta olduğunu belirten TÜRKSOY Genel Sekreteri Prof. Dr. Düsen Kaseinov, TÜRKSOY’un Türk dünyası bilim adamı ve sanatçılarının tecrübe alışverişlerine imkân sağladığını dile getirdi.

Genç nesillere önem veriliyor

Türk halklarının ortak geçmişini; dil, edebiyat, kültür ve sanatını bir bütün halinde ele alan pek çok bilimsel çalışmaya imza atan TÜRKSOY, ortak Türk kültürünü geleceğe aktarmak ve dünyaya tanıtmak amacı ile kurulduğu biliniyor. TURKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov geçmiş dönemlerde Kurmangazi Almatı Devlet Konservatuarı’nda rektörlük yaptığını dile getirerek daha önce gençlerle çalışmalar yaptığını TURKSOY ‘da da birçok sanat adamının yanı sıra genç nesillerle çalıştıklarını ve TURKSOY’da istihdam edilenlerin gençlerden olmasına dikkat ettiklerini belirtti.

Türk kültürü büyük ve geniş

Genel Sekreter Kaseinov TÜRKSOY olarak Nevruz kutlamalarının geleneksel etkinliklerinin başında yer aldığını belirterek bunların yanı sıra Türk dünyasından fotoğrafçıları, ressamları, opera sanatçılarını, şairleri, medya mensuplarını, tiyatro gruplarını, dans ve müzik topluluklarını bir araya getirdiğini ifade etti. Sanatın her alanında faaliyet gösterdiklerini belirten Kaseinov, Türk kültürünün çok büyük ve geniş olduğunu Türk edebiyatına bu konuda ayrı bir önem vermek gerektiğini açıklarken Türk edebiyatının daha fazla tanınmasının gerekliliğini belirtti.

2018 yılı Cengiz Aytmatov Yılı olacak

Türk Dünyasının en önemli yazarlarının ismine ithafen yıllar ilan ettiklerini belirten Kaseinov, geçmiş yıllarda Türk tiyatro yazarı Haldun Taner, Türkmen mutasavvıf ve şair Mahtumkulu Firaki, şair, bilim adamı ve düşünür Yusuf Has Hacib gibi önemli ve değerli şahsiyetlerimizi tanıtmak adına isimlerine o yıllara ithaf ettiklerini söyledi. 2017 yılında ise  doğumunun 300. Yılında Azerbaycan edebiyatının önemli ismi Molla Penah Vagif’e ithaf edildiğini dile getiren Kaseinov, önümüzdeki yılda ise büyük ihtimal doğumunun 90. yılı olması nedeni ile Cengiz Aytmatov yılı olarak belirlemeyi düşündüklerini belirtti.

Kültür ve sanat hayatına renk katan uygulama

Yaptıkları diğer bir yenilik olan Türk Dünyası Kültür Başkentleri adlı projeye değinen Kaseinov, “Şehirlerimizin kültür ve sanat hayatına renk katan uygulama kapsamında; 2012 yılında Kazakistan’ın renkli başkenti Astana, 2013 yılında Türkiye’nin modern yüzü Eskişehir, 2014 yılında Tataristan’ın tarihi şehri Kazan, 2015 yılında Türkmenistan’ın kadim şehri Merv, 2016 yılında Azerbaycan’ın doğa harikası Şeki, 2017 yılında ise Hoca Ahmet Yesevi’nin yaşadığı topraklar olan Kazakistan’ın Türkistan şehri Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmiştir. Bu faaliyetler ile hem ülkelerimizin değerleri hem şehirlerimizin değerlerinin bilinip tanınmasında büyük katkısı olmuştur.” dedi. 2018 yılı kültür başkentinin ise bakanlar konseyi toplantısında alınan kararla açıklanacağını belirtti.

Ekonomik getirisi de var

Türk dünyası kültür başkentleri projesinin ülkelere aynı zamanda ekonomik getirisinin de büyük olduğunu belirten Kaseinov, “Örnek verecek olursak. Bu yıl başkentimizi Türkistan olarak belirledik. Eylül ayı itibari ile Türkistan’a gelen turist sayısı iki kat artmış. Daha bu yıl bitmedi. Verdiğim örnek sadece Eylül ayını kapsıyor. Bunun çok büyük bir etkisi vardır. Yıl bitmeden daha fazla turist çekeceğine inanıyoruz. Etkinliklerimiz halen devam etmektedir. Bu şehirlerde bulunan değerler hepimizin ortak değerleridir. Örnek verecek olursak Türkistan Hoca Ahmet Yesevi ile özdeşleşmiş bir şehirdir. Bu hepimiz için önemlidir.” dedi.

Kültür Başkentleri Birliği Kurulacak

Kültür başkentleri uygulamasının Türk devletleri arasında bir bütünleşme sağladığını belirten Kaseinov, “Sanatsal ve kültürel faaliyetlerimiz bu başkentlerde yerine getirerek, sanatçıları ve on binlerce kişiyi bu etkinliklere katılımını sağlayarak bir bütünleşme sağlıyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımızda ise kültür başkentleri birliği kurarak bu kentler kendi aralarında iş birliği yaparak etkileşimi artıracaklar. Bu önemsediğimiz ve üstünde çalışmalar yaptığımız faaliyetlerimiz arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu. Kültür Başkent’i sırasının Türkiye’de olduğunu belirten Kaseinov şimdiden Türkiye’den 5’e yakın şehrin kültür başkenti olmak için başvurduğunu belirtti.

Kültür alışverişi için bir fırsat

Türk kültürünü tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmayı amaçladıklarını dile getiren Kaseinov, Avrupa ülkeleri ile de temas kurduklarını ve etkinliklerini oralarda da sürdürmek istediklerini belirtti. Avrupa kültür başkentleri ile Türk kültür başkentleri arasında bir köprü kurulup etkileşimin olmasını amaçladıklarını belirten Kaseinov, bunun kültür alışverişi için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Medyanın önemi büyük

Batı dünyasının kültür elçileri olduğunu Türk dünyasında neden olmadığı konusunda da yorum yapan Kaseinov, Türk dünyası olarak kendi sanatçılarımızı desteklemiyoruz. Türkiye’de ünlü olan bir sanatçı Türkmenistan da bilinmiyor. Türkmenistan’ın en iyi sanatçısı Türkiye’de tanınmıyor. Bizim bunun için çabalamamız gerekiyor. Etkileşimi artırmamız ve geliştirmemiz gerekiyor.  Hep birlikte birlik olup bu konular üzerinde çalışmamız gerekiyor. Burada basının önemi büyüktür. Yıldızları yıldız yapan medyadır.” şeklinde konuştu.

Üstün hizmet ödülü büyük bir onur

Kaseinov, Türk dili, kültürü ve sanatının korunmasına sağladığı katkılar nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti “Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü”ne layık görülmüştü. Bu ödül hakkında da açıklama yapan Kaseinov, aldığı ödülün kendisi için büyük bir onur olduğunu, ödülü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun elinden aldığını ve Bakan Çavuşoğlu’nun TÜRKSOY ile yakından ilgili olduğunu, ödülü kendi için değil bütün Türk dünyası sanatçılarının emeği karşılığı olarak aldığını belirtti. Verilen emeklerin bu ödülle kıymetlendiğini belirten Kaseinov, müteşekkir olduğunu dile getirdi.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM