TSÜAB Başkanı Gençer'den "7 bin yıllık siyez buğdayı” haberlerine tepki

Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB)  son günlerde basında yer alan Türkiye’nin buğday sorununu gidereceği iddia edilen “7 bin yıllık siyez buğdayı” haberlerine tepki gösterdi. Arkeolojik kazılarda bulunan ve ekimine başlandığı iddia edilen buğdayın gerçeği yansıtmadığını belirten birlik, “Romantizme yer yok. Bu asılsız iddialarla tohumculuğumuzu geriye götürmeye, insanlığı da kıtlığa sürüklemeye çalışıyorlar. Fırsatçılara gün doğuyor. Teyit edilmeden haberleri yapılmamalı” dedi.

GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Kayseri Kültepe ilçesinde arkeolojik kazılarda çıkarılan küpte bulunan 7 bin yıllık siyez buğdayı tohumunun üretiminin Diyarbakır’da başlaması medya geniş yankı buldu.  TSÜAB Başkanı Yıldıray Gençer yapmış olduğu yazılı açıklama ile son günlerde basında yer alan “7 bin yıllık siyez buğdayı” haberindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi. 

ROMANTİZME YER YOK
Gençer, tohum ıslahçılarının 1925’li yıllardan beri yürüttüğü çalışmalar ile kuraklık ve diğer stres şartlarına ve hastalıklara dayanıklı, birim alandan daha yüksek verim ve kaliteli ürün almaya imkân tanıyan çeşitler geliştirdiğini belirterek,  “Tarımda hele ki tohumda romantizme yer yok. Acı gerçek şu ki o gördüğünüz fotoğraftaki başakların daneleri dolmayacak, o tarla sadece saman olarak biçilecek. Bu asılsız iddialarla tohumculuğumuzu geriye götürmeye, insanlığı da kıtlığa sürüklemeye çalışıyorlar” dedi. 

POPÜLER OLMAK İSTİYORLAR
“Popüler olmak isteyen herkesin ağzından tarım ve tohum çıkıyor. Atalık diye tabir ettikleri yerel çeşitler ve ondan üretilen ürünler iyi, yeni geliştirilen çeşitler ve onların ürünleri ise kötü olarak yaftalamıyor” diyen Gençer, teyit edilmeyen haberlerin medyada geniş yer bulmasına tepki gösterdi.

ANCAK KENDİNİZE YETER
Gençer sözlerini şöyle sürdürdü; “Islahçılarımızla yıllardır kuraklık dahil diğer stres şartlarına, hastalıklara dayanıklı, verimi yüksek, kaliteli çeşitler geliştirmeye, insanlığın geleceğinin garanti altına almaya çalışıyoruz. Siyez, kavılca, kırik, havrani, şahman, karakılçık gibi yerel ve genetik kaynak olan çeşitler ile ülkemizin buğday ihtiyacını karşılamamız mümkün değildir. Bu çeşitler yürüttüğümüz ıslah çalışmalarında gen kaynağı olarak kullanılıyor. Biz bu çeşitlerle üretim yapılmaz demiyoruz, yapabilirsiniz. Ancak ufak alanlarda, kendinize yetecek kadar ürün alabilirsiniz.” 

EKONOMİK VE BESLEYİCİ DEĞİL
“Bu üretim ekonomik ve besleyici değildir. Tüm halkı doyuracak buğdayı elde edemezsiniz. Bizim zaten buğday üretiminde artışa ihtiyacımız var. Bilimi, aklı bir köşeye koyar da bu romantizmin akışına kapılırsak işte o zaman ekmek değil 4 lira 14 lira da olur. Yerel tohumla üretildi, glütensiz vb. söylemleri ağzından düşürmeyen bu kişiler de yarın size ‘iyi tohumlardan ürettiğimiz ekmek, buyurun 50 lira’ diyerek o ekmeği satmaya çalışacak.”

FIRSATÇILARA GÜN DOĞUYOR
“Bakın internette ‘7 bin yıllık buğday tohumu adet 20 TL” diye ilan var. Bir tohumun 7 bin canlı kalması imkânsızdır. Canlılığını yitirmiş bir buğday tanesini 20 liradan satmaya başlamışlar. Aklımızı başımıza almamız okuduğumuz haberleri akıl süzgecinden geçirmemiz gerekiyor.”

Emrah Özcan/İLKSAYFA