Termal sular koronaya karşı etkili

Canpolat “Koronaya karşı koruyucu termal sularımıza özellikle risk grubundaki yaşlılarımızın gelmesini istiyoruz. Koronaya karşı direnç kazanmaları için bu sudan faydalansınlar. Termal sulara günde 3 defa giren, ağzını, burnunu o suyla sürekli çalkalayan ve bol proteinle beslenenler koronadan korkmasın. Korona Haymana’dan korksun. Canını seven, şifa bulmak isteyenleri Haymana’ya davet ediyoruz” dedi. 

Haymana’da 30 yılı aşkındır aile hekim olarak görev yapan Uzm. Dr. İsmet Canpolat, ilçedeki zengin minerale sahip ve bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan termal suların, ölümcül korona virüsüne karşı koruyucu etkisinin olduğunu söyledi.  

“EN İYİ KAPLICA SUYU”
‘Hidroloji’ yani ‘Subilimi’ alanındaki bilimsel çalışmaları ile de bilinen Canpolat, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesince yapılan araştırmalarda içinde barındırdığı mineraller bakımından "en iyi kaplıca suyu" olarak tescillenen Haymana’daki doğal sıcaklığı 42 derece olan termal suların, birçok hastalığa çare olduğunu; virüs, bakteri ve mantarları öldürdüğünü kaydetti.  

MAGMADAN GELEN SU ŞİFA SAÇIYOR 
Gazetemize konuşan Canpolat, Haymana’daki termal suların yerin 6 bin km altından yani magmadan geldiğini belirterek, “Haymana suyu tuzsuz ve tatlı suya karışmış radyoaktif madde içeriyor. Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde büyük etkisi olan ve kanseri önleyen radyoaktif flor, klor madde buradaki suda mevcut. Dünyada radyoaktif oranı en yüksek su 7.9 ng/lt ile buradadır. Dünya ortalaması en iyi termalde ise 3’iken Türkiye’deki bu oran 4’tür. Bu su aynı zamanda radyoterapi de yapıyor” bilgisini verdi.  

KAPLICALARI ÖNERDİ 
Haymana’daki zengin minerale sahip termal suların bağışıklık sistemini güçlendirici etkisinin olduğuna dikkat çeken Canpolat, “Buradaki termal su, bağışıklık sistemini güçlendirdiği için korona tipi, sars tipi, kuş gribi, domuz gribi tipi virüs ve enfeksiyonlarında en büyük avantajı sağlar. Çünkü bağışıklık sisteminiz güçlü olursa virüsü yenersiniz; ama bağışıklık sisteminizi güçlendirmezseniz o sizi yener. Ayrıca termal sularımız organlarımızı da besler. Suyumuz vücuttaki antioksidan maddeleri arındırıyor. Bu virüslerden ölen bütün kişiler bağışıklık sistemi zayıf olan insanlardır. Ben bu yüzden Haymana kaplıcalarını öneriyorum” dedi. 

TERMAL SU HASTALIKLARI ÖNLÜYOR 
Haymana’daki termal sular nedeniyle ilçede pek çok hastalığın çok az görüldüğü bilgisini de veren Canpolat şunları söyledi: “Böbrek yetmezliği Türkiye’de yüzde 3’iken Haymana’da bin 200’de birdir. Karaciğer yetmezliği Türkiye’de yüzde 2’yken bizde 2 binde birdir. Ankara’da geçtiğimiz yıllarda inflüenza salgını insanları mahvediyorken biz Haymana’da girip bile olmadık. Çünkü buradaki termal su vücudu yeniliyor. İnflüenza, domuz gribi, mers, H1N1, H5N9 olsun, ebola virüs olsun hiçbiri Haymana’da görülmedi.” 

KORONA HAYMANA’DAN KORKSUN 
Hiçbir virüsün 40 derecenin üstendeki bir sıcaklığa asla dayanamadığının altını çizen Canpolat, Haymana kaplıcalarına gelecek vatandaşlara şu önerilerde bulundu: “Koronaya karşı koruyucu termal sularımıza özellikle risk grubundaki yaşlılarımızın gelmesini istiyoruz. Koronaya karşı direnç kazanmaları için bu sudan faydalanmalarını istiyoruz. Termal sulara günde 3 defa giren, ağzını, burnunu o suyla sürekli çalkalayan ve bol proteinle beslenenler koronadan korkmasın. Korona Haymana’dan korksun. Canını seven, şifa bulmak isteyenleri Haymana’ya davet ediyoruz.”

OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA-