Tarihteki en büyük salgında normal hayata dönüş nasıl oldu?
Bundan 100 yıl önce koronavirüs gibi dünyayı saran İspanyol Gribi, iki yıl boyunca üç büyük dalga halinde sürdü ve 50 milyon can aldı. Bir asır önceki bu salgın, tedbirlerin zamanından önce gevşetilmesinin nelere mal olabileceğini gösteriyor.
Tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs salgınına karşı ülkeler mücadelelerini sürdürüyor. Türkiye başta olmak üzere koronaya karşı sıkı tedbirler alan ve bu zorlu süreçte gevşeme göstermeyen ülkelerin vaka sayıları ile ölüm oranlarında ciddi azalmalar yaşanmaya başladı. Koronayla mücadelede bu günlerde sevindirici gelişmeler yaşanırken, önlemlerin gevşetilmesinin yeni dalgalara yol açabileceğinden korkuluyor. Tarihte yaşanan salgınlarda, virüsün tam kontrole alınmadan tedbirlerin erkenden gevşetilmesinin korkunç sonuçlara yol açtığı örnekleriyle hatırlatılıyor.
Uzmanlar, yaklaşık 100 yıl önce ilk olarak Avrupa’da sonra dünyanın pek çok ülkesinde görülen İspanyol Gribi salgınının iki yıl boyunca üç büyük dalga halinde sürdüğü ve 50 milyon insanın yaşamına mal olduğunu kaydederek, adeta bir yıkıma neden olan bu olaydan iyi bir ders çıkarılması gerektiğini belirtiyor.
Koruyucu Tıp ve Hijyen adlı bilimsel bir derginin 2020’nin Nisan sayısında İspanyol Gribi salgının dünyada yol açtığı olumsuzluklarla ilgili bir araştırma yayımlandı. Dergideki yer alan veriler, 1918 yılının Mart ayında baş gösteren salgının ilk altı ay içinde ciddiyetinin tam anlaşılamamasına ve dünyanın dört bir yanına yayılmasına rağmen, Ağustos ayından itibaren uygulanan önlemlerle Aralık ayı civarında kontrol altına alındığını gösteriyor.
Ancak, önlemlerin zamansız gevşetildiği ülkelerde virüs üçüncü bir dalga halinde yeniden yayılarak binlerce insanın daha ölümüne sebep oluyor ve 1920 yılına kadar devam ediyor.
İLK VAKA ABD’DEKİ KANSAS’TA YAŞANDI
“İspanyol Gribi” adıyla anılmasına rağmen tarihte kayıt altına alınmış ilk vaka, 1918 yılı 4 Mart günü ABD'de Kansas'da yaşanıyor. Fuston kampında aşçı Albert Gitchel ateş, baş ağrısı ve öksürük şikayetiyle revire çıkıyor. Takip eden üç hafta içinde bu kamptaki 1.100 asker hastaneye kaldırılıyor ve daha binlercesi hastalığı ayakta geçiriyor.
Hastalık Avrupa'da Birinci Dünya Savaşı muharebelerinin devam ettiği Fransa, İngiltere, İtalya ve savaşa girmese de İspanya'da hızla yayılıyor.
DÜNYAYA KORONA GİBİ YAYILDI
1918 ilkbaharında Fransız birliklerinin dörtte üçü, İngiliz askerlerinin yarıdan fazlası grip geçiriyor. Mayıs ayında grip Kuzey Afrika'da, daha sonra Hindistan'ın Bombay kentinde görülüyor, Haziran ayında Çin, Temmuz'da Avustralya'daki ilk vakalar bildiriliyor. Fakat ilk dalga diye nitelenen bu dönemde hastalığın belirtileri hafif ve süresi kısa olduğu gibi öldürücülük oranı da normal mevsim griplerinden çok farklı değil. Belki de bu yüzden hiçbir ülkede ciddi önlemler alınmıyor.
İKİNCİ DALGA ASKERİ HAREKETLİLİKLE GELDİ
Ağustos ayına gelindiğinde İspanyol Gribi ölümcül bir ikinci dalga olarak kendisini bir kez daha gösterdi. ABD, Avrupa ve Afrika limanları ve daha sonra Avrupa içindeki askeri hareketlilikler üzerinden yeniden yayıldı. 6 haftaya yakın devam eden bu ikinci dalga Kuzey Amerika, Orta ve Güney Amerika'ya, Eylül'de Batı ve Güney Afrika'ya ve Avrupa'nın önemli bir kısmını sardı. Buradan Rusya'ya ve onun üzerinden Asya'nın kuzeyine ulaştı ve Kasım ayında Çin'de ikinci dalgaya yol açtı. Hastalığın çok sayıda ölüme yol açması birçok ülkede sıkı karantina, hijyen ve izleme önlemlerinin alınmasını beraberinde getirdi ve 1918'in Aralık ayına gelindiğinde dünyanın hemen hemen tamamında grip salgını durduruldu.
KARANTİNA ÖNLEMLERİNİ KALDIRINCA 3. DALGA YAŞANDI
Avustralya 1919 yılında güney yarımküre yaz mevsimini sürerken karantina önlemlerini kaldırmasıyla salgın yeniden baş gösterdi. Ocak sonunda savaş sonrası görüşmelerin sürdürüldüğü New York ve Paris yeniden salgınla boğuşmaya başladı. Bu son dalga sırasında daha az sayıda kişi hastalansa da, hastalığın aynı derecede öldürücü olduğu gözlendi. 1919 Mayıs ayında tam salgının son bulduğu ilan edilmişken, önlemlerin gevşemesiyle birlikte Japonya'da salgın yeniden görüldü ve 1920 yılına kadar devam etti.
KARANTİNA UYGULAMASINA GEÇİLDİ
Pandemiye karşı ilk resmi önlemler hastalığın ilk ortaya çıkışından 6 ay sonra 1918 yılı Ağustos ayında uygulanmaya başlandı. Birçok Avrupa ülkesinde şüpheli vakaların bildirilmesi zorunluluğu getirildi, okullar, yatılı okullar ve kışlalar gözlem altına alındı.
DEZENFEKTE EDİLDİ
Ekim ayına gelindiğinde Avrupa'da birçok ülke bu önlemleri iyice sıkılaştırmış ve yenilerini eklemişti. İnanların toplu bulunduğu mekanlar kapatıldı, toplantılar yasaklandı. Birçok ülkede kiliselerdeki Pazar ayinleri ya yasaklandı ya da çok kısa sürelerle sınırlandırıldı. Taşıma araçları, dükkanlar ve çevresinde toplanan kalabalıklara müdahale edildi. Sokaklar ile atölyeler, tiyatro ve sinemalar, kiliseler gibi kamusal alanların dezenfekte edilmesine başlandı.
Sağlık yetkilileri ekonomik durumu daha kötü olanlara bedava sabun ve temiz su dağıtımına giriştiler, insan atıkları ve çöplerin temizlenmesi konusuna titizlik gösterildi, gıda ürünleri denetime tabi tutuldu, sokaklara tükürmek yasaklandı, suyun iyileştirici etkilerini anlatan bildiriler dağıtıldı.
En çok etkilenen yerlerde cenaze törenleri iptal edildi.
SALGIN TAM İKİ YIL SÜRDÜ
İki yıla yakın bir süreyle dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın ölümüne yol açan ve ülkeleri birçok açıdan etkileyen bu salgında önlemlerin zamanından önce gevşetilmesinin nelere mal olduğu görüldü.
TEDBİRLERE UYULMAZSA YENİ DALGAYA YOL AÇABİLİR
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, en son yaptığı açıklamasında ikinci dalga uyarısı yaparak "Pik döneminde olduğumuzu söyleyebiliriz, bir düşüş trendine girdiğini de görüyoruz, ama bunun kalıcı olması önemli. Tedbirlere uyum gösterilmezse yeni pik dalgasına yol açabilir ama şu an bu tedbirlerle pik dalgasının herhangi olabilirliği yok" diye konuştu.
OSMAN AKDOĞAN / İLKSAYFA-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.