Takıların gizli kahramanları: Mıhlayıcılar

Takıların gizli kahramanları: Mıhlayıcılar

Kuğulu İş Merkezi’nde mesleği yaşatmaya çalışan çeyrek asırlık mıhlayıcı Mehmet Akif Yılmaz, mesleğin unutulmaya yüz tuttuğunu yetiştirecek eleman bulamadıklarını söylüyor.

Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden “MıhlamacılıkÇankaya Kuğulu İş Merkezi’nde 25 yıllık mıhlama ustası Mehmet Akif Yılmaz tarafından yaşatılıyor. Elmas, pırlanta gibi değerli ve yarı değerli taşları takı üzerine işleme sanatı olarak adlandırılan mıhlama sanatının tarihi çok eskiye dayanıyor. Osmanlı döneminde zirveye ulaşan sanat, son günlerde yok olma tehlikesi yaşıyor.

1613982949844-001.jpeg

TAKININ DEĞERİNİ VE ALBENİSİNİ ARTIRIYOR
Kuyumculukta metal alaşımlarından yapılmış takıların (yüzük, küpe, kolye vb.) metal gövdeleri üzerine kıymetli veya kıymetsiz taşların değişik teknikler kullanılarak takılmasına “mıhlama sanatı” deniyor. Takı imalatının önemli bir aşaması olan mıhlama sanatı mücevherin albenisini artırıyor, değerini iki katına çıkarıyor. Türkiye’de bu işi yapan sayılı mıhlama ustası bulunuyor. Çankaya Tunalı Hilmi Caddesi Kuğulu İş Merkezi’nde bu işi icra eden Mehmet Akif Yılmaz da onlardan birisi. 

ÇEYREK ASIRDIR İCRA EDİYOR
Yılmaz, bu mesleğin merkezi olarak görülen İstanbul Kapalı Çarşı’dan gelerek, mesleğini Ankara’da sürdürüyor. 1996 yılından itibaren bu işin içerisinde olduğunu kaydeden Yılmaz, mesleğinin tanımını şöyle yapıyor, “Mıhlama; pırlanta, elmas, yakut, zümrüt gibi değerli ve yarı değerli taşların takı üzerine işlenmesine deniyor. Mıhlama bir dantel örmek gibidir. Takının kıymetini artırır” diyor.

“BU MESLEĞİ YAŞATMALIYIZ”
Son yıllarda mesleğin unutulmaya yüz tuttuğunu da hatırlatan Yılmaz, “Bu mesleğin merkezi İstanbul Kapalıçarşı’dır. Ankara’da 5-6 kişidir. Onlar da Kapalıçarşı’da işi öğrenip buraya gelenlerdir. Tarihi çok eskiye dayanan bir meslektir. Bu mesleği ayakta tutmalıyız. Bunun için girişimlerde oldu ama çokta başarılı olunamadı. Bu mesleği yaşatmak için ustalarımız ders vermeye başladı. Buna rağmen talep görmedi.”

“5 YIL ÇIRAKLIK YAPTIM”
“Son yıllarda ne yazık ki yetiştirecek eleman bulamıyoruz ve usta sayımız günden güne eriyor. Bu iş sabır işidir, zordur. Çıraklık dönemi çok uzundur. Ben beş yıl çıraklık yaptım, sabırlıydım. Şimdiki nesil teknolojinin gelişmesi ile birlikte sabırsız oldu. Eskiden insanlar daha sabırlıydı. Bizler galiba bu mesleğin son nesliyiz. Şimdilerde çırakların ellerinden telefon düşmüyor, haliyle de öğrenmeleri zor oluyor.”

1613982931732-001.jpeg

“YURT DIŞINDAN TALEP ÇOK”
“Yurt dışından da bu işe çok talep var. Ustaların birçoğu ABD, Avusturalya, Rusya gibi ülkelere gitti. Devlet eleman konusunda bizlere yardımcı olsa çok iyi ustalar yetiştiririz” diye konuştu.
Teknolojinin gelişmesine rağmen, makinelerin her şeyi yapamadığına da değinen Yılmaz, “Teknolojinin gelişmesinin birçok katkısı oldu ama buna rağmen takılara usta eli değmesi gerekiyor. Özellikle mıhlama konusunda bu önemli. Makineler tam anlamıyla bu işi bizim kadar iyi yapamıyor.” 

25 YILLIK KALFA
Bu mesleğin önü açık ve sürekli gelişim içerisinde. Çeyrek asırdır mıhlayıcılık yapmama rağmen halen kendimi kalfa olarak görüyorum. Eğitimimi tamamlamadan Ankara’ya geldim, burada tamamlıyorum. Yeni yeni teknikler ortaya çıkıyor. Onları öğrenmeye çalışıyorum. Sürekli gelişim isteyen bir meslek” diyerek sözlerini noktaladı.

Emrah Özcan/İLKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.