Spor yazarları derbiyi kaleme aldı: İşte o yorumlar...

Trendyol Süper Lig'in 37. haftasında dün akşam oynanan Galatasaray - Fenerbahçe derbisine ilişkin spor yazarları önemli değerlendirmelerde bulundu.

İşte o değerlendirmelerden bazıları...

"ÇOK ÖNEMLİ BİR GALİBİYET"

Hürriyet Yazarı Uğur Meleke:

Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’a çıkışının 105. yıldönümünde sevgiyle, saygıyla, özlemle anarak başlamak istiyorum bu satırlara. Bundan 1 asır önce hem çocuklara, hem gençlere birer bayram bırakma öngörüsüne sahip, bir gün sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin diyebilecek vizyonda bir öndere sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Dün iki rekortmen takım izledik Seyrantepe’de. İki takımın topladığı 96 ve 99 puan, iki ekibin de kulüp rekoru. Bu puanlar, bundan önceki 65 sezonun tamamında şampiyonluğa yetiyordu. Bu sezon iki takımdan birine o rekor puan şampiyonluk için yetmeyecek. İki rekortmen takımdan istediklerini sahaya daha fazla yansıtan taraf F.Bahçe’ydi. Maça önde baskıyla başladılar, 11’e 11 oynanan ilk 20 dakikada şutlarda 4-0, kornerlerde 2-0 öndelerdi. 10 kişi oynadıkları 70 dakika boyunca da mücadele iştahlarını kaybetmediler. Djiku atıldıktan sonra iki kişilik oynayan Fred başta olmak üzere büyük takım davranışı gösterdiler o 70 dakikada. Çok zor bir deplasmandan çok önemli bir galibiyet alarak son haftaya taşıdılar yarışı.

"GALATASARAY'DA DÜN İYİ OYNAYAN FUTBOLCU YOKTU"

Hürriyet Yazarı Güntekin Onay:

Evinde tüm rakiplerine üstünlük kuran Okan Buruk’un takımı akan oyunda hiç pozisyon üretemedi. Fenerbahçe, tüm oyuncularıyla sahaya büyük bir karakter koyarken, Galatasaray’da dün iyi oynayan tek futbolcu dahi yoktu. İstikrar abidesi olarak tanıdığımız Lucas Torreira ve Fernando Muslera dahil hiçbir Galatasaraylı bekleneni veremedi. Galatasaray’ın gol ümidi Mauro İcardi hiç pozisyona giremezken; rakip ceza sahasında sadece 2 kez topla buluştu ve isabetli şut atmadan maçı tamamladı. Arjantinliyi hiç bu kadar kötü görmemiştik. Keza Dries Mertens de hiç etkili olamadı.

"DÜNKÜ MAÇ DAHA KALİTELİ OLABİLİR MİYDİ?"

Milliyet Yazarı Burcu Kapu:

Son hafta ak koyun kara koyun belli olacak. Dünkü maç daha kaliteli olabilir miydi? Şüphesiz. Ligin en değerli maçının bu kadar seyir zevki düşük geçmesinin sebebi biraz oyuncuların stresinden çokça hakemden. Neden manüel atandı sorusunu kimsenin sormadığı Hakem Arda Kardeşler böyle kritik bir maçı yönetmek için yetkin miydi? 100 kişiye sorduk en doğru cevabı aradık desek bir tane evet bulamayız. Daha 12. dakikada gösterdiği dört sarı kartla maçın kontrolünü, oyunu iyi tahlil ederek değil sürekli düdük çalarak sağlayacağını göstermiş oldu. Halbuki hakemlerin futboldan ve futbolcu psikolojisinden anlaması en temel şart. Barış-Osayi eşleşmesinde yaşanan sertlikten sonra iki oyuncu sarılmış, gülmüş geçerken, geçemeyen hakem ikisine de kart veriyorsa işte aradığımız o evet cevabını bulamıyoruz bir türlü. Futbolun artık iyi yöneticilerle, iyi hakemlere, bir de Ferdilere ihtiyacı var, Mert Hakanlara değil.

"STRES DAHA FAZLA OLACAK"

Fanatik Yazarı Burak Özdemir

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve yönetimi, seçime girecek olan yönetim kurulu listeleri Divan Kurulu'na verildiği günden beri lig bitmiş şampiyon olunmuş gibi tek gündemini seçime çevirdi. Kemerburgaz Tesisleri için yapılan tören, her uzatılan mikrofona lig bitmiş gibi yapılan açıklamalar, takım antrenmana çıkarken Erden Timur'un Başkan Dursun Özbek ile bazı konularda anlaşamadıkları için yönetimde olmadığını açıklaması çok amatörce ve dikkati saha dışına çeken hatalı işlerdi. Galatasaray, haftaya yine berabere kaldığı takdirde şampiyonluğunu ilan edeceği bir maça çıkacak Konya'da... Stres belki daha fazla olacak. Buraya kadar kendilerinin getirip, fişi de artık kendilerinin çekeceğinin bilincinde olan, sakinliğini koruyan, tedirgin oynamayan bir Galatasaray sahada olmalı.

"İT DALAŞI"

Cumhuriyet Yazarı Ebru Kılıçoğlu

Süper Lig’in en iyi kadrolarına sahip iki takımının futbol kalitesi yüksek maçını seyrediyoruz bu derbide… Güzel bir şaka değil mi? Zira maç, tahmin edileceği üzere gerçek beklentiyi karşılıyor: Bir it dalaşı. Üstelik en kalitesiz cinsinden. Zira henüz iki takım ısınırken, Mert Hakan’ın başlattığı gereksiz gerilim, ilk düdükle tüm sahaya yansıyor. İki takımın gereksiz itiş kakışına hakemin de oyunu sık sık kesmesi eklenince, pozisyonsuz, keyifsiz bir karşılaşma izliyoruz. İlk yarıdan anlatılacak tek hadise, 21. dakikada Djiku’nun ikinci yarıdan atılması. Ancak bu maçın genelinde Galatasaray’a bir avantaj sağlamıyor. Taktiğini tamamen Galatasaray’ın oyununu bozma üzerine kuran Fenerbahçe, bunu bazen oyunu gererek bazen faullerle ama çoğu zaman da iyi mücadele ile başarıyor.