"Sözleşmeli öğretmenlik aile bütünlüğünü bozuyor"

Eğitim- Bir- Sen (EBS) Ankara 3 No’lu Şube Başkanı Zahit Şahin, sözleşmeli öğretmenlere kadro talebi ve eşit özlük hakları için basın açıklamasında bulundu. Sözleşmeli öğretmenlik için, “Acı bir Türkiye gerçeğidir” diyen Şahin, “Öğretmenlerimiz eşit özlük haklarına sahip olmamasından dolayı eş ve çocuk hasretiyle kahrolmaktadır” dedi. Anayasada yer alan eşitlik ilkesinin çiğnendiğini,  sosyal hiyerarşi oluşturulduğu,  eş ile iş arasında tercihe zorladığını kaydeden Şahin, “Sözleşmeli öğretmenlik bütünüyle terk edilmeli, mevcut sözleşmeli öğretmenler ivedilikle kadroya geçirilmelidir” dedi.

ACI BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ

Türkiye’de eş zamanlı gerçekleştirilen açıklamada Şahin, diğer tüm çalışanların mesai bitiminde evine, ailesine giderken, sözleşmeli öğretmenlerin eşit özlük haklarına sahip olmamasından dolayı eş ve çocuk hasretiyle kahrolduklarını söyleyerek, sözleşmeli öğretmenliğin acı bir Türkiye gerçeği olduğunu belirtti. 

KABUL EDİLEMEZ

Kamu hizmetlerinde kalite, süreklilik, kapsayıcılık ve güvenlik kadar, kamu görevlilerinin istihdam şekli, çalışma şartları, mali, sosyal ve özlük haklarının da önemli olduğunu hatırlatan Şahin, “Aynı unvanda kadrolu statüde istihdam olmasına rağmen, eğitim-öğretim hizmetinde sözleşmeli öğretmen çalıştırılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu herkes açısından ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Sözleşmeli öğretmenlik, kabul edilmiş hatanın tekrarı, geçmiş sıkıntıları unutmanın, aynı kısır döngüyü yeniden kurup birçok değeri heba etmenin adıdır” dedi.

KABUL EDİLMİŞ HATANIN TEKRARIDIR

Türkiye’nin 2005-2011 tarihleri arasında sözleşmeli öğretmen istihdamı deneyimini yaşadığını, bu tarihler arasında 70 bin civarında sözleşmeli öğretmen istihdam edildiğini, kurum içi çalışmanın bozulması, verimliliğin düşmesi gibi sebeplerden bu uygulamaya son verildiğini hatırlatan Şahin, buna rağmen günümüzde tekrar bu konunun dayatılmasının yanlış olduğunu kaydetti.

EŞİTLİK İLKESİ ÇİĞNENİYOR

Şahin, “Yıllardır aynı şeyi söylüyoruz. Aynı vazifeyi yapan kamu görevlileri arasında hak ve ücretlerde eşitsizlik kabul edilemez. Aynı sınıfta aynı dersi anlatan, aynı okulda aynı isim ve vasıfla görev yapan öğretmenler arasında ayrımcılık olmaz, olmamalıdır.  Aksi hâlde çalışma barışı yara alır, iş verimi azalır. Anayasanın eşitlik ilkesi çiğnenir. Aynı işi yapan kadrolularla sözleşmeliler arasında fiili bir hiyerarşi üretilir.”

EŞ İLE İŞ ARASINDA TERCİHE ZORLUYOR

Sözleşmeli öğretmenlerimiz iş güvencesi, sosyal güvence statüsü, vergi dilimi, net ek ders ücreti, görevde yükselme, unvan değişikliği, yurt dışı eğitim ve görevlendirme, mazerete ve isteğe bağlı yer değişikliği, harcırah, dil tazminatı, norm kadro fazlalığına dayalı süreçler, net hazırlık ödeneği gibi aynı okulda aynı işi yaptığı kadrolu öğretmenlere sağlanan haklardan faydalanamamaktadır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması anayasal hakları sınırlamakta, aile bütünlüğünü bozmakta, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrı bırakmakta, öğretmenleri işi ile eşi arasında tercihe zorlamaktadır.”

SOSYAL HİYERARŞİ ÜRETİLİYOR

“Eğitimciler, işi ile eşi arasında tercihte bulunma çelişkisinden kurtarılmalı, anasından babasından ayrı büyüyen çocukların aile hasretine son verilmelidir. Aileleri bölen, öğretmenin zihnini ailevi sorunlarla meşgul eden, aynı işi yapanlar arasında sosyal hiyerarşi üreten, hak ve ücretlerde haksızlıklara fırsat veren sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir” diye konuştu.

İVEDİLİKLE KADROYA GEÇİLMELİ

“Personel sisteminde bir devrim yapılmalı; iş güvencesi için, eşit işe eşit ücret için, çalışma barışı için, emekte performans, hizmette yüksek kalite için, bütün kamu sistemi kadrolu istihdamda birleştirilmeli, adaletsizlikler bitirilmelidir” diyen Şahin, “O hâlde sözleşmeli öğretmenlik bütünüyle terk edilmeli, mevcut sözleşmeli öğretmenler ivedilikle kadroya geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Emrah Özcan/İLKSAYFA

Gazeteilksayfa.com