Selçuklu döneminde başlandı Osmanlı döneminde bitti: Başkentin en eski camilerinden
Selçuklu döneminde yapımına başlanan Ahi Elvan Cami’nin tamamlanması 58 yıl sürdü. Altındağ’da bulunan Ahi Elvan Cami’nin temelleri Selçuklu döneminde atılırken açılışı Osmanlı’ya nasip oldu. Böylelikle cami iki medeniyete de tanıklık etti.
Ahi Elvan Camii, Altındağ’da bulunan Atpazarı, Samanpazarı ve Koyunpazarı Sokağı’nın birleştiği noktada bulunmaktadır. Cami, dikdörtgen planlı, ahşap minberi ve direkleri ile dikkat çekiyor. Selçuklu dönemine ait ahşap direkli cami örneklerinden birisi olarak biliniyor. Camiye üç basamaklı bir merdivenle çıkılıyor. Tam dikdörtgen olmayan ibadet mekânı üç sıra halinde dörderli ahşap sütunla dört sahana ayrılıyor.
YAPININ MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Camide son cemaat yeri yoktur. Minaresi kuzeybatı köşededir. Cami kuzeye doğru yükselen bir araziye yapılmıştır. Dıştan sade bir görünüme sahiptir. Caminin duvarları, altta iri moloz taş, gerisi kerpiç örgüdür. Yakın zamanlarda yapılan onarımlarda duvarları tuğla örgü ile kuvvetlendirilmiştir.
Çatısı alaturka kiremitlidir. Kuzey cephesi yamaca yaslandığından mahfil kapısından başka bir açıklık yoktur. Kesme taş kaideli minare kuzeybatı köşededir. Minarenin gövdesi ve petek kısmı tuğladır. Caminin ana kapısı doğu cephenin ortasındadır. Bu cephede, altta kapının sağında bir, solunda iki pencere ve üstte üç pencere vardır. Güney cephede üç alt üç üst pencere bulunmaktadır. Batı cephede iki alt, dört üst pencere ile üçüncü bir kapı yer almaktadır. Boyuna dikdörtgen planlı caminin ahşap tavanı üç sıra halinde dizilen dörder adet ahşap direkle taşınmaktadır. Doğuda kapının açıldığı dar bir sahından sonra mihrabın olduğu geniş bir sahın ve batı tarafta daha dar iki sahın uzanır. Toplam on iki adet ahşap sütun üzerine mihraba dikey olarak, üç sıra halinde uzatılmış iri hatıllar sütunlara devşirme başlıklar ve ucu profilli yastıklarla oturmaktadır.
DİKKAT ÇEKEN ARAPÇA KİTABE
Camiinin minber kapısındaki kitabede , “Bu mübarek cami sultanların yücesi, Arap ve Acem sultanlarının efendisi, gazi ve mücahitlerin yardımcısı, kâfir ve müşrikleri kahreden sultan Murad Han oğlu Bayezid Han oğlu Mehmet Hanın -Allah devletini ve memleketini ebedi kılsın-zamanında 816 yılında yenilenmiştir. Hayrat sahibi Nizameddin Zehrab oğlu Hacı Mecdü'ddin İsa oğlu Mehmed Beyoğlu Hacı Elvan’ın Allah hasenatını kabul etsin” ifadeleri yer alıyor.
Kitabeye göre cami 816 H./1413 M. yılında Hacı Elvan tarafından yenilenmiş ve içine Harputlu Mehmed bin Beyazid'in yaptığı ceviz minber konulmuştur.
Camiyi ilk yaptıran Ahi Elvan 784 H. / 1386 M. de vefat etmiştir. Buna göre cami XIII. yüzyılın 2. yarısına tarihlenebilir. Cami 1952 -1956, 1962, 1985 yıllarında onarım gördüğü biliniyor.
BİZANS VE ROMA İZLERİ
Yapıda Bizans ve Roma dönemi izleri göze çarpıyor. Yapının üç sıra halinde bulunan dörderli ahşap sütunların üzerlerine yöredeki Bizans ve Roma yapılarından toplanan Dor ve Korinth üslubunda sütun başlıkları yerleştirildiği biliniyor. Sütun başlıkların taşıdığı üst örtü çatı olup, kiremit örtülü olarak dikkat çekiyor. Taş temeller üzerine tuğla ve kerpiç duvarlarında ikişer sıra halinde altı pencere ve mihrap duvarında da yine iki sıra halinde dört penceresi bulunuyor. Doğu yönünde bulunan kapıdan girilen caminin giriş kapısı taş örgü ve bezemelerle süslü olması yapıyı ön plana çıkartıyor.
SÜSLEMELER SELÇUKLU DÖNEMİNDEN
Mihrap ve minber Selçuklu süsleme sanatının örneklerini taşıyor. Minberi Harputlu Mehmet Bin Beyazıt, kündekâri üslubunda yaptırmıştır. Minberin yan yüzlerinde çokgen ve yıldızlardan oluşan bir bezeme bulunuyor. Aynı şekilde pencere ve dolap kapakları da oyma tekniğinde yapılmış Selçuklu bezemesini yansıtıyor. 1967 yılında Vakıflar genel Müdürlüğü’nce yapılan onarımı sırasında bu pencere kapakları yerlerinden sökülerek atıldı. Rastlantı sonucu Y.Mimar Yılmaz Önge bunları görmüş, İstanbul’daki Türk İnşaat ve Sanat Eserleri Müzesi’ne göndermiştir. Bu kapaklar Hacı Elvan Mehmet Bin Elhaç Nizamettin tarafından yaptırılmıştır. Burada Anadolu Selçuklularının geliştirip yaygınlaştırdığı oyma tekniği ile kündekâri tekniği uygulanmıştır.
Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.