Savdes-Sen’den memur zammı teklifi: En düşük memur maaşı yoksulluk sınırı ile eşitlenmeli
Yedinci dönem toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin konuşan Savdes-Sen Başkanı Tuncay Cengiz, “En düşük memur maaşı yoksulluk sınırı olarak belirlenmeli. Ülkenin ekonomik büyüme oranları refah payı olarak her yılbaşında memurlara yansıtılmalı” dedi.
Savunma, Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN), yaklaşık 3,7 Milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2024- 2025 yıllarını kapsayan mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7’inci dönem toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin görüş ve tekliflerini kamuoyu ile paylaşmak üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde toplandı.
Basın mensuplarının yerlerini almasının ardından konuşmasına başlayan SAVDES-SEN Genel Başkanı Tuncay Cengiz, 14 Temmuz gecesi Resmî Gazetede yayımlanan 7456 sayılı kanunun memur ve emeklinin derdine derman olamadığını söyledi. Cengiz, “En düşük memur ücreti yoksulluk sınırı olarak belirlenmeli, altı aylık dönemler halinde yansıtılacak enflasyon farkları enflasyonist ortamlarda aylık olarak yansıtılmalı, vergi dilimi %15’te sabitlenmeli, ülkenin ekonomik büyüme oranları refah payı olarak her yılbaşında ayrıca yansıtılmalı” diye konuştu.
ADALETSİZLİK ÇÖZÜLMELİ
Memur maaşlarında ciddi bir adaletsizlik yaşandığını vurgulayan Cengiz, bu adaletsizliğin çözüm yerinin toplu sözleşme masaları olduğunu belirterek, “Adaletsizlik eş ve çocuk yardımı, yiyecek, giyecek, ulaşım vb. sosyal yardımlarda, ikramiye ödemelerinde, amir-memur arasında, sınıflar ya da kadrolar arasında yani her alanda yaşanmaktadır. Bu adaletsizliklerin çözüm yeri ise layığıyla icra edilecek toplu sözleşme masalarıdır. Şu an başlayan toplu sözleşme görüşmelerine katılanlara sesleniyorum: Toplu sözleşme masası vebal masasıdır. Kul hakkının gerektiği gibi savunulması gereken masadır. Yetkili konfederasyonun, bahane bulma veya sızlanma hakkı yoktur. Memur ve emeklilerinin hakkını söke söke alma sorumluluğu vardır” ifadelerini kullandı.
MEVCUT TEKLİFLER YETERSİZ
Yetkili konfederasyon ve hizmet kolu bazlı yetkili sendikaların tekliflerine bakıldığında, memurların mali haklarını korumaktan uzak olduğunu söyleyen Cengiz, “Bu tekliflerin tek derdi “dayanışma aidatı” adı altında kendi gelirini artırmaktır. 6 toplu sözleşme, anayasa, uluslararası sözleşmeler ve ilgili mevzuata uygun olarak, memur ve emeklilerin mali ve sosyal haklarını artırmaya yönelik olmalı, sendikal örgütlenmenin önündeki her türlü baraj kaldırılmalıdır. Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayıcı “dayanışma aidatı” gibi yeni girişimlerden kaçınılmalı, memurlara grev hakkı alınması için mücadele edilmeli, toplu sözleşme ikramiyesinin en az üç kat artırılması sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.