Savdes-Sen’den Memur Sen’e toplu sözleşme uyarısı: Sakın bunu yapmayın!
Savdes-Sen Genel Başkanı Tuncay Cengiz toplu sözleşme görüşmelerinde masada olan Memur-Sen’e seslenerek, “Sorumluluktan kaçma mantığı ile hareket edip işi hakem heyetine sevk ederseniz memurlara en büyük ihaneti yapmış olursunuz” dedi.
Çalışma Bakanlığında 1 Ağustos’ta başlayan 7’inci dönem toplu sözleşme görüşmelerinde komisyon çalışmalarında sona gelindi. Dün başlayan müzakere süreci 12 Ağustos pazartesi günü tamamlanacak. 14 Ağustos’ta kamu işveren heyetinin ilk teklifi sunması bekleniyor. Savdes-Sen Genel Başkanı Tuncay Cengiz, yaklaşık 3,7 milyon memuru yakından ilgilendiren görüşmelerle ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Masadaki taraflardan birisi olan Memur-Sen’e seslenen Cengiz, yetkilileri memur ve emeklilerin haklarını korumaya çağırdı.
Türkiye’deki memur ve emeklilerin problemlerini her fırsatta anlatmaya çalıştıklarını ifade eden Cengiz, “Savdes-Sen olarak temsil ettiğimiz memur arkadaşlarımızın haklarını çok daha iyi seviyelere getirmemiz lazım. Bu bizim görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Aynı zamanda toplu sözleşmeler için masada olan yetkili sendikaların ve konfederasyonların da sorumluluğudur. Bir tavır ortaya koymaya çalışıyoruz. Bizim derdimiz bağcı dövmek değil, bizim derdimiz üzüm yemek. Toplu sözleşmeye oturan konfederasyona ve Çalışma Bakanlığına sürekli olarak elimizde bulunan güncel verileri gönderiyoruz. Başvurular yapıyoruz, yazılar paylaşıyoruz.
Özellikle Memur-Sen’e uyarılarda bulunuyoruz. Toplu sözleşmeler memurların ve emeklilerin hakları için bulunmaz bir fırsattır. Mali haklarla ilgili kanun bu sözleşmeleri işaret ediyor. Memur-Sen şu an masada, bu fırsatı iyi değerlendirmesi lazım. Burada istenilen sonuçlar alınamazsa memurlar en az iki yıl daha sorun ve sıkıntılar ile boğuşmaya devam edecek” diye konuştu.
MEMURA İHANET ETMİŞ OLURSUNUZ
Memurların gelecek iki yılındaki ekonomik şartların toplu sözleşmelerde belirleneceğini söyleyen Cengiz, tüm memurların görüşmelere odaklandığını belirterek, “Bu işin bir vebali var, insanların hayat standartlarının nasıl olacağına karar verilecek. Masadaki temsilcilere sesleniyoruz, bu vebalin farkında olmalarını istiyoruz. Kamuoyunun da bildiği gibi bizlerin işçi sendikalarının aksine grev hakkımız yok. Bu haktan mahrum olduğumuz için görüşmeler anlaşmazlık ile sonuçlanırsa hakem heyeti gündeme gelecek. Bu heyet kamu çalışanları arasından hükümet tarafından seçiliyor. 4688 sayı kanun der ki, eğer mutabakat sağlayamazsanız konu hakem heyetine gider. Hakem heyetinin kararı toplu sözleşme hükmündedir. Bizim endişe duyduğumuz yerlerden bir tanesi bu.
Siz bir sendika olarak görevinizi yapamazsanız, böyle bir süreçte hükümeti ikna edemezseniz bu sefer ne olur? Masadan kaçmak zorunda kalırsınız. Yani anlaşamadık deyip masadan kalkarsınız. Hakem heyetine giderek aklınız sıra ne yapmış olursunuz? Sorumluluktan kaçmış olursunuz. Bu doğru olur mu? Masadaki sendikaya sesleniyorum. Böyle bir sorumluluk almayalım, yarın eleştiriler ile karşılaşırız, üyelerimiz bize tepki gösterir mantığı ile hareket edip işi hakem heyetine sevk ederseniz memurlara en büyük ihaneti yapmış olursunuz” ifadelerini kullandı.
MASADAN KALKMA LÜKSÜ YOK
Memur-Sen’in masadan kalkmaması için sürekli olarak uyarılarda bulunduğunu kaydeden Cengiz, “Biz her konuşmamızda aynı şeyi söyledik. Masadan kalkmayın. O masada sonuna kadar mücadele etmelisiniz. Haklarımızı söke söke alacaksınız. Sendikacılık bunu gerektirir. Bir kamuoyu yaratarak yetkili sendikanın üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyorum. Sizin o masadan kalkma lüksünüz yok. Ben yetkili konfederasyon ya da sendika başkanı olsaydım ne yapardım biliyor musunuz? Sendikalarda en büyük gücümüz üretimden gelir. 1 milyon üyeniz var. Ben bu kitlenin en az yarısını Ankara’ya yığardım. 500 bin kişiyi Tandoğan’dan Kızılay’a yürütürdüm. Yapardım, yapmam gerekirdi.
Gücünüzü göstereceksiniz. Üretimden gelen güç dedik, gerekirse iş yavaşlatma hamlesine gidilirdi. Belli hizmet alanlarında iş yavaşlatma yapacaksınız. Kamuoyu sizin bir gücünüz olduğunu görecek. Şimdi Türkiye’de Twitter sendikacılığı başladı. Tweet atarak hak aranabileceğini düşünen bir zümre oluştu. Sosyal medya kamuoyu baskısı için iyi bir araçtır ama sadece bu yöntem üzerinden sendikacılık yapılmaz. Bu kamuoyu baskısı için yeterli olmaz” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.