Sanatı hızlı tüketiyoruz
Sanata her zaman ilginin olduğunu fakat günümüzde tüketimin her alanda olduğu gibi sanatta da olduğunu söyleyen İnce, “Şiire ve sanata her zaman ilgi alaka var. Bunlara ihtiyacı vardır insanların. Ama çok hızlı tüketiyoruz” dedi.
Ankara’da doğduğunu ve büyüğünü belirten bulunduğu toplumdan da beslendiğini belirten İnce, “Ben Ankara’nın en zor mahalle ve sokaklarında doğdum büyüdüm. Hayat çok zordu o zamanlar ben sokaklarda simit satardım. Hayata biraz erken atıldım. Yazmaya bu sokaklardan yaşamlardan beslenerek lise çağlarımın son dönemlerinde başladım. Bahar için cemre düşer denir ya o çağlarda da benim içime cemre düşmüştü ” dedi.
BU ALBÜM BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Türkler Geliyor adlı albüm çalışmasının kendisi için çok önemli olduğunu belirten ve bazı eserleri hakkında da bilgi veren İnce şöyle konuştu.
“Albümün içinde asil Türkiye’m adlı eserimde bulunduğumuz coğrafyada hâkimiyetimizde olan toplumlara adaletimizden hoşgörümüzden bahsettim yakın tarihimizde Suriyelilere kapımızı açtık onları burada misafir ettik bunun asilliğini anlattım. Türkler geliyor adlı eserimde bir insanın ülkesi için dünyaya haykırışını anlatmaya çalıştım. Gurbetçilere yönelik özellikle Danimarka, Almanya’ya gider gelirim. Oradaki kardeşlerimiz memleket hasreti çekiyorlar. Bir diğer taraf Türki Cumhuriyetlere gidiyoruz orada da bize çok yakın davranıyorlar. Gurbetçi kardeşlerimizin adına ‘bir nefeste oradayım, bir selâda oradayım, bir ezan sesinde oradayım’ diyerek onların duygularına tercüman olmaya çalışıyorum.”
ANKARA KÜLTÜR ŞEHRİDİR
Başkent’in her zaman kültürün, sanatın merkezi olduğunu iyi şeylerin burada doğduğunu belirten İnce, “Sanat Ankara’da yapılır beşiği burasıdır ve İstanbul’da da büyür. Fakat her nedense ben bir türlü İstanbul’a ısınamıyorum. Ailem bu şehirde 6 yıl İstanbul da yaşadım fakat burada buradan hiç kopmadım. Ankara’da kendimi daha özgür daha benim hissediyorum. Ankara’da şiir akşamları, türkü söyleyenlerin bir araya geldiği bir kültür şehridir aslında ve benimde ilk çıkışım buradadır. Ankara kültürdür, tiyatrodur, sanattır. Kış aylarında tiyatroya gitmek bir gelenektir ve takip edenler çoktur. Onlardan biriside benim” diye konuştu.
SANATÇI TOPLUMUN AYNASIDIR
Sanatın ve sanatçının toplumları ayakta tutan ve aynı zamanda duygularına da tercüman olduğunu belirten İnce, “
Sanatçı yaşadığı toplumun aynasıdır. Yaşadığı döneme ait gelişmeleri onun eserlerinde bulabilirsiniz. Bizde şuan ne oluyorsa bunları eserlerimizde anlatmalıyız ki bundan 5-10 nesil sonrası bugünlerde ne olduğunu bilsin. Ülkeleri ayakta tutan sanatçılarınız. Örneğin Azerbaycan’da cadde, sokak isimleri sanatçı insanlardır bu ülkemizde de var fakat daha çok olmalı ve unutulmamalı. Ben kendimi bugün toplumun yaşamını eserlerimde anlatmakla yükümlü hissediyorum. O yüzden halkın içindeyim otobüste, dolmuşta, sokaklardayım gözlemliyorum ve anlıyorum. Şu konuyu da belirtmek isterim Televizyonda, programlarımda asla ve asla örf, adetlerimize aykırı hareket etmek istemem ve yapmamda. Sanatçı her ne kadar toplumun içerisinde de olsa yaptıklarıyla, kişiliğiyle topluma örnek olması gereken kişidir” ifadelerine yer verdi.
SANATI HIZLI TÜKETİYORUZ
Sanata her zaman ilginin olduğunu fakat günümüzde tüketimin her alanda olduğu gibi sanatta da olduğunu söyleyen İnce, “Şiire ve sanata her zaman ilgi alaka var insanın olduğu yerde aşk vardır aşkın olduğu yerde şarkılara, şiirlere, romanlara ihtiyacı vardır insanların. Ama çok hızlı tüketiyoruz” dedi.
YÜZÜMÜ DEĞİL SESİMİ TANIYANLAR ÇIKIYOR
Popüler kültürün içerisinde olmadığını ayrıca görsel değil daha çok sesiyle tanındığını söyleyen İnce, “Öyle semtler var ki yürüyemiyoruz ama bazen de tanınmıyoruz. Popüler kültürün içerisinde çok olmadık görsel olarak değil sesimi daha çok tanırlar. İlginç bir anımı anlatıyım. Bir gün kafede şiir okuyorum iki arkadaş da aynı Murat İnce gibi okuyor demişlerdi buda benim için çok ilginç bir anıdır” dedi.
KIRAÇ ve FUNDA ARAR’LA ÇALIŞMAK İSTERİM
Pek çok sanatçı arasında duruşu ve sanatlarıyla sevdiği sanatçılardan bahseden İnce, “Türkiye’de erkek olarak en çok Kıraç’ı kadınlarda ise Funda Arar’ı severim. Duruşlarını, çizgilerini çok seviyorum vatandaşa karşı ilişkilerde güzel ve kendimi buluyorum onlarda. Eski eserlere tekrar yorum getirdiklerinde çok farklı bir tat katıyorlar. Bir defasında çok sesli bir şiir çalışmam olmuştu şimdide yine o çocuklar ve bir tarafta Kıraç bir tarafta Funda Arar onlarla çalışmak isterim” dedi.
Erkal ERDOĞAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.