Prof.Dr. Ufuk Tütün'den çarpıcı iddia, İkinci dalga olmayacak!
Prof.Dr. Ufuk Tütün kendilerini izole eden kişilerin dışarı çıkmasıyla vaka sayılarında yeniden artış olabileceğini söyleyerek, “Herkes bu virüse karşı bağışıklık kazanmak zorunda. Vaka sayısında artış olabilir. Bu ikinci dalga olacağını göstermez" dedi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ufuk Tütün gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.Tütün, Covid-19 sürecinde birinci dalganın henüz sona ermediğini, ikinci bir dalganın ise olmayacağını savundu. Vaka sayılarında yeniden artış olabileceğini bunun ikinci bir dalga ile ilgisi olmayacağını belirten Tütün, “Evde kendini izole edenlerin dışarı çıkmasıyla yeniden artışlar görülebilir. Bu ikinci dalgaya işaret değil. Çünkü virüse yakalanan bir daha yakalanmayacak. Bu yüzden ikinci dalga söz konusu olamaz” dedi.
DİKKATLİ OLMALIYIZ
Tütün, “Virüs hastalıklarında bir kaide vardır. Diğer hastalıklar gibi değildir. Herkes bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmalıdır. İmmün olmak gerekir. Hastalanan hastalanacak, kaçabilen kaçabilecek. Yüzde 90’ı ayakta geçiriyor ama geri kalanı hastanelik oluyor. Bu aradaki fark neden onu bilmiyoruz. Neden öldürüyor onu da bilmiyoruz. Virüs tamamen ortadan kaybolana kadar dikkatli davranmalıyız.”
VAKA SAYILARINDA YENİDEN ARTIŞ OLABİLİR
“Herkes bu hastalığa yakalanacak. Toplumumuz yavaş yavaş bağışıklık kazanacak. Vaka sayılarında yeniden artış olabilir, grafiklerde dalgalanmalar olabilir ama ikinci bir dalga söz konusu olamaz. Çünkü halen birinci dalgayı yaşıyoruz. Bu hastalığa yakalanan bir daha yakalanmayacak, bağışıklık kazanmış olacak. Vaka sayıları da bunu gösteriyor. Grafikteki dalgalanmalarda kendini iyi korumuş ve dışarı henüz çıkmamış kimselerin dışarı çıkmasıyla ortaya çıkacak” diye konuştu.
11 MART ÖNCESİ ARAŞTIRILMALI
Türkiye’de resmi olarak ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihi ile ilgili çarpıcı bilgiler veren Tütün, “İlk vaka 11 Mart deniliyor ama biz bu tarihten önce hastalara test yapmadık. O süreçte bu hastalıktan hayatını kaybedenler yahut hastalığa yakalanıp atlatanlar oldu. Klinik olarak geçtiğimiz yıla nazaran ölen hasta sayısı daha fazla idi. Bunların araştırılması lazım.”
HASTA KORONA AMA TEST NEGATİF
“Yine aynı şekilde testi negatif çıkıp ama korona virüsünden ölenler var. Bu hastalar sisteme kovid-19 teşhisi olarak girmedi. Böyle çok hasta var. Röntgenleri incelediğinizde kovid olduğu görülüyor ama test negatif olduğu için klinik olarak ölüme kovid yazılmıyor. Önümüzdeki süreç için bunların araştırılması gerekli” dedi.
DENİZ VE HAVUZA GİRMEK RİSKLİ Mİ?
Havaların ısınması ile birlikte yaz sezonunun açılması ve deniz ile havuza girmenin risk oluşturup oluşturmayacağı ile ilgili olarak, “Bununla ilgili henüz yapılmış bir çalışma yok. Burada dikkat edilmesi gereken sosyal mesafedir. Zaten çoğu kişi o sürece kadar hastalığı geçirmiş olacağından çokta sorun teşkil edeceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ RİSK TEŞKİL EDİYOR
Alışveriş Merkezleri gibi kapalı alanlarda havalandırmadan kaynaklı riskler olduğuna da işaret eden Tütün, “AVM’lerin havalandırma sistemlerinde filtre yok. İçerideki havayı soğutup geri veriyorlar. Bu da daha büyük risk demek. Normalleşmenin alışveriş merkezlerinden başlaması normal değil. Normalleşme hastanelerden başlar. Hastanelerimiz ise daha normalleşme sürecine girmedi. ”
ÜLKE OLARAK AVANTAJLIYDIK
“Biz ne yaparsak yapalım virüs doğal seyri ne ise o şekilde devam edecek. Bizim doktorlar olarak sürece katkımız, tıbbı desteklerde oldu. Virüsün aşısı yok. Bu yüzden hastalara; kan pıhtılaştırıcı verdik, yapay akciğer taktık, destek tedaviler uygulayarak destek olduk. Bizim doktorlar olarak başarımız budur. Ülke olarakta genç nüfusa sahip olmamız ve bizlere zamanında tüberküloz aşısı yapılması avantaj oluşturdu. Tüberküloz aşısının yolağı ile virüsün kullandığı yolak aynı. Bunların avantajı görmezden gelinemez.”
İLERLEYEN YILLARDA KALP YETMEZLİĞİ ÇIKABİLİR
Son olarak hastalığı ağır geçirenlere de tavsiyelerde bulunan Tütün, şu ifadeleri kullandı, “Bütün vücut hastalıkları kalbi bir şekilde tutar. Bu hastalıkta kalpte; yüzde 10-11 civarında ağır hasar yapıyor. İleriki dönemlerde kalp yetmezliği ve sağ kalp yetmezliği açısından hastalığı ağır geçirenlerin kontrollerini aksatmaması lazım. O yüzden hastalığı ağır geçirenlerin 6 ayda bir kardiyolojiye kontrole gelmelerinde fayda var.”
Emrah Özcan/İLKSAYFA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.