Prof. Dr. Gürer Gülsevin ortak dil çağrısı yaptı

Atebetü-l Hakâyık ve İlk Dönem Türkçe İslami Eserler Sempozyumu’nda konuşan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, bütün Türklerin anlayabileceği ortak bir iletişim dili olması gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konuda motor ve taşıyıcı durumda olduğunu belirtti. Bu konuda hakkında yapılan uluslararası çalışmalar için “Türkiye’de yapılan toplantılara katılım daha fazla” diyen Gülsevin, bu alanda çalışma yapan kurum ve kuruluşları destekleyeceklerini açıkladı. 

TÜRKİYE MOTOR VE TAŞIYICI GÖREVİNDE

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Atebetü-l Hakâyık ve İlk Dönem Türkçe İslami Eserler Sempozyumu’nda konuştu. Gülsevin, bütün dillerin kendi içerisinde zenginleşerek gelişmesi fakat bütün Türklerin de anlayabildiği ortak bir iletişim dili olması gerektiğini söyledi. Gülsevin, “Bütün diller kendi içerisinde zenginleşerek gelişmeli fakat bütün Türklerin anlayabileceği bir iletişim dili olması gereklidir. Bu da kendiliğinden oluşmaya başlamıştır. Bu olurken de Türkiye Cumhuriyeti motor ve taşıyıcı görevinde gözüküyor” dedi.

TÜRKİYE’DE YAPILAN TOPLANTILARA KATILIM DAHA FAZLA

Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan ve diğer Türk ülkelerinde de toplantılar olduğunu fakat Türkiye’de olan toplantılara katılımın daha fazla olduğuna vurgu yapan Gülsevin, “Türkiye Cumhuriyeti çok önceden itibaren dış Türkler diye adlandırılan bir kavramın arkasındadır. Türkiye’nin dışındaki Türkleri hep biliyorduk ve devlet olarak öğretiliyordu. Hiç birimiz Türk dünyasına yabancı değildik. 1990-91 yıllarından sonra iyice kucaklaşıldı ve çok önceden hazırlıklı olan Mustafa Kemal’in ikazıyla bir gün Sovyetler birliğinin dağılabileceği ve o güne hazırlıklı olmamız gerektiğini ifade eden devlet başkanımızın öngörüsüyle bir şekilde Türk dünyasında haberdar olan Türk devletleri, kendine göre hazırlıklar da yapmışlardı. İşte onların semeresini burada görüyoruz” dedi.

HER ZAMAN DESTEKLENMELİ

Gülsevin sözlerine şöyle devam etti, “Semeresini gördüğümüz kurumlardan bir tanesi Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’dir. Bu merkezde çok başarılı işler yapılıyor. Bu tür çalışan hem devlet hem de özel kurumlar var. Türk Dil Kurumu da bir devlet adamı tarafından kurulmuştur. Bu araştırma merkezinin diğerlerinden farkı ise bununda bir devlet adamı tarafından kurulmuş olmasıdır. Araştırma merkezinin çok profesyonel çalıştığını ve her zaman desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

KATKI SAĞLAYACAĞIZ

İmkânı olan bilim adamlarının en güzel bildirilerini Yeni Türkiye ve Stratejik Araştırma Merkezi’nde sunması gerektiğini belirten Gülsevin, imkânı olan devlet kuruluşları ve iş yapabilecek bütün herkesin bu kurumu desteklemesi gerektiğini düşündüğünü belirterek bundan sonraki çalışmalarda Türk Dil Kurumu olarak katkı sağlayacaklarının müjdesini verdi.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM