Parkinsonda erken tanı önemli
Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer Parkinson hastalığında durdurucu tedavinin iyi sonuç verebilmesi için erken tanının önemine vurgu yaptı. Tokçuer, “Erken tanıda hastanın yaşam kalitesini ve verimini artırarak, bakım veren yükünü azaltıyoruz” dedi.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer, Parkinson hastalığında durdurucu tedavinin iyi sonuç verebilmesi için erken tanının önemine vurgu yaptı. Tokçaer, “Parkinson için durdurucu tedaviler uygulayacaksak, ne kadar erken teşhis edersek o kadar iyidir. Bugün elimizde hastalığı saptadığımızda şu ilaçları verelim tamamen hastalığı durduralım gibi bir çözüm henüz yok. Ama yakın gelecekte hastalığın sessiz dönemini saptamak, hem de koruyucu tedavileri geliştirmek yönünde giden çalışmalar var. Bugün elimizdeki tedavilerde hastanın mevcut belirtilerini hafifleterek, günlük yaşamda onu çok daha kaliteli ve verimli yaşatarak bakım veren yükünü azaltıyoruz” dedi.
14 İLDE EŞ ZAMANLI FARKINDALIK OLUŞTURULDU
Türkiye Parkinson Hastaları Derneği, Dünya Parkinson Haftası’na özel 14 ilde eş zamanlı olarak etkinlikler düzenleyerek, hasta ve hasta yakınları ile vatandaşları bilgilendirdi. Ankara’da Başkent Öğretmen Evi’nde gerçekleştirilen programda hastalara uzmanlar tarafından; doğru ilaç kullanımı, hareket-denge, ses-konuşma terapisi, yutma terapisi hakkında sunumlar yapılarak, hastalarla birlikte egzersizler yapıldı.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer konu hakkında gazetemize açıklamalarda bulunarak Parkinson hastalığında erken teşhisin önemi hakkında şu ifadeleri kullandı, “Döpamin hücrelerinin yüzde 60’ı kaybedildikten sonra, hastalığın titreme, hareket yavaşlığı gibi belirtilerini görmeye başlıyoruz. Parkinson için durdurucu tedaviler uygulayacaksak, ne kadar erken teşhis edersek o kadar iyidir. Bunun içinde bazı belirtileri taşıyan insan gruplarını araştırıyoruz.”
KOKU DUYU KAYBI, UYKU DAVRANIŞ BOZUKLUĞU, KABIZLIK
“Koku duyu kaybı, uyku davranış bozukluğu, kabızlık gibi üç hastalığı beraberinde taşıyan kişiler Parkinson riski var mı diye muayene olmaları gerekebilir. Motor hareketlerde herhangi bir şikâyet var ise doktora gitmek gerekebilir. Bugün elimizde hastalığı saptadığımızda şu ilaçları verelim tamamen hastalığı durduralım gibi bir çözüm henüz yok. Ama yakın gelecekte hastalığın sessiz dönemini saptamak, hem de koruyucu tedavileri geliştirmek yönünde giden çalışmalar var. Bugün elimizdeki tedavilerde hastanın mevcut belirtilerini hafifleterek, günlük yaşamda onu çok daha kaliteli ve verimli yaşatarak bakım veren yükünü azaltıyoruz.”
DESTEKLEYİCİ TEDAVİLER ÖNEMLİ
Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu ise Parkinson’da erken tanının önemine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı, “Erken ve doğru tedavi hastanın hayat kalitesini belirler. Yalnızca ilaç tedavisi değil, destekleyici tedavi dediğimiz; egzersiz, ses terapisi vb. hayat kalitesi açısından önemlidir.”
PARKİNSONDA DAYANIŞMA ÖNEMLİ
Hastalığın doğasının depresyona ve psikolojik rahatsızlıklara yatkınlık oluşturduğunu söyleyen Topçuoğlu, “Bunun için erken dönemde ya da hastalığın seyri sırasında depresyon olabiliyor. Kimi zaman ilaçların yan etkisi olaraktan hassasiyet ve şüphecilik gibi yan etkilerde olabiliyor. Hasta ve hasta yakınları bunun farkında olmalıdır. Destek grupları çok önemlidir. Bu desteği dernekler üstleniyor. Hastalarımızı bu hasta derneklerine üye olmalarını ve hasta yakınlarının bu derneklerin aktivitelerini takip etmelerini öneriyoruz. Hastalıklar acılar paylaştıkça daha kolay taşınabilir hale geliyor. Hastaların birbirlerinden de öğreneceği çok şey oluyor, hastalığı çok iyi bilmelerini öneriyoruz ve eğer ruhsal herhangi bir şikâyetler eşlik ederse vakit kaybetmeden hekime bildirmeli ve uygun tedaviyi almalarını tavsiye ediyoruz.” diye konuştu.
Emrah Özcan / HABERVAKTİM
Gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.