Oyuncaklar çocukların iletişim aracı oluyor: Yaşadıkları olayı bu şekilde gösteriyorlar
Sözcüklerle kendini ifade edemeyen çocuklar, çözümü oyuncaklarda buluyor. Çocuklar, gelişim döneminde yaşadıkları olayları oyun ve oyuncaklarla çevreye aktarıyor.
Yetişkinler kendilerini sözcüklerle ifade ederken, çocuklar kendilerini oyuncaklar ve oyun ile ifade ederler. Çocuklar, model alarak öğrendiklerini ilk olarak oyunlara yansıtarak deneyimler. Çocuk, kurduğu oyun içerisinde hayali biçimde birbirinden farklı kimliklere bürünerek keşif ve kendi deneyimleriyle hayatı anlamaya çalışır. Oyun en sık olarak oyuncaklar aracılığı ile kurulur. Çocukların oyuncaklarla ilişkisi hakkında gazetemize bilgi veren Psikolog Sarenur Pehlivan, “Çocuk oyunları kurar ve oyunlardan güç alır. Duygularını burada ifade eder ve bu duygularla baş etmeyi oyunlarla öğrenir” dedi.
“ÇOCUK, OYUNLARDAN GÜÇ ALIR”
Çocukların, oyun ve oyuncaklarla olan ilişkisi hakkında Psikolog Sarenur Pehlivan, şunları aktardı: “Ebeveynlerin en çok uzak durduğu silah ve benzeri savaşı oluşturan oyuncaklar aslında zararlı oyuncaklar değildir. Çünkü çocuklar şakacıktan oyun nedir bilir. Bir kız çocuğunun çok sık arabalarla oynaması veya eline bir silah alıp herkese ateş ettim, herkes öldü ve şimdi ölme sırası ben de işte tak öldüm. Tam tersi bir erkek çocuğunun kendisine makyaj yaparak kuaförlük oyun oynaması veya hayali olarak tüm uzaylıları nükleer bomba ile öldürmesi, ebeveynleri korkutacak, müdahale edebileceği oyunlar ve oyuncaklar değildir. Hayali oyunlar, dürtü kontrolü, sorunlara çözüm yolu geliştirmeyi, empati kurmayı destekleyen oyunlardır. Çocuk metaforlarla kendisini ve hayatı anlamlandırmaya çalışmaktadır. Siz eve silah ve benzeri olacaklar almasanız dahi o masum gözüken bir topu veya bir kalemi silah olarak kullanılabilir. Çocuk oyunları kurar ve oyunlardan güç alır. Duygularını burada ifade eder ve bu duygularla baş etmeyi oyunlarla öğrenir.”
“ÇOCUKLAR, DUYGULARINI OYUNLARLA YANSITIYOR”
Çocukların çevredeki kişileri model aldığını ve bu davranışları oyunlar aracılığıyla aktardığını ifade eden Pehlivan, “Hayali oyunların yanında bir de model alarak kurduğumuz oyunlar vardır. Çocuklar, çevrelerindeki kişileri ve olayları model alır. Siz çocuğunuza sağlıklı bir çevre sunuyorsanız, kurduğu oyunlarda sağlıklı olacaktır. Çocuklarımıza sağlıksız şiddeti içinde barındıran bir çevre sunuyorsak oyunlarımız da yanlış kurulan ve şiddeti destekleyen oyunlar olacaktır. Yanlış oyun ile yanlış davranış arasında fark vardır. Eğer çocuk yanlış, zarar verici davranışlarda bulunuyorsa bu karşısındaki kişinin canını acıtır. Yaşamımızda tabii ki de kaos çözemediğimiz çıkmaz noktada olan birçok durumla karşılaşacağız ve çocuklar bunları da oyunlarına yansıtacaktır. Ama oyunu bitirirken bu durumlarla nasıl baş edebileceklerini öğreneceklerdir” sözlerine yer verdi.
OYUN, SAYESİNDE KORKULARI İLE BAŞ EDİYORLAR
Çocukların bilinçaltındaki korkularla oyuncaklarla kurmuş olduğu oyunlarla savaştığını söyleyen Pehlivan, “Çocuklar, silah ve benzeri oyuncaklarla çocukları olmaktan genellikle korkularıyla baş etmeyi öğreniyorlar. Peki bu korkular ne? Belki karanlık, belki ayrılık, belki ölüm, belki canavarlar bu korkuları size söylemediği veya davranışlarıyla belli etmediği sürece bilmek çokta mümkün değil. Çocuk oyuncak fark etmeksizin oyununu kurdu ve artık savaşmaya başladı. Ebeveynin müdahale etmemesi gerekiyor. Çünkü, çocuk bilinçaltındaki korkularla savaşıyor, onlarla baş etmeyi öğreniyor. Ebeveynlerin işi sadece canının yanmamasını sağlamak” şeklinde konuştu.
HER OYUNCAĞIN VERDİĞİ BİR MESAJ VAR
Çocukların, oyuncaklarla bir mesaj verdiğini ve bu süreçte ailelerin iyi gözlem yapması gerektiğini vurgulayan Pehlivan, “Bıçak, güç, savunma, müdahale, korunma anlamına gelirken, silah ve tüfek, korunma, öfke, güç, kontrol, otorite, sınırlar anlamlarına gelmektedir. Eğer ki çocuğunuz bu oyuncakları kullanarak bir oyun kurduysa kaygı ve korkusuyla savaşıyordur. Demek ki, onu yenebilecek güce kavuştuğunu, kontrol edebildiğini ve otoriteye sahip olduğunun göstergesidir. Oyun bittiğinde korkusu ve kaygısıyla da baş etmeyi öğrenmiş olacaktır. Tabii ki tek bir oyunda kaygı ve korkularıyla baş edemeyebilir veya yenemeyebilir. Bu oyunlar tekrar edebilir. Ebeveyn olarak ne kadar sık tekrar ettiğini izlememiz gerekir. Sıklık arttığında işte o zaman bir uzmana başvurabiliriz veya çocuğumuzla bu konuyu konuşabiliriz” diyerek sözlerine son verdi.
Rüveyda Aslıipek/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.