Otuz Beş Yaş şiirini kim yazdı? Cahit Sıtkı Tarancı kimdir?

Otuz Beş Yaş şiirini kim yazdı? Cahit Sıtkı Tarancı kimdir?

Otuz Beş Yaş şiirini kim yazdı? Cahit Sıtkı Tarancı kimdir, asıl adı nedir, kaç yaşında öldü, nereli, hangi dönemde yaşadı, kimlerin etkisinde kaldı? Memleket İsterim'in yazarı Tarancı'nın şiirleri nerede yayımlandı, hangi tarzı benimsedi?

Cumhuriyet döneminin en önemli şairlerinden olan Cahit Sıtkı Tarancı’nın hayatını sizler için derledik.

Otuz Beş Yaş şiirini kim yazdı? Cahit Sıtkı Tarancı kimdir, asıl adı nedir, kaç yaşında öldü, nereli, hangi dönemde yaşadı, kimlerin etkisinde kaldı? Memleket İsterim'in yazarı Tarancı'nın şiirleri nerede yayımlandı, hangi tarzı benimsedi? 

İşte cevabı: 

Asıl adı Hüseyin Cahit olan, Cahit Sıtkı Tarancı 4 Ekim 1910 yılında Diyarbakır’da doğdu. Cumhuriyet dönemi şairlerinden olan Cahit Sıtkı Tarancı, Otuz Beş Yaş şiiriyle meşhur oldu. Tarancı, “Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.” mısralarıyla ün yaptı fakat kendisi 46 yaşında iken hayata veda etti…  

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI YURT DIŞI EĞİTİMİNE ARA VERDİRDİ

İlkokulu Diyarbakır’da bitirip, ortaokulu İstanbul’da Saint Joseph’te okumasının ardından, liseyi okumak için Galatasaray’a geçen Tarancı, sonradan yakın dost olacağı Ziya Osman Saba ile bu okulda tanıştı. Mülkiye Mektebi‘nde başladığı yüksek öğrenimini, o sırada Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanmaya başlayan hikayelerinden kazandığı parayla Paris’te, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamlamak istedi ancak İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine, Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. Askerliğini yaptıktan sonra, Anadolu Ajansı ve Çalışma Bakanlığı’nda çevirmen olarak çalışan Tarancı, Baudelaire’in eserlerini de çevirmiştir. Edebiyat dünyasında ilk defa, 1930 yıllında dikkatleri üzerinde çeken Tarancı’nın, ilk şiiri Servet-i Fünun Dergisi’nde yayınlandı.

1957’DE EN BEĞENİLEN ŞAİR SEÇİLDİ

Otuz Beş Yaş şiirinin, 1946’da, Cumhuriyet Halk Partisi’nin düzenlediği, yarışmada birincilik kazanmasıyla ününü pekiştiren ve Cumhuriyet Dönemi’nin önemli şairleri arasına giren Tarancı’nın, şiirlerinin en önemli özelliklerinden biri de, açık ve sade bir üsluba sahip olmasıdır. Aralık 1954’te ağır bir akciğer hastalığına yakalanan ve tedavi için Viyana‘ya giden Cahit Sıtkı Tarancı, 13 Ekim 1956’da, burada vefatının ardından, Ankara‘ya getirilerek, toprağa verilmiştir. Tarancı ölümünden sonra, 1957’de, Varlık Dergisi tarafından düzenlenen bir ankette, en beğenilen şair seçilmiştir.

cahi.jpg

SANATI SANAT İÇİN YAPTI

O dönemin şairler arasında çok sıkı bir tartışma konusu vardı: “sanat, sanat için mi yapılır; yoksa toplum için mi yapılır?” Cahit Sıtkı Tarancı bu tartışmada “sanat, sanat için yapılır” safında yer almıştır. Kafiyeli ve vezinli şiirler yazmıştır. Ölçü veya serbest şiir konusunda bir kısıtlamaya girmemiştir. Şiirlerini oldukça yalın bir üslupta yazmıştır. Şiirlerinde biçimsel bazı semboller kullansa da gerçeklikten uzak bir dili asla tercih etmemiştir.

Şiirlerinde Fransız şairlerden esinlendiği öne sürülmüştür. Baudelaire ve Verlaine, Cahit Sıtkı Tarancı’nın etkilendiği şairler arasındadır. Şiirlerinde konu olarak en çok ölümü ele alan Tarancı, sürekli karamsar konular işlemiştir. Örneğin; biten aşklar, kaybolan sevgiler, yalnızlıklar, zorlu geçen çocukluk yılları…

ESERLERİ

Cahit Sıtkı Tarancı’nın yaşamı boyunca yazığı şiirler sırasıyla; 1933 yılı “Ömrümde Sükut”, 1946 yılı “Otuz Beş Yaş”, 1953 yılı “Düşten Güzel” ve 1957 yılı “Sonrası” adlı şiir kitaplarında toplanmıştır. Lise yıllarında tanıştığı ve uzun yıllar dostluğunu sürdürdüğü Ziya Osman Saba’ya yaşamı boyunca yazdığı mektuplar, 1957 yılında Cahit Sıtkı Tarancı’nın ölümünden sonra “Ziya’ya Mektuplar” adlı eserde toplanmıştır. Ayrıca ölümünden sonra, “Gün Eksilmesin Penceremden” adlı hikaye kitabı derlenmiştir.

Bilinen en ünlü şiirleri arasında; Otuz Beş Yaş, Memleket İsterim, Abbas, Aşkımız, Ben Aşk Adamıyım, Biz Nerdeyiz Sevgilim, Değişik, Fani Dünya, Gece Şarkısı, Gün Eksilmesin Penceremden, Her Günkü Şarkım, Madem ki Vakit Akşam ve Yalnızlık Macerası gibi şiirler yer almaktadır.

İşte Cahit Sıtkı Tarancı’nın dilden dile dolaşan şiirlerinden Memleket İsterim ile Otuz beş yaş şiirinin sözleri şöyle:

MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

OTUZ BEŞ YAŞ

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. 
Dante gibi ortasındayız ömrün. 
Delikanlı çağımızdaki cevher, 
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, 
Gözünün yaşına bakmadan gider. 

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? 
Benim mi Allahım bu çizgili yüz? 
Ya gözler altındaki mor halkalar? 
Neden böyle düşman görünürsünüz, 
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? 

Zamanla nasıl değişiyor insan! 
Hangi resmime baksam ben değilim. 
Nerde o günler, o şevk, o heyecan? 
Bu güler yüzlü adam ben değilim; 
Yalandır kaygısız olduğum yalan. 

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; 
Hatırası bile yabancı gelir. 
Hayata beraber başladığımız, 
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; 
Gittikçe artıyor yalnızlığımız. 

Gökyüzünün başka rengi de varmış! 
Geç farkettim taşın sert olduğunu. 
Su insanı boğar, ateş yakarmış! 
Her doğan günün bir dert olduğunu, 
İnsan bu yaşa gelince anlarmış. 

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! 
Her yıl biraz daha benimsediğim. 
Ne dönüp duruyor havada kuşlar? 
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim? 
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar? 

Neylersin ölüm herkesin başında. 
Uyudun uyanamadın olacak. 
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? 
Bir namazlık saltanatın olacak, 
Taht misali o musalla taşında.
 

Gazeteilksayfa.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.