Osmanlı'nın ilk yadigârı: Kurşunlu Han

Osmanlı'nın ilk yadigârı: Kurşunlu Han

Tıpkı 3 bin yıldır Orta Anadolu'yu bekleyen Ankara Kalesi gibi sessiz ve sakin. Ankara'nın Hanları yazı dizimize Ankara'da Osmanlı Devrini başlatan ilk yapı, Kurşunlu Han'la devam ediyoruz.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın deyişiyle Ankara'da Osmanlı Devri, Mahmut Paşa'nın 15'inci asrın ikinci çeyreğinde yaptırdığı bir han ve bedesten ile başlar. Ne hazindir Osmanlı Ankara'sının sonunu getiren 1916 Yangını bu iki yapıyı da büyük ölçüde tahrip eder. Kaderin cilvesine bakın ki, Ankara'da Osmanlı Devri'ni başlatan bu iki yapı, Cumhuriyet'in ilk kurumlarından birine ev sahipliği yaparak yeni bir devrin de kapılarını açar.

Ankara Kalesi'nin At Pazarı ile birleştiği Ser Meydan'dan Ulus'a doğru yürürseniz Anadolu Medeniyetler Müzesi'nin önünden illaki geçersiniz. Eğer dikkatlice bakarsanız Müzenin bahçesindeki Kurşunlu Hanı'nın cümle kapısını fark edeceksinizdir. Pek çok kişi için Medeniyetler Müzesi, sergi salonlarının bulunduğu Mahmutpaşa Bedesteni'nden ibarettir. Hemen arkasında kalan Kurşunlu Han ise, şimdi yönetim, laboratuvar, kütüphane ve depo olarak kullanıldığı için çoğu ziyaretçinin ilgisini çekmez. Oysa Ankara'nın en eski hanıdır. Osmanlı'nın Ankara'daki ilk yapısıdır. Osmanlı'nın mimarisinin kent dokusuna işlenen ilk motifidir. Yanı başındaki Mahmutpaşa Bedesteni ile birlikte Osmanlı'nın Cumhuriyet'in başkentine yer alan ilk yadigârıdır. 

'YUKARI YÜZ'ÜN İLK HANI

1880lerden-kalan-bir-fotograf--kursunlu-han.jpg

Ser Meydanı, At Pazarı, Koyun Pazarı ve Saman Pazarı'nı da içine alan geniş bölgeye Osmanlı Ankara'sında 'Yukarı Yüz' denirdi. 16'ıncı ve 18'inci asırlarda bu bölgeye inşa edilen hanlara da 'Yukarı Yüz Hanları' adı uygun görülmüştü. Bu hanlardan ilki, 1421 yılında inşa edilen Kurşun Han, Hisar'ın dışında kervanların konaklaması için yapılan orta ölçekli bir yapıdır. Hanın bir diğer adı da Mahmutpaşa Hanı'dır. 1421 ve 1459 yılları arasına bitişiğine yaptırılan Mahmutpaşa Bedesteni ile birlikte Ankara'da Osmanlı mimarisine ait ilk örneklerden olan Han, aynı zamanda Yukarı Yüz'deki en büyük hanıdır.

TİPİK BİR OSMANLI HANI

Ankara Kalesi'ne giden yol üzerinde bulunan ve Fatih'in sadrazamlarından Mahmut Paşa tarafından 1421 yılında yaptırılan Kurşunlu Han, tipik Osmanlı şehir içi hanlarındandır. Bugün müze olarak kullanılan eserin bulunduğu arazinin şekline uydurmak için planı biraz yamuk yapılmıştır. Güney yanında bitişik olan bedesten ve bedestenin dışındaki arasta üzerinde ikinci bir platform teşkil eden han, bedestenle aynı mimari özellikleri göstermekte ve aynı devirde yapılmış olduğu bilinmektedir. Arazinin meyilli oluşu ile, aslında iki kat halinde bulunan hanın altında, ahır ve depoların, arabalıkların konduğu üçüncü kat yapılmıştır. Batı cephedeki giriş eyvanın her iki yanında arazinin meyline uygun olarak kademeli yapılmış altı dükkân bulunmaktadır ki bunların hepsi beşik tonozludur. Beşik tonozla örtülü giriş eyvanın iki yanında da yuvarlak kemerli iki hücre yer almaktadır. Eyvanın bitimindeki büyük kapısı basık yay kemerlidir. Hanın iç avlusunun etrafını, dörtkenardan payeli kemerlerin teşkil ettiği revaklar çevirmekte; güney batı kenarda meyilli bir üçüncü katı teşkil eden bodruma, yani ahır ve arabalıklara inmektedir. Giriş zemininden itibaren iki kat halindeki hanın her iki katında da iç avlu etrafı payeli revaklarla çevrilmiş olup batı ve güney yönlerde yedişer, diğer iki kenarda altışar paye ve üzerlerde yuvarlak tuğla kemerler bulunmaktadır. İkinci kat revakların üzerinde kirpi saçaklarla nihayetlenen duvarlar kesme taştandır. 

MAHMUTPAŞA BEDESTENİ

Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamlarından Mahmut Paşa tarafından 1421-1459 yılları arasında inşa ettirilen bedesten, Ankara Kalesinin eteğinde, eğimli bir arazide yer alır. On kubbeli bir yapı olan Mahmutpaşa Bedesteni, etrafını kuşatan 102 dükkânlı arasta ile türünün en büyük örneklerinden biridir. Dikdörtgen planlı yapının duvarlarında moloz taş ve kesme taş birlikte kullanılmıştır. Kemer ve tonozlar tuğladır. 

OSMANLI DEVRİNİ BAŞLATAN HAN

Ankara'da Osmanlı Devri'ni başlatan iki yapı vardır. Biri Kurşunlu Han ve diğeri de hemen onun yanı başındaki Mahmutpaşa Bedesteni. Bu iki tarihi eser aynı zamanda Modern Türkiye'nin ilk kurumlarından birine ev sahipliği yapar.  
Her ne kadar Ankara, 1356'da Osmanlı'nın mülkü olsa da; 1402'de Sultan Bayezid'in Timur'a yenilmesi ile elden çıkar. Ancak, 1411'de yeniden Osmanlı'nın egemenliğine giren kent, 1420'lerden itibaren Osmanlı mimarisinin örnekleri ile donatılır. Kurşunlu Han ve Mahmutpaşa Bedesteni, her ne kadar Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne dönüştürülse de halen 15'inci asırdan kalan özelliklerini korurlar.   

FELAKETTEN MÜZEYE

1881 Yangını, Ankara'nın tarihindeki sayısız felaketten sadece biri. Bu yangın, 'Yukarı Yüz'ü Aşağı Yüz'e yani şimdiki Ulus'a bağlayan semtleri ağır biçimde tahrip eder. Osmanlı Ankara'sının yapı taşı olan Kurşunlu Han ve Mahmutpaşa Bedesteni de bu yangınla kullanılmaz hale gelir. Hanın çatısı yanar, bedestenin kubbeleri çöker. Yaklaşık 40 yıl sonra bu kez Ankara tarihin gördüğü en büyük felaket olan 1916 Yangını ile bir kez daha tahrip olan yapılar, 1921 yılında kurulan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne devredilirler. Uzun ve yorucu bir çalışmadan sonra orijinaline uygun biçimde restore edilen Kurşunlu Han ve Mahmutpaşa Bedesteni için 1933 yılında başlatılan restorasyon 1946'da tamamlanır. Yapılar, bu tarihten sonra müze binası olarak hizmet vermeye başlarlar.

Uğur DUYAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.