Osmanlı ve cumhuriyet külliyede buluştu: Darphanenin eşsiz koleksiyonu Ankaralıları bekliyor

Osmanlı ve cumhuriyet külliyede buluştu: Darphanenin eşsiz koleksiyonu Ankaralıları bekliyor

Osmanlı ve cumhuriyet tarihinin en önemli madalya, nişan ve sikkeleri Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde ziyaretçilerini bekliyor. Darphane koleksiyonun en özel eserleri Beştepe’de vatandaşlar ile buluşuyor.

“Kudret ve Hafıza, Gücün Sanatı” sergisi cumhuriyetin 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Anadolu Salonu'nda ziyaretçilerini bekliyor. Sergide darphane ve damga matbaası koleksiyonlarındaki Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait nişan, sikke, madalya, hatıra paraları ve kıymetli evraklar misafirlere sunuluyor.

Coğrafyamızdan yayılan zenginlik, medeniyet ve estetik darphane koleksiyonundaki hazinelerle gün ışığına çıkıyor. İcat edilişinden itibaren gücün ve iktidarın sembolü olan sikkeler, kendi dönemlerinin canlı tanıkları olan nişan ve madalyalar, hatıra paraları, kıymetli evraklar “Kudret ve Hafıza, Gücün Sanatı” sergisiyle halkla buluşuyor. Şimdi sergideki nadide eserlere yakından bakalım...

nisani-osmani.jpg

NİŞAN-I OSMANİ

Sultan Abdülaziz tarafından 1862 yılında Osmani adıyla yeni bir nişan çıkarılmıştır. Bu nişan 4 dereceli olup yalnız 1. derecesinin değerli taşı mevcuttur. Nişan-ı Osmani Osmanlı Devleti’ne her türlü hizmet edenlere verilmek üsere çıkartılmıştır. Nişan 7 köşeli yıldız formundadır. Murassa şemselerde toplam 40 karatlık 408 adet taş vardır. Nişanın orta bölümü kırmızı mineli olup hilalin üzerinde ortada altın harflerle “Abdülaziz Han”, üstünde “el Müstenid bittevfikat el rabbaniye”, altında ise “Melikü’l-Devletü’l-Osmaniye” ibareleri yazılıdır. Nişan-ı Osmani imparatorluğun son dönemine kadar diğer padişahlar tarafından verilmiştir. Bu nedenle çok çeşitli formları mevcuttur.

istiklal-madalyalari.jpg

İSTİKLAL MADALYASI

Kurtuluş Savaşı’nda milli istiklal uğruna gerek cephede gerek cephe gerisinde mücadele edenler ile şehit olanların varislerine 29 Kasım 1920 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 66 sayılı kanun gereğince İstiklal Madalyası verilmiştir. Kurtuluş Savaşı’nda bizzat kıt’ası başında kahramanlık ve gayret gösteren devlet büyükleri, amirler, subaylar, milli ordu kahramanları ile cephe gerisinde büyük fedakarlık gösterenler ile milletvekillleri, PTT memurları ve mülki idare amirleri İstiklal Madalyası’na layık görülmüştür. Cephede bizzat savaşa katılanlara kırmızı, TBMM üyelerine yeşil, TBMM üyelerinden cephede savaşanlara kırmızı-yeşil ve cephe gerisinden mücadele verenlere beyaz renk kurdele ile İstiklal Madalyası verilmiştir. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de TBMM tarafından 1578 belge numaralı, yeşil-kırmızı kurdeleli İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır.

mecidi-nisani.jpg

MECİDİ NİŞANİ

Sultan Abdülmecid'in 1851 yılında çıkarttığı kendi adını ve tuğrasını taşıyan Mecidi Nişanı, halk arasında Mecidiye Nişanı adıyla anılmakta ve beş dereceden oluşmaktadır. Nişanın ortasında tuğra etrafında kırmızı mineli bir fon üzerinde "gayret, hamiyyet, sadakat" kelimeleri; altındaysa, 1851 tarihi yazılıdır. Osmanlı zevkini en güzel şekilde yansıtan ve döneminde çok sevilen bu nişan hayatiyetini devletin sonuna kadar sürdürmüştür. Sultan Reşad döneminde çıkarılan bir nizamname ile diğer bazı nişan ve madalyalarda olduğu gibi Mecidi Nişanı'na Avrupa'daki benzerlerinde olduğu gibi muharebeye katılanlara verilen nişanların gövdesi üzerine çifte kılıç ilave edilerek dağıtılmıştır. Mecidi Nişanı, ilmiye ve askeriye mensuplarından üstün hizmet ve muvaffakiyet gösterenlere verilirdi. Birinci ve ikinci rütbelerin sahiplerine nişanları, padişahın huzurunda takılırdı. Beratla verilen ve kullanılan Mecidi Nişanı, kaydıhayat şartıyla verilir, nişan sahibinin ölümünde hazineye teslim edilirdi.

nisani-ali-imtiyaz.jpg

NİŞAN-I ALİ İMTİYAZ

Sultan II. Abdülhamid 1876 yılında devlete ilmİ, mülkİ ve askerİ alanlarda üstün hizmette bulunan kişilere vermek üzere "Nişan-i Ali İmtiyaz'ı çıkarmıştır. Nişan-ı Ali İmtiyaz sıradan kişilere verilmemiş, devletin en üst kademelerindeki devlet adamlarına ve istisnai olarak Osmanlı Devleti ile iyi ilişkiler içinde bulunan yabancı hükümdar ve devlet adamlarına verilmiştir. Tek rütbeli olarak çıkarılan bu nişan II. Abdülhamid'in çıkarttığı nişanların en görkemlisidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.