Bir Müslüman'ın komşusunun üzerinde hakkı olduğunu biliyor muydunuz? Buna dikkat etmeyen cennet yüzü göremeyecek...

Örf ve adetler toplumun alışkanlıklarının bir ürünüdür. Sahip olunan değerleri yansıtır. Allah Resulü de ashabına iyilik yapanları iyiliklere öncülük etmelerini, sonra ki nesillere örnek olmalarını tavsiye etmiştir. Yaptıkları iyilikler sonraki nesiller tarafından kabul görüp uygulandıkça, onların da kazanılan ecre ortak olacakları müjdesini vermiştir.

Diğer taraftan Peygamberimiz, komşularına kötülük yapabileceği kaygısı yaşatan bir kimsenin cennete giremeyeceğini dile getirmiştir. İyi bir komşuyu mutluluk kaynağı gören sevgili Peygamberimiz, komşuya yapılan eziyeti ise şiddetle reddetmiştir. Bir hadisinde; “Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun. Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin” buyurmuştur. Peki, Örf ve adetler ne demek? Komşu hakları nelerdir? Tüm detaylar haberimizde:

ÖRF VE ADETLER NE DEMEK?

Allah Resulü bir taraftan güzel adet başlatmayı ve devam ettirmeyi teşvik ederken, diğer taraftan da kötü adetleri güzel olanlar ile değiştirmek ya da tamamen ortadan kaldırmak için çaba sarf ediyordu. İslam hukukçuları örf ve adetleri hukukun bir kaynağı olarak kabul ederken, büyük önem ve tesire sahip olduklarını belirtmişlerdir. Toplumsal hayatta birlik ve düzenin temin edilmesinde örf ve adetlerin etkisi ve yeri büyüktür. Özellikle yazılı kuralların olmadığı toplumlarda örf ve adetler bu işleri yetine getirmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de, “Allah'ın indirdiğine uyun denildiğinde; Allah size hükümlerini açıklamak, sizden öncekilerin yolarını ve geleneklerini göstermek ve tövbelerinizi kabul etmek istiyor. O hakkı ile bilendir. Hüküm ve hikmet sahibidir” denilmiştir.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de örf ve adetlerin önemli bir kısmı kaynağını Hz. Peygamber Efendimizin sünnetinden alır. Kültür ve gelenek sandığımız birçok uygulamanın sünnete dayandığı görülür. İslam’ın yayılmasında ve günümüzde Kuran ve sünnetten kaynaklanan örf ve adetler oluşarak yaygınlaşmıştır.

KOMŞU HAKLARI NELERDİR?

Hz. Ali, kişinin komşularına karşı böbürlenmesinin kıyamet alametlerinden olduğunu belirtmiştir. Peygamber Efendimiz de eşi tarafından kendisine sağlanmayan bir takım imkanlara sahipmiş gibi görünerek komşusuna gösteriş yapmasının günah olup olmadığını soran bir kadına, “kendisine verilmeyeni varmış gibi gösteren kimse yalan elbisesi giyen kimse gibidir” buyurmuştur. Komşu ile iyi ilişkilerini sürdürebilmesi kendisi için istediğini, komşusu için istemeyen kimsenin gerçek manada iman etmiş olmayacağını belirtmiştir.

Komşuya eziyet verecek, onu rahatsız edecek sözlü veya fiili her türlü davranıştan kaçınılmasını tavsiye eden Peygamberimiz, komşusunun eziyetine sabreden insanları Allah'ın sevdiği üç gruptan biri olarak zikretmiştir. Komşunun gözetip kollanması, iyi yönlerinin olması, onun hoş olmayan ve özel hayat ile ilgili hallerinin ifşa edilmesini ise yasaklamıştır.

Müslüman, komşusu yardım talep ettiğinde onu geri çevirmeyen, borç istediğinde elinden geldiğince onu destekleyen, muhtaç olduğunda elinden tutan, hastalandığında onu ziyaretine giden, acı tatlı gününü onunla paylaşan, öldüğünde cenazesinde bulunan, onun evine ve ailesine zarar vermeyen, ona ikramda bulunan, saygı ve sevgi gösteren kimselerdir.