Öğr. Gör. Dr. Ahmet Efe: Konu miras olunca hepimiz savruluyoruz

FSMÜ Öğr. Gör. Dr. Ahmet Efe, dindar geçinen insanların dahi konu mirasa gelince ayaklarının kaydığını ve savrulduklarını belirterek, “Konu mal olunca insanlar aldanabiliyorlar. Allah ne emrediyorsa ona uymalıyız. Birileri eleştiriyor diye İslam’ı değiştiremeyiz” dedi.

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi (FSMÜ) İslami İlimler Fakültesi İslam Hukuku Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Efe, İlme Destek Derneği’nin konuğu oldu. Hamamönü’nde yer alan Kabakçı Konağı’nda miras hukuku hakkında konuşan Efe, son dönemlerde çok dindar geçinen insanların dahi konu mirasa gelince ayaklarının kaydığını belirtti. “Özellikle dindar geçinen hanım kardeşlerimiz dahi iş mirasa gelince ayakları kayıyor. Konu mal olunca aldanabiliyorlar” diyen Efe, “Tenkit ediliyor diye İslam’ı değiştiremeyiz. Miras konusunda savruluyoruz. Allah ne emrediyorsa ona uymalıyız. Eleştirileri savuşturmalıyız” dedi.

İŞ MİRASA GELİNCE AYAKLARIMIZ KAYIYOR

Efe, “Özellikle dindar geçinen hanım kardeşlerimiz dahi iş mirasa gelince ayakları kayıyor. Konu mal olunca aldanabiliyorlar. Misal bir baba vefat etse geriye bir kız bir erkek çocuk bıraksa, bunlar mirası taksim ederken ayeti kerimeyi örnek alacaklar. Erkeğin hakkı iki, kadının birdir. Ayet bunu emrediyor.”

KADINLAR ZARARLI DEĞİL KÂRLI ÇIKIYOR

 “Kadınlar buradan zararlı değil, kârlı çıkıyor. Örneğin ikisinin de cebinde 60’ar lira olsun. İkisi de düğün yapacak olsun. Her ikisi de 30’ar lira düğün masrafı yapıyor. Erkek 30 lira düğün masrafı, 30 lirada mehir veriyor ve elinde bir şey kalmıyor. Kız çocukta 30 lira düğün için harcıyor. 30 lirada mehir alıyor. Elinde yine 60 lira kalıyor. Burada hanımlar kârlı çıkıyor. Buna itiraz etmek yanlış bir şey” dedi.

TENKİT EDİLİYOR DİYE İSLAM’I DEĞİŞTİREMEYİZ

İslam’da, dışarıdan gelen eleştirilere göre hareket edilmemesi gerektiğini söyleyen Efe, “Dışarıdan gelen etkilere göre düşünecek olursak bu işin içinden çıkamayız. Allah ne emrediyorsa ona göre düşünmeliyiz. Bu da anlaşmazlığa düşüldüğü an geçerlidir. Eğer herkes kendi arasında anlaşıyorsa istedikleri gibi mirası bölüşebilirler. Ama biz miras konusunda savruluyoruz. Müslümanlar olarak savrulmaktaki maksadım kendi düşündüğümüze göre hareket etmek istememizdir. 

İslam’a dışarıdan gelen tenkitleri dikkate aldığımız zaman onların beğeneceği şekilde konuşmaya itiliyoruz. Örneğin İslam’da kadın-erkek eşit değil diyorlar, miras hukukunu delil gösteriyorlar. Hal böyle olunca da bazı ilim adamları bizde eşit yapalım, öyle konuşalım diyor. Bu olmaz. Birileri tenkit ediyor diye İslam’ı değiştirmeye çalışırsak, savruluruz. Biz Allah’ın dediğine bakacağız.”

DIŞARIDAN GELEN TENKİTLERİ SAVUŞTURMALIYIZ

“Örneğin, İslam’da hırsızın elini kesmek var. Bu eleştiriliyor diye bazı hocalara ağır geliyor ve bu dönemde barbarlık diye düşünülüp, bu emri başka türlü tefsir ediyorlar. Örneğin Hazreti Yusuf kıssasında Hazreti Yusuf’u gören kadınların onun güzelliğinden ellerini kestiklerini, bundan haberleri dahi olmamasındaki konuyu örnek gösteriyorlar. Onların elma soyarken ellerini kesmeleri yani çizmelerini örnek veriyorlar. 

Buradan da hırsızın elini kesmeyelim, bizde çizelim diyorlar. Kelimelerle oynuyorlar. Dışarıdan gelen tenkitleri savuşturmak yerine İslam’dan taviz vermek zorunda kalıyorlar. Miras konusunda da bu böyledir. Ama böyle Müslümanlık olmaz. Birilerine bazı şeyleri beğendireceğiz diye hareket edersek, bunun hesabını veremeyiz. Yüce yaradan ne diyorsa ona göre davranmamız gerekiyor” diye konuştu.

Emrah Özcan/İLKSAYFA

Gazeteilksayfa.com