O Kara günleri UNUTAMIYORUM
28 Şubat mağdurlarından Gültekin Koç, aradan 20 yıl geçmesine rağmen o günleri asla unutamadığını belirterek, "Öyle asker bilirim ki cumaya gittiği için dövüldü. Bize de tutanak tutup mobbing uyguluyorlardı. O kara günleri bir türlü unutamıyorum" dedi.
Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak yazılan 28 Şubat darbesinin 20. yılını dün itibari ile geride bıraktık. Aradan bunca yıl geçmesine rağmen 28 Şubat mağdurlarına hakları teslim edilmediği gibi darbe mağduru 600 kişi ise hala cezaevinde bulunuyor.
SÖZLEŞMESİNİN BİTMESİNE 40 GÜN KALMIŞTI
Uzman çavuş olarak görev yaptığı ordudan 1997 yılında atılan Gültekin Koç 28 Şubat mağdurlarından sadece bir tanesi. Koç, o günlerde yaşadığı sıkıntılı günleri Habervaktim'e anlattı. 1992 yılında girdiği ordudan bilinçli şekilde atıldığını belirten Koç, "5 yıllık sözleşmemin bitimine 40 gün kala namaz kıldığım ve eşimin başörtülü olması nedeniyle, 2 günlük kaçma yalanı uydurularak 'disiplinsizlik' gerekçesiyle ordudan atıldım" dedi.
TAZMİNAT ALAMADAN ATTILAR
TSK'daki görevinin 5 yılı doldurması halinde tazminat almaya hak kazanacağını ancak, bu tazminatı vermemek için bu sürenin dolmasına 40 gün kala kendisinin bilinçli bir şekilde ordudan atıldığını ifade eden mağdur Koç, "Türk Silahlı Kuvvetlerinden , 14 Temmuz 1997'de 1 kuruş tazminat almadan atıldım. Atılma nedenim, '2 günlük kısa süreli kaçma' suçu, ancak belirtikleri tarih hafta sonuna geliyor. Ben izinliydim, izin kağıdımı dip koçanıyla birlikte imha etmişler. Tugay komutanı, 'Bu irticacıya 1 kuruş tazminat vermeden atacaksınız' diye emir vermiş. Sözleşmemin bitimine 40 gün kala kaçacak kadar akılsız değilim" diye konuştu.
SON MAAŞINI DA VERMEDİLER
Ordudaki son maaşını da alamadığını anlatan Koç, "Evimi, arkadaşların topladığı parayla memleketime götürdüm. Çok zor günler geçirdim. İnşaatlarda çalıştım. Anne, baba ve kardeşlerimin desteğiyle ayakta durdum" şeklinde konuştu.
CUMAYA GİDEN ASKERİ DÖVÜYORLARDI
O dönemde görev yeri olan Kars Kağızman'daki 7. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda namaz kılan personele yapılanları da anlatan Koç, "Tugay camini kullanmayacaksınız, birlik gecelerine katılacaksınız' şeklinde sürekli emir geliyordu, bu konularda imzalar attırılıyordu. Tugay'da cami vardı ancak rütbeli personel camiye gidemiyordu. Giden personel fişleniyordu. O zaman ki Tugay komutanımız Batı Çalışma Grubu'nda yer alıyordu. Tugay'daki cami er ve erbaşa açıktı. İçtima saatleri cuma namazına geldiği için namaza giden askerler geç kalırdı. Öyle asker bilirim ki cumaya gittiği için dövülüyordu. O anlara şahit olduğumda yıkılıyordum ancak elimden bir şey gelmiyordu. Ben rütbeli personel olduğum için beni dövmüyorlardı ama sürekli tutanak tutuyorlardı ve mobbing uyguluyorlardı. O kara günleri yıllar geçse de bir türlü unutamıyorum. " dedi.
YETKİLİLERDEN DESTEK BEKLİYOR
Kendisinin YAŞ kararıyla değil, kararname ile ordudan atıldığı için haklarının iade edilmediğini anlatan Koç şunları söyledi: "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesine başvurdum, ancak zaman aşımı nedeniyle kabul edilmedi. 5 yıllık görevimi tamamlayamadığım için tazminat alamadım. Halen o yıllarda biriken borçlarımı ödüyorum. Ben sadece 40 gün kala atıldığımdan dolayı hak ettiğim ve gasp edilen tazminatımı istiyorum. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın duyarlı olduğunu biliyorum, destek bekliyorum." Koç, Hükümetin sağladığı hakla 2013 yılında Amasya Belediyesine memur olarak atandığını da bildirdi.
OSMAN AKDOĞAN/ HABERVAKTİM-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.