NİYETLERİ İYİ DEĞİL

EŞCİNSELLİK SAPKINLIKTIR
Diyanet- Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, eşcinselliği “sapkınlık” olarak değerlendirerek, Ankara Üniversitesi’nin şirki barındıran bu kirli yaklaşıma kucak açmasını doğru bulmadığını belirtti. . Eğitim yuvalarının eğitimle uğraşması gerektiğini söyleyen Bayraktutar, “Bugün ülkemizin değerlerine saldıran, gençliği bizden olmayan hastalıklı düşüncelerle kısıtlamaya çalışan bireylerin iyi niyetli olduklarına inanmıyorum” dedi.
SORUN BİTTİ DE LGBT Mİ KALDI?
Eğitim Bir-Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Ayhan Okuyucu da Ankara Üniversitesi’nin tonlarca sorununun olduğunu aktararak, “Üniversitede düzeltilmesi gereken sorunlarla ilgilenilmeyip bu tarz işlerle uğraşılması şaşılacak bir durum. O fakülte de daha faydalı programlar yapılamaz mı? Şimdi her iş bitti de LGBT sorunu mu kaldı? O kişiler bizim maneviyatımızın bozulmasına zaten destek veriyorlar” diye konuştu.

Foto altı: Eşcinsellere bir çağrıda bulunan Bayraktutar, hastalıklarından kurtulmak için Diyanet-Sen’e başvurabileceklerini söyledi.

 HABERVAKTİM-

PKK ve DHKP-C’        den sonra eşcinsellerin kuruluşu olan Kaos GL’nin cirit attığı Ankara Üniversitesi’ne, STK temsilcileri sert tepki gösterdi. Terör örgütlerine ve eşcinsellere kapılarını açan ve onlara propaganda yapma imkanı sağlayan sorumlu üniversite yönetimi de eleştirildi.
PSİKOLOJİK VAKALARA EL ATILSIN
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyanet- Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar,  “Ankara Üniversitesi gibi köklü bir üniversitenin dinimizde yeri olmayan, uydurulmuş, şirki barındıran kirli bir yaklaşıma kucak açmasını anlaşılır bulmuyorum. Eğitim yuvalarının eğitimle uğraşması gerekir. Eşcinsellik sapkınlıktır, dinimizde yeri olmayan bir durumdur, böyle bir meseleyi eğitim alanlarında gelişmesine yönelik arayışlar yerine, bu tarz bir duruma düşmüş olan bireylere Ankara Üniversitesi’nin psikoloji bölümleri el atıp, bu hastalığa kapılmış olan kişileri içinde bulundukları durumdan kurtarmalılar” dedi.
İLAHİYAT’TAN VE BİZDEN DESTEK İSTESİNLER
Ankara Üniversitesi’nin İlahiyat Fakültesi’nden de bu hastalıktan kurtulmak için destek istenmesi gerektiğini belirten Bayraktutar şunları söyledi: “Bu hastalığın aynı zamanda dini telkinlerle aşılması noktasında İlahiyat fakültesinden de destek alınmasını kendilerine tavsiye ediyorum. Eğitim alanlarının, marjinalleşmiş grupların ellerine düşmesi yerine, eğitim alanında daha sağlam yarınlar yetiştirmeye odaklı çalışmaların yapılması hususunda herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bizler Diyanet-Sen olarak bu hastalığa kapılmış olan bireyleri ötekileştirmeden, bu durumdan kurtulmaları noktasında destek vermeye de hazırız”
GENÇLİĞE FRANKENSTEİN TUZAĞI
“Bugün ülkemizin değerlerine saldıran, gençliği bizden olmayan hastalıklı düşüncelerle kısıtlamaya çalışan bireylerin iyi niyetli olduklarına inanmıyorum. Batı özentisi adı altında ahlaki durumumuzu masaya yatırıp adeta ameliyat eden, gençliğimizi Frankenstein’e çevirmeye çalışan kişilerin amaç ve gayelerine ulaşmamaları noktasında ilk eğitim dediğimiz aile ve Kur’an eğitimi hususunda hassas olmamız gerekmektedir.”
HER SORUNU HALLETTİLER DE LGBT Mİ KALDI?
Eğitim Bir-Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Ayhan Okuyucu da Ankara Üniversitesi’nin böyle etkinliklere göz yummasını ise yolsuzluk olaylarına bağlayarak, “Ankara Üniversitesi’nde büyük bir yolsuzluk hadisesi gerçekleşti. Hatta rektör yardımcılarından birisi de Amerika’ya kaçtı. Bu etkinlikleri bugünlerde yapmasındaki en büyük sebeplerden bir tanesini üniversitede gündemi başka noktalara çekip bu yapılanları gözden uzaklaştırma diye düşünüyorum” dedi. Ankara Üniversitesi’nin tonlarca sorununun olduğunu belirten Okuyucu, “Üniversitede düzeltilmesi gereken sorunlarla ilgilenilmeyip bu tarz işlerle uğraşılması şaşılacak bir durum. O fakülte de daha faydalı programlar yapılamaz mı? Şimdi her iş bitti de LGBT sorunu mu kaldı? O kişiler bizim maneviyatımızın bozulmasına zaten destek veriyorlar” diye konuştu.