Müze değil zamanda yolculuk: Hacı Bayram Veli’nin tüm sırları burada

Müze değil zamanda yolculuk: Hacı Bayram Veli’nin tüm sırları burada

Anadolu’nun önemli mutasavvıflarından Hacı Bayram Veli’ye ait eşyalar Altındağ’da adını taşıdığı müzede sergileniyor. Müze hakkında gazetemize konuşan Müze Yöneticisi Dilek Kara, ‘‘Hacı Bayram Veli’nin izleri, tüm sırlarıyla bu müzede bulunuyor’’ dedi.

Hacı Bayram Veli’nin yaşam hikâyesine ve yaşadığı dönemki Ankara’ya ait izlerin yer aldığı müze, özellikle öğrencilerden büyük ilgi görüyor. Ankara’da Ahilik geleneği, dönemin ticari unsurları, mimari, sosyolojik bilgileri hatta coğrafya ve iklimine ait bilgiler barındıran bu özel mekân, gelen misafirlerini adeta tarihte yolculuğa çıkartıyor. Müze, Ankara salonu, Ahi salonu, Hacı Bayram Veli salonu ve Bayramiye salonu olarak 4 ana salondan oluşuyor.

ANKARA SALONU VE DÖNEMİN İZLERİ

Bugün Ankara, Altındağ ilçesi Ulus ve çevresini kapsayan bölge, Roma Dönemi Ankyra kentinin merkezini oluşturmaktaydı. Galatya'da ilk kentler Galatya Krallığı Roma'ya bağlı bir eyalet haline geldikten sonra kuruldu. Bu kentlerden Ankyra’da kent statüsünü kazandıktan sonra sikke basıldığı biliniyor. Bu döneme ait 57 adet sikke müzenin Ankara salonunda sergileniyor.

h2.png

Hacı Bayram Veli’nin yaşadığı, dönemin Ankara’sına ait konulara değinen Dilek Kara, ‘‘Hacı Bayram Veli'nin Ankara’sında ekonomik hayatın temelini 1900'lü yıllara kadar Ankara keçisinin tiftiğinden elde edilen sof kumaşının üretimi ve ticareti ile ‘Debbağlık’ işi oluşturmuştur. Sof kumaşının yıkanması ve boyanması için bol su gereklidir. Ankara'ya bu suyu Hatip Çayı'nın kolu olan Bentderesi'dir. Adını Roma Dönemi'nde üzerine yapılmış olan bir bentten alan dere günümüzde Kutlugün Deresi, Cevizlidere, Hoşdere, Bülbül Deresi, Dikmen Deresi, Söğütözü Deresi, Kirazlıdere gibi sokak, yol ya da cadde isimlerinde yaşamaktadır. Oysaki "su" Hacı Bayram Veli'nin Ankara’sına yakın geçmişe kadar "kimlik" kazandıran en özgün değerdi’’ açıklamalarında bulundu.

h3.png

AHİ SALONU VE AHİLER

Ahiler hakkında bilgiler veren Kara, açıklamalarına şöyle devam etti: ‘’14. yüzyılın başlarında Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılma sürecinden Osmanlı Beyliği'nin idaresine girene kadar Ankara, Moğolların yönetimi altında kaldı. 13. yüzyılda Türkistan ve Harezm bölgesinden göç eden, Ahi teşkilatının temelini oluşturan esnaf ve zanaatkârlar başta Ankara olmak üzere Anadolu'nun Türkleşme sürecinde önemli rol oynadı. Selçuklu iktidarının çözülme sürecinde bulundukları kentlerde hem kalkınmayı hem de güvenliği sağlayan Ahilerin reisi Ankaralı Ahi Şerafettin’di.’’
Ayrıca, ‘’13. ve 14. yüzyıllarda Ahiler Devri'nde başlangıçta sadece debbağ, saraç ve kunduracıları kapsayan Ahi örgütü, giderek 24 üretim dalını kapsayacak biçimde genişledi. Bu meslek dalları:

h4.png

Çiftçiler, debbağlar, hallaçlar, yorgancılar, pabuççular, keresteciler, nalbantlar, sandıkçılar, haytaplar, dokumacılar, bezzazlar, ipekçiler, şekerciler, demirciler, leblebiciler, aktarlar, nalıncılar, çulhacılar, destegahlar, berberler, ekmekçiler, göncüler, bıçakçılar kuyumculardı.’’ Esnaf ve zanaatkâr Ahilerinin ticarette kullandıkları, faturalar, belgeler ve günlük kullandıkları gümüş aksesuarlar bu salonda yer alıyor’’ diyerek Ahiler arasındaki meslek guruplarına değindi.

h6.png

HACI BAYRAM VELİ SALONU

Müzenin Hacı Bayram Veli Salonu’nda, Hacı Bayram Veli’ye ait: 2 adet boyundan geçmeli aba hırka, 1 adet murakka hırka, 1 adet önü açık hırka, 1 adet keçe külah, 1 adet Bayrami tacı, 2 adet terksiz Bayrami tacı, 1 adet Bayramiye sancağı 1 adet keşkül bulunuyor. Hacı Bayram Veli’nin derviş çeyizinin sergilendiği müzeye, 2 adet şifa tası, derviş tespihi, nefiri ve kudüm ilave edilerek çeyiz tamamlanmıştır.

h8.png

NUMAN BİN AHMET’TEN HACI BAYRAM VELİ’YE

Hacı Bayram Veli, 14. yüzyılın ilk yarısında Ankara'nın Çubuk Suyu kenarına kurulmuş, fazilet sahibi anlamına gelen Zülfazıl Köyü’nde doğmuş Türk mutasavvıftır. Asıl adı Numan'dır.

Numan Bin Ahmet isminin değişerek Hacı Bayram Veli olmasına değinen Kara, ‘‘İslam düşünce tarihinin temelini oluşturan Arapça, Farsça, Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi ilimleri öğrendikten sonra Ankara'da Melike Hatun tarafından yaptırılan Kara Medrese’ de müderrislik yapmaya başladı. Müderrislik görevini sürdürdüğü sırada Şeyh Ebu Hamid'den bir davet aldı. Aldığı davet üzerine giden Hacı Bayram Veli, Ebu Hamid'e intisap etti. Bu kabulü bir bayram olarak nitelendiren Ebu Hamid, ziyaretin sonunda ona Bayram ismini verdi. Bayram ismi işte buradan geliyor’’ şeklinde konuştu.

h9.png

ORTA SANDIĞI GELENEĞİ

Ahilik’te ‘orta sandığı’ geleneğine de değinen Kara, ‘’Şehir ve kasabalarda her meslek kolu için ayrı ayrı kurulan orta sandık, üyelerinin karşılaşabileceği dükkân açma, hastalık, sakatlık, yaşlılık ve ölüm gibi sosyal durumlara karşı güvenceydi. Esnaf mal satışından elde edilen gelirinin belirli bir yüzdesini sandığa bağışlardı. Diğer taraftan yamak, çırak ve kalfaların terfilerinde de belirli bir yüzde ödenirdi. Bu yardımlaşma ve dayanışma kültürü, 15. yüzyıl Ankara'sında Hacı Bayram Veli tarafından devam ettirildi. Buna bir örnek olarak: Hacı Bayram Veli bazı dönemlerde üzerinde yamalı hırka ve keşkül ü fukarayla halkın arasında dolaşırdı. Halk yardımlarını keşkülün içine koyardı. Hacı bayram veli kimin ne ihtiyacı varsa keşkülün içinden karşılardı’’ dedi.

CUMHURİYETTE HACI BAYRAM VELİ YANSIMALARI

‘’Hacı Bayram Veli vefat ettikten sonra yüzyıllar boyunca ekolü, eğitimleri ve öğretileri tüm Anadolu’da özellikle Ankara'da devam etti’’ diyen Kara, Temsil Heyetinin yayınladığı bildiri de Meclisin 23 Nisan 1920 Cuma günü açılacağı bildirildi. İlk tören Hacı Bayram Veli camisinde cuma namazı kılınmasının ardından Kur’an-ı Kerim okunduktan sonra sancak-ı şerif taşınarak meclis binasına yürünmüştür. Bu sancak Bayramiye sancağıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Hacı Bayram Veli’nin ekolüne yüzyıllar geçse de sahip çıktığını görüyoruz’’ diyerek cümlelerini noktaladı.

MÜZE NEREDE NASIL GİDİLİR GİRİŞ ÜCRETİ

Altındağ Belediyesi tarafından yapılan 11 Ekim 2022 tarihinde açılan Hacı Bayram Veli Müzesi, Hacettepe, Koyungözü Sk. Altındağ’da yer alıyor. Pazartesi günleri kapalı olan müze 10.00/17.00 saatleri arası gezilebiliyor. Girişte herhangi bir ücret alınmıyor.

Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.