Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile dün Libya'ya yaptığı ziyarette, Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası kapsamında yapılan güvenlik ve askeri eğitim ile danışmanlık faaliyetlerini yerinde inceledi, Katar Savunma Bakanı Halid bin Muhammed el-Atiyye ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi.
Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac, Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa ve Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid El-Meşri ile ayrı ayrı görüşen Akar, ziyaretine ilişkin gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Trablus'a yaptıkları ziyaretin "çok verimli" geçtiğini, birçok konuyu değerlendirdiklerini, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduklarını ifade eden Akar, ziyaretin Libyalılar için de önemli sonuçlar doğuracağına yönelik inancını dile getirdi.
Akar, şunları söyledi:
"Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınmış olan Ulusal Mutabakat Hükümetinin daveti üzerine buradayız. Onlarla beraberiz ve onları destekliyoruz. Önümüzdeki dönemde de Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda 500 yıllık bir geçmişimiz, ortak kültürümüz ve ortak tarihimiz olan Libyalı kardeşlerimizle kederde ve kıvançta beraber olmaya devam edeceğiz. Libya'nın bütünlüğü, güvenliği ve Libya halkının refahı için elimizden gelen gayreti göstermeyi sürdüreceğiz."
Libya ile imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası kapsamında Türkiye'nin Libya ile imkanlarını paylaştığını ve eğitim desteği sağladığını aktaran Akar, "Ayrıca burada insani faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Hastane çalışmalarına her türlü desteği sunuyoruz. Diğer taraftan acımasız bir şekilde etrafa mayın döşeyen, çok sayıda el yapımı patlayıcı tuzaklayanlara karşı da timlerimiz bu patlayıcıları temizlemekle meşgul. Herhangi bir şekilde sivillere zarar gelmemesi için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz." dedi.
"TERHUNE'DEKİ TOPLU MEZARLARIN NE ANLAMA GELDİĞİNİ HERKESİN BİLMESİ GEREKİYOR"
Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in işlediği ihlallere de işaret eden Akar, şöyle konuştu:
"Biz doğru taraftayız. BM tarafından tanınan bir hükümeti ve Libya’nın hem toprak bütünlüğünü hem de siyasi bütünlüğünü destekliyoruz. Halkının rahat, güven ve huzur içinde yaşamasına gayret gösteriyoruz. Ateşkesin sürekli olması için gayret ediyoruz. Karşı tarafın ise ne yaptığını herkes görüyor. Tarhuna'da neler olduğunu ve oradaki toplu mezarların ne anlama geldiğini herkesin bilmesi, kimin kimi desteklediğini iyi anlaması gerekiyor. Bugüne kadar Ulusal Mutabakat Hükümetine karşı desteklenen kişilerin kimler olduğu bugün çok açık bir şekilde ortaya çıkmış bulunuyor. Umuyoruz en kısa zamanda buraya da huzur, güven hakim olacak, Libyalı kardeşlerimiz de huzur ve güven içinde yaşayacaklar. "
"YUNANİSTAN-MISIR ANLAŞMASININ HİÇBİR HÜKMÜ YOK"
Akar, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri ve son dönemde bölgede yaşananlara ilişkin soru üzerine ise şu değerlendirmede bulundu:
"Doğu Akdeniz’de tamamen uluslararası hukuka uygun şekilde hem kendi hem de KKTC'li kardeşlerimizin hak, hukuk, alaka ve menfaatlerini korumak, kollamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalışmalarımız son derece açık ve şeffaf. Dolayısıyla komşularımızın hak ve hukukuna saygı gösteriyoruz, iyi komşuluk ilişkilerinden yana olduğumuzu her seferinde ifade ediyoruz. Bu şekilde yaptığımız çalışmaların önümüzdeki dönemde sonuçlanması için gayretlerimizi sürdüreceğiz."
Yunanistan ve Mısır arasındaki "münhasır ekonomik bölge" anlaşması için "hiçbir hükmü yok" değerlendirmesinde bulunan Akar, şunları kaydetti:
"Bu (anlaşma), sadece hükümsüz olmakla kalmıyor, aynı zamanda hem Mısır halkının hem de bizzat Yunanlı politikacıların da bazılarının farkına vardığı gibi Yunan halkının da aleyhine olan bir çalışma bu. Dolayısıyla herkesi aklıselime davet ediyoruz. Herhangi bir oldubitti ile, birtakım olayları çarpıtarak bir yere varılamayacağını herkesin görmesini bekliyoruz. Bizim oradaki çalışmalarımız da istikrarlı bir şekilde devam ediyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.