Meral Akşener'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a telefon
Deprem bölgesine giden İyi Parti lideri Akşener, “çadırların içerisinde üç gündür titriyoruz soğuktan, ısınamıyoruz” diye dert yanan vatandaşlara “Sayın Erdoğan’ı aradım, bu bilgileri verdim” cevabını verdi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, deprem üssü Kahramanmaraş Pazarcık’ta incelemelerde bulundu, depremzedeleri ziyaret etti. Akşener, “çadırların içerisinde üç gündür titriyoruz soğuktan, ısınamıyoruz” diye dert yanan depremzedelere “Sayın Erdoğan’ı aradım, bu bilgileri verdim” cevabını verdi.
“Çocuklar donuyor” diyen depremzedeye atkısını verdi
Depremin merkez üssü Pazarcık’ta çadır kentteki depremzede bir genç, Meral Akşener’e “Kimse gelmedi. Ölüler var çıkarmıyorlar. Kokmuş içeride. Çocuklar soğuktan donuyor. Çadır için yazıldım iki gün oldu. Beni bu çadıra koymuyorlar. Neymiş sağlık için kullanacaklarmış. Yanına bir çadır daha koyun ne olacak. Suriyelilerin hepsi oturuyor, ben giremiyorum. Çalışmadılar ya. Herkes öldü. Kaç gün bekledik gelsin çıkarsınlar diye” tepkisini dile getirdi. Akşener, boyundaki atkısını çıkararak derdini anlatan gence boynuna sardı.
Çadırların içinde üşüyoruz
Alanda kurmayları ile birlikte gezen Akşener’e depremzede vatandaşlar, “çadırların içerisinde üç gündür titriyoruz soğuktan, ısınamıyoruz” diyerek dert yandı. Akşener de “Tüp için sayın Erdoğan ile görüştüm. Şimdi buraya da onu göndermesini sağlayacağız” cevabını verdi.
Evlerimiz yağmalanıyor
Yaşlı bir çift ise, bölgede yağmaların yaşandığını belirterek, “Suriyeliler, evimizde ne var ne yok çalmış. Buna bir çare bulunsun” diyerek yardım talebinde bulundu.
Anneye ev sözü
Akşener, iki çocuğu ile sokakta kalan bir anneye de “Ankara’ya gelebilir misin, barınma sorununu ben karşılayacağım. Sonra da istediğin zaman dönebilirsin” dedi.
"Erdoğan'ı aradım, talimat verdi"
Meral Akşener ardından da bir basın açıklaması yaptı. İyi Parti’de deprem koordinasyon merkezi kurulduğunu ve AFAD’la sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim içinde bulunulduğunu belirten Akşener, şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan’ı aradım. Bu bilgileri (ısınmanın sorun olduğu) verdim. Isınma için tüp istendi. Isıtma için sistem var onun gönderilmesini istedim. Kendisi de talimat verdiğini söyledi.
Gölcük depremi tecrübesini yaşadığım için... Depremin ilk günü “Bizim susma zamanımız, devletimizin konuşma zamanı, siyasetinse susma zamanı” demiştim ve buna uyduk. Şimdi bugün buradayım, şimdi de milletimizin sesini duyup kamuoyuna yansıtma zamanı, eksiklikleri görüp bunu duyurup teminini sağlama zamanı.
Ben bunun tecrübesini (Gölcük depremi) yaşadığım için ilk üç gün bilerek gelmedim çalışmalara engel olmayayım diye. Ama göreceksiniz buradan hiç gitmeyeceğim.
O depremle bu deprem arasında mevsim farkı var. İlk 72 saat kritik arama-kurtarma çalışmaları için. Ayak altında olup bu çalışmalara engel olmak istemedik. Bugün geldim gördüm ki pek aksaklık var. AFAD’da çalışan insan sayısı sınırlı. Yardım dağıtma tecrübesi sınırlı.
Bugün bu karmaşanın temel problemi tek adam sistemidir. Hafızanın kaybolmasıdır. Bu ülkenin devletinin hafızası gitti.
Erdoğan’ı ciddiyete, kapsayıcılığa ve liyakatli kadrolarla çalışmaya davet ediyorum.
Bugün siyaset yapma yeri değil
Bugün siyaset yapma yeri değil. Ömer Çelik diyor ‘Cumhur ittifakı burada, millet ittifakı nerede’ diye. Gün bunları konuşmanın, siyaset yapmanın yeri değil.
En önemli sorunlar...
En önemli konu ısınma. İlaç yok, antibiyotik yok. Bebek bezi ve maması yok. Kadınların durumu çok kötü. Tuvalet yok. Banyoyu falan geçtim. Barınma sorun, çadır yok. Gıdaya erişim sağlandı, onda sıkıntı yok. Biz ilaçları, antibiyotikleri yanımızda getirdik.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.