Menekşe Sokak’ta sadece Soydanlar Kırtasiye kaldı
Başkent’te bir zamanlar kırtasiyelerin merkezi olan Menekşe Sokak’ta bugünlerde 1 tane kırtasiye kaldı. Sokakta 40 yıldır kırtasiyecilik yapan Günhan Soydan bölgenin dünüyle bugününü gazetemize anlattı.
Başkent’in bir zamanlar kırtasiyeleri ile bilinen ünlü Menekşe Sokak'ta bugünlerde tek kırtasiye kalmış durumda. Günhan Soydan’ın 39 yıldır işlettiği Soydanlar Kırtasiye Kızılay’ın ve bölgenin dünüyle bugününe tanıklık etmiş. Gazetemize konuşan Soydan, “Eskiden Ankara’da kırtasiye denince burası bilinirdi. Hatta 90’lı yıllarda ilk comodo bilgisayarları satarak teknolojide de öncülük etmiştik” dedi. Soydan artık merkezin yayıldığını ve kendilerinin daha çok ofis malzemeleri vererek Kızılay’da ayakta durduklarını söyledi.
BABA MESLEĞİMİZ 41 YILDIR KIZILAY’DA KIRTASİYEYİZ
41 yıldır kırtasiyecilik yapan aslen Gazi Üniversitesi ekonomi bölümü mezunu olan Günhan Soydan bu işin baba mesleği olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“1980’li yıllarda Atatürk Bulvarı’nda kırtasiyeciliğe başladım. Baba mesleğimizdi. Aslen Gazi Üniversitesi’nde ekonomi okudum. Daha sonra o dönemler merkez haline gelen Menekşe Sokak’a taşındık. 39 yıldır buradayız. Babamla ikimiz 2000’li yılların başına kadar beraberdik ve ayrıca 5 tane işçi çalıştırır ve ancak işleri yetiştirebilirdik. O zamanlar bu sokak adeta kırtasiyelerin merkeziydi. Defter, kitap ya da kırtasiye malzemesi ihtiyacı olan ve ofis malzemeleri ihtiyacı olanlar buraya gelirdi. Sonra merkez genişlemeye dağılmaya başladı, bizler yaşlandık ve bugün caddede tek ben kaldım.”
İŞLERİN AZALMASININ BİRÇOK SEBEBİ VAR
Soydan, “Tabi buralarda işlerin azalmasının pek çok sebebi oldu. Başta okulların dönemlik kendi içlerinde kırtasiye malzemesi satan dükkânlar açmasıyla yoğunluk azaldı. Bir de Ankara büyüdü. Yani Sincan’dan Etimesgut’tan artık insanlar buraya gelmiyor. Oralar da ayrı bir merkez haline dönüştü. Ayrıca eskiden buraya araba yanaşır malzemesini yüklerdi. Ya da vatandaş gelir arabasıyla duraksar malzemesini alır çıkardı. Şu an bu sokaklar transit geçişlere dönüştü. Kimse de buraya gelip o sıkıntıya girmiyor. Zaten bir tek ben kaldım. Bende kırtasiyecilikten değil daha çok ofis malzemeleri satışı, fotokopi makinesi malzemeleri, bilgisayar parçaları satıyorum. Bir de eş dost bilen geliyor artık.”
O ÖĞRENCİLER ŞİMDİ MAKAM MEVKİ SAHİBİ AMA YİNE DE GELİRLER
Soydan, “Geçmiş yıllarda yani 90’larda buraya çok öğrenci arkadaş gelirdi. O zamanlar okullar, dershaneler burada toplanırdı. Hatta o yıllarda öğrenci olan bizlerden alışveriş yapan bugün halen dükkâna gelenler var. Tabi birçoğu akademisyen olmuş bazıları devlette yüksek noktalara gelmiş. Ama dediğim gibi dostluğumuz, sohbetimiz devam eder.”
ESKİDEN 11’DİK ŞİMDİ 1 TANEYİZ
Soydan, “Sokakta şimdi bir tek ben kaldım. Bir de arka sokaklarda falan 1-2 arkadaş kaldı. Eskiden sadece bu sokakta tam 11 taneydik. Hepimiz ekmek yer hepimiz iyi iş yapardık. Sonraları kimi yaşlandı bıraktı, kimi çağa ayak uyduramadı. Kimileri de iş yapmayınca maddi sıkıntılardan dolayı bıraktı. Kırtasiye işi biraz yaşayan bir iştir. Her gün teknolojinin ilerlemesiyle ürünler değişir. İhtiyaçlar değişir. Buna uyum sağlamak hepsini barındırmak ve takip etmek inanın çok zordur. Çoğu arkadaşımız bu yüzden bıraktı.
KALEM KÂĞIT BİZDE BİTMEZ
Sözlerine kalem kâğıdın bizim toplumumuzda teknoloji ilerlese de önemini koruyacağını belirterek tamamlayan Soydan, “Biz yedeğin yedeğini alan bir toplumuz. Yani e fatura yapılıyor ama biz onun çıktısını alıyoruz. Açıkçası bizim gibi toplumlarda kalem kâğıt önemini her zaman korur. Çünkü elle dokunmak gözle görmek ister. Yani o zaman güvenir. Yaşlılarımız ve gençlerimiz için durum böyle. Bu işte yaş farkı yok” diye konuştu.
Erkal Erdoğan//İLKSAYFA
Gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.