Kur'an-I Kerim'i 2 Yılda Tuvale İşledi

DİYANET'TEN TAM NOT ALDI

Ressam Buyuk'ün 2 yıl üzerinde çalıştığı genişliği 5,2 metre, yüksekliği ise 2,2 metre olan Kur'an-ı Kerim dünyanın en büyüğü olarak tarihe geçti. Tuvali tamamladıktan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı'na inceleme için gönderdiğini belirten Buyuk, "Hat, nokta, hareke ve secavent bakımından incelettim. Herhangi bir hata ve eksiğim bulunmadı. Türkiye’nin önemli hattatları da çalışmam sırasında beni ziyaret ederek kutladılar" diye konuştu. Buyuk bu çalışma esnasınca 19 fırça eskittiğini kaydetti.

MÜTHİŞ ÇALIŞMAYI TÜRKİYE GÖRMELİ

Hem adının yaşaması hem de kalıcı bir eser olması için bu projeyi hayata geçirdiğini kaydeden Buyuk, “Elim hassas işlere yatkın. Çocukluğumuzda Kur'an-ı Kerim bez torbalarla duvara asılırdı. Kur'an-ı açık hale getirmek için bu çalışmayı yaptım. Eserim ele alınıp okunacak bir formatta değil. Görsel olarak hazırladığım bir eserdir” dedi. Eserin Türkiye’nin büyük illerinde sergilenip insanların beğenisine sunulmasını isteyen Buyuk, maddi imkanı olmadığı için farklı illerde bu çalışmasını sergileyemediğini ancak sponsor aradığını söyledi.

SÜLEYMAN TOKER/HABERVAKTİM-

Hayatını ressamlık yaparak sürdüren Ziya Buyuk, Hamamönü’ndeki atölyesinde dünyanın en büyük Kuran-ı Kerim’ini tuval üzerine işledi. Dünyada pano formatında bir ilk olan bu eser 2 yılda tamamlandı. Tuval üzerine tezhip fırçası yardımıyla yağlı boya ile resmeden Ressam Buyuk, Habervaktim'e konuştu. Kur'an-ı Kerim'i tuvale işlemeden önce bütün matematiksel hesaplamaları yaptıktan sonra çalışmalara başladığını söyleyen Buyuk, "Her satırın fotokopisini çektirdim. Defalarca incelemeler yaptım. Eseri tek başıma tamamladım ve hiçbir yerden maddi destek almadım" dedi.

TEK BAŞIMA YAPTIM

Atölye sürecinde kimseden yardım almadığını, kenar süslemelerini bile kendisinin yaptığını söyleyen Buyuk, “Sabrı kendime merdiven eyledim. Kendime sponsor aradım, projeyi anlattığım herkes Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetleri yazdığımı düşündü, böyle bir sonuç tahmin edilmediği için destek görmedi. 2 yılım atölyede geçti. Resim yapmayı bile bıraktım. 8-10 saat çalıştıktan sonra akşam eve geliyor, çocuğumla ilgileniyor, bilgisayardaki işleri hallettikten sonra yatıp ertesi gün aynı tempoyla çalışmaya devam ediyordum. Ailem bu sabrıma ortak oldu, güzel bir sonuç çıktı” dedi.

19 FIRÇA ESKİTTİM

İncecik bir fırçayı kalem gibi kullanarak çalıştığını kaydeden Buyuk, “İlkokul yıllarımdan beri resim yapıyorum. Dinimiz İslam tarihine bir eser kazandırmak amacıyla böyle bir esere imza atmak istedim. Eser tamamlana kadar 19 tane tezhip fırçası eskittim. Siyahzemin üzerine beyaz yazı kullanarak renklere anlam yükledim. Beyaz yazı cahiliye döneminin karanlığında ortaya çıkan ayetlerin aydınlığını ve nurunu temsil ediyor” diye konuştu.

MÜTHİŞ ESERE DİYANET'TEN ONAY
Önemli bir eser icra ettiğini ve eserin yanlış kaldırmayacağını söyleyen Buyuk, “İlkokul yıllarımdan beri resim yaparak hayatımı kazanıyorum. İslam tarihine bir eser kazandırmak düşüncesiyle tuval üzerine Kur'an-ı Kerim'i yağlıboya fırçası ile yazmaya karar verdim.Tuvali tamamladıktan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı'na gönderdim. Hat, nokta, hareke ve secavent bakımından incelettim. Herhangi bir hata ve eksiğim bulunmadı. Türkiye’nin önemli hattatları da çalışmam sırasında beni ziyaret ederek kutladılar” şeklinde konuştu.

KALICI OLSUN ADIM YAŞASIN

Hem adının yaşaması hem de kalıcı bir eser olması için bu projeyi hayata geçirdiğini kaydeden Buyuk, “Hat ustası olmamama rağmen baktığım bir hattın eserini yaptım. Elim hassas işlere yatkın. Çocukluğumuzda Kuran-ı Kerim bez torbalarla duvara asılırdı. Kuran-ı açık hale getirmek için bu çalışmayı yaptım. Eserim ele alınıp okunacak bir formatta değil. Görsel olarak hazırladığım bir eserdir” dedi.

ESERİM DEPODA EMANET DURUYOR

Eserin Türkiye’nin büyük illerinde sergilenip insanların beğenisine sunulmasını isteyen Buyuk, “ Ben isterdim ki eserim en azından büyük illerde sergilensin. Ancak bunu kendi imkânlarımla yapacak maddi gücüm yok. Başka bir yerden de bu zamana kadar böyle bir girişimde bulunan olmadı. Sadece İstanbul’daki ilk sergimde Altındağ Belediyesi destek oldu. Ben çalışmalarıma devam etmek istiyorum, ancak bir yerlerden destek gelmediği sürece bunu kendi imkanlarımla yapmam çok zor” diye konuştu.