Kesikköprü koruma altına alınıyor

Kesikköprü koruma altına alınıyor

Kesikköprü Barajı için “Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirleme” çalışmaları kapsamında sona gelindi. Son toplantısı gerçekleşen projede koruma planı, Tarım ve Orman Bakanlığının onaylamasıyla yürürlüğe girecek.

Kurak dönemlerde Ankara için sigorta görevi üstlenen Kesikköprü Barajı için “Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirleme” çalışmaları kapsamında sona gelindi. Son toplantısı gerçekleşen projede koruma planı, paydaş görüşleriyle revize edildikten sonra Tarım ve Orman Bakanlığının onaylamasıyla yürürlüğe girecek. Değişen iklim koşullarıyla dünyanın çeşitli risklere maruz kaldığını belirten ASKİ Genel Müdürü Memduh Akçay, “Ülkemiz Akdeniz iklim kuşağında ve iklim değişikliği etkilerinin yoğun olarak hissedildiği bir coğrafyada bulunmakta olup, uluslararası göstergelere göre su stresi altındadır” dedi.

Başkentlilere sağlıklı ve kaliteli içme suyunu ulaştırabilmek için çalışmalarına devam eden Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), Ankara’nın içme suyu kaynaklarını 5 gruba ayırarak yürüttüğü “Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirleme Projesi” çalışmalarında son aşamaya geldi.

Mecbur kalmadıkça kullanılmayan ancak kurak dönemlerde Ankara için sigorta görevi üstlenen Kesikköprü Barajı’nda “Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirleme” çalışmaları kapsamında son toplantı gerçekleştirildi.

1-003.jpg

“SU TÜM CANLILAR İÇİN EN TEMEL İHTİYAÇTIR”

Gölbaşı ilçesinde proje paydaşlarının da katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, erişilebilir tatlı su miktarının dünyadaki toplam su varlığının yüzde 1’ine denk geldiğini söyleyerek, “Su tüm canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için en temel ihtiyaçtır. Yüzyıllar boyunca medeniyetlerin kurulmasında, gelişmesinde ve devamında su en önemli faktördür. İnsan kullanımı, ekosistemde gerekliliği, ekonomideki yeri, enerji üretiminde kullanımı gibi birçok sektörde suya ihtiyaç duyuluyor” dedi.

2-003.jpg

“SU KITLIĞI RİSKİNE KARŞI SU VERİMLİLİĞİ YAYGINLAŞTIRILMALI”

Suyun birçok alanda kullanımının temiz içme suyu kaynakları üzerinde baskı oluşturduğunu belirten Akçay, değişen iklim koşulları sonucu da dünyanın çeşitli risklere maruz kaldığını anlattı. 2024 yılının Mayıs ayında 84 yılın en sıcak ayının yaşandığına işaret eden Akçay şunları söyledi:

“Ülkemiz Akdeniz iklim kuşağında ve iklim değişikliği etkilerinin yoğun olarak hissedildiği bir coğrafyada bulunmakta olup, uluslararası göstergelere göre su stresi altındadır. İklim değişikliğinin su kaynakları üzerinde oluşturduğu olumsuz etki nedeniyle beklenen kuraklık ve su kıtlığı riskine karşı su verimliliğinin yaygınlaştırılması ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması özel önem taşıyor. Araştırmalara göre insanımızın yüzde 40’ı, neredeyse yarısı ülkemizin su zengini olduğunu düşünmekte. Ne yazık ki gerçek böyle değil.”

3-001.jpg

“ANKARA SU STRESİNİ EN FAZLA YAŞAYAN İLLERİMİZDEN BİRİSİ”

Akçay, 2000 yılında kişi başı bin 653 metreküp olan su miktarının 2020’de bin 346 metreküpe kadar gerilediğini kaydederek, Kesikköprü Barajı’nın gün geçtikçe Ankara için daha da önemli bir su rezervi haline geldiğini şu sözleriyle ifade etti:

“Bu rakamın 2030 ve 2040’larda daha dramatik seviyelere gelmesi bekleniyor. Bu da stresimizin her geçen gün artacağını ve bir noktadan sonra ciddi bir soruna yol açacağını gösteriyor. Değişen iklim şartları ve artan nüfusun etkisiyle su kalitesi ve miktarının artırılması, su koruma ve kullanma dengesinde sürdürülebilirliğin sağlanması önem taşımaktadır. Özellikle havza bazında koruma planları yapılması; tüm gelişme ve kullanımlara kontrollü bir şekilde yön verilmesine olanak sağlamıştır. Ankara su stresini en fazla yaşayan illerimizden birisi. 2040-2050 verilerine göre bu riskin artarak devamı öngörülüyor.”

Kaynak:gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.