Kale'nin 'Kapı'cıları

Kale'nin 'Kapı'cıları

Ankara Kalesi'ndeki Şal Sokak'ta antikacılar, çeşitli kentlerden getirdikleri ahşap kapıları, aynı sokakta marangozluk yapan Hasan Önder'e teslim ediyor. Hasan Önder de ahşap kapıları yeni mobilyalara dönüştürüyor.

Şal Sokak'ta kalan son marangoz ustası Hasan Örnek; aynı sokakta antikacılık yapan Yaşar Gürgülen ve Burhan İlkbahar'ın, Kastamonu, Bursa ve Safranbolu gibi orman kentlerinden getirdikleri konak ve evlerin ahşaptan kapılarını yeni mobilyalara dönüştürüyor. Kapılar, 300 ila 5 bin liraya satılırken. Kapıları yeni mobilyaya dönüştürmek 700 ila 3 bin lira arasında bir rakam mal oluyor. 

KAPILARIN ÇOĞU KASTAMONU'DAN

Arslanhane Camii'nin önündeki Kesikbaş Türbesi'ne sırtınızı verdiğinizde karşınızdaki ilk sokağın adı Şanlı. Sokaktan içeriye doğru yürüdüğünüzde karşınıza çıkan ilk dükkândan içeri girin, Yaşar Gürgülen'in antikacısına hoş geldiniz. Yaşar Amca, Türkiye'nin her yerinden antikalar getiriyor dükkânına. Antikacıdan çok bir müzeye benzeyen dükkânda çok sayıda ahşap kapı da var. "Bu kapıların çoğunu Kastamonu'ndan getirdim." diyen Yaşar Amca, yakında yeniden kapı almak için Kastamonu'ya gidecekmiş. Elindeki kapıları antika meraklıları için topladığını söyleyen Yaşar Amca, ekliyor: "Bu işi Hasan yapar. Bizden kapı alanların hepsi Hasan Usta'ya gider. O da kapıları masaya, dolaba neye istersen ona dönüştürür."

AHŞAP KAPILARIN FİYATLARI

Yaşar Amca'nın antikacı dükkânından çıkıp Erzurumlu Kemal ve Burhan İlkbahar kardeşlerin sadece antika ahşap kapı satan dükkânına giriyoruz. Burhan Bey, ellerinde Türkiye'nin her yerinden getirdikleri çok sayıda ahşap kapı olduğunu söylüyor. Kapıların fiyatlarını sorduğumda, "Vallahi 300 liraya da 5 bin liraya da kapı var." diyerek yanıt veriyor. 20 yıldır Ankara Kalesi'nde esnaflık yapan Burhan Bey, "Biz kardeşimle birlikte kapının boyalarını yeniler sağını solunu onarırız. Bu işin Kale'deki ustası Hasan'dır" diyerek Hasan Önder'in dükkânını işaret ediyor.

MÜŞTERİLERİN ÇOĞU DİPLOMAT

Şanlı Sokak'ta küçük bir demir kapı gözünüze çarparsa orası bilin ki Hasan Usta'nın dükkânıdır. Elinde keski bir yandan çalışıyor bir yandan anlatıyor Hasan Usta: "Ben, 1970'te Ankara Kalesi'nde doğdum. Hep Kale'deydim. 1984'ten beri baba mesleğini icra ediyorum. 1993'ten beri de bu dükkândayım." Elinde şimdi küçük bir masa işi varmış, onunla uğraşıyor. Eski bir ahşap kapıyı masaya dönüştürüyor. Böyle bir işi kaça yaparsınız diye sorduğumda, "700 lira ama cam hariç. Onu da başkasına yaptırıyoruz." diyerek karşılık veriyor. "Müşterilerimin çoğu yurtdışından" diyen Hasan Usta, "Yurtdışı dediysek turist değil, Ankara'daki sefaretlerde çalışan diplomatlar gelip istiyor. Kapıları buradaki arkadaşlardan alıyorlar zaten." diyerek gülümsüyor.

Şanlı Sokak'tan, marangoz Hasan Ustayı ve antikacı Yaşar Amca ve Burhan Beyi geride bırakıp çıkıyorum; aklımda ahşap kapılara sinmiş hatırlar kalıyor.

Uğur DUYAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.