İstanbul'un Fethi Ankarasız Anlatılamaz
TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan, İstanbul’un fethinde Hacı Bayram Veli’ye bağlı yirmi bin kadar kişinin padişahın ordusuna katıldığını hatırlatarak, “İstanbul’un fethi Akşemseddin’siz, Hacı Bayram’sız ve Ankara’sız anlatılamaz” dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Şeref Başkanı, D. Mehmet Doğan, Türkiye Diyanet Vakfı Kadın, Aile ve Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen konferansta “Medeniyetin Şehirleri: Ankara” başlıklı bir konuşma yaptı. Doğan, İstanbul’un fethinde Hacı Bayram Veli’ye bağlı yirmi bin kadar kişinin padişahın ordusuna katıldığını hatırlatarak, “İstanbul’un fethi Akşemseddin’siz, Hacı Bayram’sız ve Ankara’sız anlatılamaz” dedi.
ÇOK ÖNEMLİ BİR MERKEZDİ
Cumhuriyetten sonra Ankara’yı başkent yapanların “Şehri hiç yoktan var ettiklerini, şehrin kıraç bir Anadolu kasabası olduğu” yolundaki iddialarının doğru olmadığını belirten Doğan, Ankara’nın Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde çok önemli bir merkez olduğunu belirtti.
İSTİKRARLI BİR KAYNAĞA SAHİPTİ
Kral Yolu ve İpek Yolu başta olmak üzere doğudan batıya, güneyden kuzeye ana yolların da Ankara’dan geçtiğini ifade eden D. Mehmet Doğan, şehrin tarih boyunca tiftik keçisinin yetiştiği bölge olarak tiftik üretiminin ve tiftikten mamûl sof ticaretinin sağladığı istikrarlı bir iktisadî kaynağa sahip olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü, “Ankara’nın tarihinde, ekonomisinde ve kültüründe küçükbaş hayvancılık önemli bir yere sahiptir. Öyle ki Ankara uzun yıllar boyunca ekonomik gücünü sadece bölgesine ait bir ürün olan tiftik keçisinden yani tiftik üretiminden sağlamıştır. Tiftik üretiminden ve ticaretinden sağlanan bu ekonomik canlılık şehri her zaman öneli bir ticaret merkezi haline getirmiştir.”
FETİHDEKİ ROLÜ BÜYÜK
Ankara’nın anlatılacak birçok yönünün ve güzelliğinin olduğunu ama özellikle, Ankara'nın İstanbul'un fethindeki rolünün bilinmesi gerektiğini söyleyen Doğan, “İstanbul’un fethinde Fatih’in yanında yer alan, onun hocası ve şehrin manevi fatihi Akşemseddin Hacı Bayram-ı Veli’nin öğrencisi ve müridiydi. Hacı Bayram-ı Veli, II. Murad’ın takdir ettiği büyük bir zat; kendisinin değil de oğlunun İstanbul’un fatihi olacağı müjdesini kabulleniyor. Sonrasında oğlu genç hükümdar bu müjdeyi kuvveden fiile geçirmek için İstanbul’u ilk hedef olarak seçiyor.”
20 BİN KİŞİ KATILDI
“İstanbul’un fethinde Hacı Bayram Veli’ye bağlı yirmi bin kadar Bayrami müridi padişahın ordusuna katılıyor. Bunlar hem savaşıyorlar he de aynı zamanda askerlerin morallerini yüksek tutuyorlar. İşin doğrusu; İstanbul’un fethi Akşemseddin’siz, Hacı Bayram’sız ve Ankara’sız anlatılamaz.”
Emrah Özcan/İLKSAYFA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.