İntibak talebi
Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün 24 Haziran seçimleri öncesi emeklilerin beklenti ve taleplerini açıkladı. Dini bayramlarda biner lira ikramiye verilecek olan emekliler, intibak sorunlarının da çözülmesini istiyor.
İntibak sorununun genel anlamda çözülemediğini belirten Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Ergün, Sosyal güvenlik kuruluşlarının kendi içindeki objektif olmayan farklılıkların giderilmesi ve ortak standartlar oluşturulması gerektiğini belirtti. Ergün, “Taban aylıklar ve gelirler eşitlenmeli ve bu seviyenin tespitinde insan hayat seviyesi dikkate alınmalıdır. Sosyal güvenlik kuruluşlarının standartlarındaki farklılıklar yasal düzenlemelerle intibak yapılarak giderilmelidir” dedi.
SOSYAL GÜVENLİK KAPSAMI GENİŞLETİLMELİDİR
Yaklaşan seçim öncesi yaptığı açıklamada emeklilerin beklenti ve taleplerini sıralayan Ergün, çalışma hayatında türlü riskler ile karşılaşıldığını sosyal güvenlik sisteminin hakları koruyan ve geliştiren bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini belirtti. Ergün, sosyal güvenliğin gelecek güvencesi olduğunu belirterek, ”Sosyal güvenlik hakları ve emekli aylığı seviyeleri, sosyal devlet ve refah devleti olmanın da birinci koşulu olduğu gibi, her ülkenin gelişmişlik göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Bu bakımdan, anayasamızda vazgeçilmez temel bir insan hakkı olarak yer alan soysal güvenliğin kapsamı genişletilmeli ve sağlanan haklar geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
İNTİBAK SORUNU GERÇEK ANLAMDA ÇÖZÜLEMEMİŞTİR
Ergün, 2000 öncesi SSK emeklilerine 6283 sayılı Kanunla intibaklar yapıldığını ve 1 Ocak 2013 itibariyle intibak farklarının emekli aylıklarına ilave edildiğini, 2000 öncesi emekli olanların intibak aylıkları ile 2000 sonrası intibak yapılmayan emeklilerin aylıkları, prim kazançları ve prim ödeme gün sayıları aynı olmalarına rağmen, emekli aylıklarında farklılıklar oluştuğunu belirtti. Sosyal güvenlik kuruluşlarının kendi içindeki objektif olmayan farklılıklar giderilmesi ve ortak standartlar oluşturulması gerektiğini söyleyen Ergün, “Taban aylıklar ve gelirler eşitlenmeli ve bu seviyenin tespitinde insan hayat seviyesi dikkate alınmalıdır. Sosyal güvenlik kuruluşlarının standartlarındaki farklılıklar yasal düzenlemelerle intibak yapılarak giderilmelidir” dedi.
AYLIK HESAPLANMA PARAMETRELERİ DEĞİŞTİRİLMELİ
SSK ve BAĞ-KUR sigortalılarının aylıklarının hesaplanmasında çalışılan dönemlerde yürürlükte olan kanun hükümlerine göre, karma sistem üzerinden aylıkların hesaplandığına dikkat çeken Ergün, prim ödeme gün sayısını yerine getirenlerin istihdamda kalmaları durumunda emekli aylıklarında kayıplar olduğunun altını çizdi. Ergün, bunun sonucunda çalışmama eğiliminin artmakta olduğunu söyleyerek “İstihdamda kalmayı teşvik eden ve çalışma süresi uzadıkça, emekli aylığını artıran değişikliklere gidilmelidir. Emekli aylıklarındaki düşmenin önlenebilmesi için, güncellenme katsayısında yer alan gelişme hızının yüzde 30’u yerine yüzde 100 benimsenmelidir” ifadelerini kullandı.
EMEKLİ ZAMLARI EŞİTLENMELİ
Ergün, “İşçi ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylık artışları 6’şar aylık enflasyona bağlıdır. Memur emeklileri ise 6289 sayılı Kanunla; memurlarla yapılacak toplu sözleşmenin hükümlerine göre zam uygulanmaktadır. Bu durumda; emekliler arasında fark doğduğu takdirde bu farkı ortadan kaldıracak düzenleme yapılmalıdır. Gelir ve aylıkların artışında temel alınan Türkiye İstatistik Kurumu tarafından hesaplanan tüketici fiyat artışlarının koruyucu bir sistem değildir. Bu yüzden gelir ve aylıkların artışını enflasyona endeksleyen hüküm değiştirilmeli ve emeklilere refahtan pay verilmeli” dedi.
EK ÖDEME ORANLARI YÜKSELTİLMELİDİR
Emeklilerin ödediği dolaylı vergiler ile gelirlerin bir bölümünün geri alındığını söyleyen Ergün, “Önceki dönem uygulamalarında daha yüksek bir oranda vergi iadesi alınırken, 2006 yılından itibaren kaldırılan vergi iadesinin karşılığı olarak, emeklilere yüzde 4-5 arasında bir ek ödeme yapılmaktadır. Emekliler harcamalarında yüzde 8-18 arasında vergi öderken, kendilerine yüzde 4-5 arasında bir ek ödemenin yapılması yetersiz kaldığından, ek ödeme oranları en az yüzde 8-9’e yükseltilmelidir” diye konuştu.
EMEKLİDEN KATILIM PAYI ALINMAMALIDIR
Sağlık hizmetlerinin tek elden yürütülmesi doğru bir uygulama olduğunu, emeklilerin, istedikleri kamu ve özel sağlık kuruluşlarına gitmesi olumlu olduğuna dikkat çeken Ergün, katkı payı, reçete payı ve ilaç fark ücretinin emeklilerden alınmaması gerektiğini savundu. Çalıştıkları dönemlerde vergi ve sağlık sigorta primini uzun yıllar ödeyen emeklilerin içinde bulundukları koşullar ve yaşların dikkate alınarak emeklilerin katkı paylarından muaf tutulması gerektiğini söyledi.
EMEKLİYE POZİTİF AYRIMCILIK UYGULANMALIDIR
Ergün, “Yaşları itibariyle, hayatlarının son dönemini huzur içerisinde yaşamak durumunda olan emeklilerimize, referandumda getirilen koşullardan birisi olarak Anayasal çerçevesi belirlenen pozitif ayrımcılık ilkesi en kısa sürede hayata geçirilmelidir. Yasama, yürütme ve yargı süreçlerinde emeklileri ilgilendiren hususlarda süreçlerin en hızlı şekilde sonlandırılmasına yönelik yasal tedbirler alınmalıdır. Emeklilerimizin; yıllarca süren davaları, yasalaşmayı bekleyen tasarı veya teklifleri bekleyecek zamanları bulunmamaktadır. Emeklilerimizin davalarına öncelik verilmeli, emeklileri ilgilendiren yasa tasarıları ve teklifleri parlamento gündeminde öncelikli olarak ele alınmalıdır” dedi.
Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.