İnternetten karasala ilk yayını veren radyocu anlattı: O dönem bana deli gözüyle bakıldı

İnternetten karasala ilk yayını veren radyocu anlattı: O dönem bana deli gözüyle bakıldı

Türkiye’de internetten karasala yayın veren ilk radyocu olan İnanç Talaygil gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Talaygil, “O dönem bana deli gözüyle bakıldı fakat İstanbul’un farklı yerlerinde bunu gerçekleştirdik. Türkiye’de bir ilkti” diye konuştu.

Anka Radyo Teknik Sorumlusu İnanç Talaygil radyonun geleceğini, iletişim fakültelerinde verilen teorik eğitimleri ve medya alanına girmek isteyen gençlerin bilmesi gereken detayları gazetemize anlattı. 20 yılı aşan radyo yayıncılığı kariyerinde dış yayıncılıkta bir marka haline gelen Talaygil, Türkiye’de internetten karasala yayın veren ilk radyocunun kendisi olduğunu ifade etti. Talaygil şöyle konuştu:

“Bu işi 2008 senesinde yaptık. O zamanlar koca koca canlı yayın araçları olurdu. Radyo yayınında onlar kullanılırdı. O araca sahip olmadan istediğimiz herhangi bir yerden yayın yapabileceğimi iddia etmiştim. Geleneksel radyoculuk anlayışından dolayı bana deli gözüyle bakıldı fakat İstanbul’un farklı yerlerinde bunu gerçekleştirdik. Türkiye’de bir ilkti”

basliksiz-1-002.jpg

ANKA RADYO

Bu senenin başında İstanbul’dan Ankara’ya gelerek Kahramankazan Belediyesinin girişimleri ile yayın hayatına başlayan Anka Radyo’yu kuran ekibe dahil olduğunu söyleyen Talaygil, “Şubat ayında açılan bir radyoyuz. 6 ayı yeni yeni aşan bir devamlılığımız var. Yeni bir radyo olmamıza rağmen en çok indirilen radyo aplikasyonlarında ilk altmışa girdik. Radyoculuğu iyi kullandık, bunun yanında sosyal medya ekibi işi iyi tanıttılar. Biliyorsunuz tanıtım işleri çok önemli. Hafta içi her gün saat 15.00 ve 17.00 arasında ‘İnanç ile Canlı Canlı’ programını yapıyorum. Programda daha çok ortaya bir konu atıyoruz. Dinleyicilerimiz konu hakkında yorumlar yapıyor. Onlar üzerinden keyifli bir sohbet gerçekleştiriyoruz. Şu anda radyomuz internet üzerinden yayın hayatına devam ediyor” diye konuştu.

ara2-001.jpg

ÖNCE EMEK VERMEK GEREK

Radyoculukta zaman kavramının olmaması gerektiğini belirten Talaygil, “Radyo kısa vadeli bir yatırım değildir. Gazete ve televizyon da buna benzerdir. İlk önce iyi bir ekiple emek sarf etmelisiniz. Önce kendinizden vereceksiniz ki, sonra elmaları toplayabilesiniz. Haydi yola çıkıyoruz, bizim radyomuz ilk 10’a girecek diye hayal kurarsanız sonuç alamazsınız. Uğraşmanız, emek vermeniz lazım” dedi.

ara3-001.jpg

YAYINCILIK ANISI

20 seneyi aşkın yayıncılık hayatında pek çok anı biriktirdiğini söyleyen Talaygil, canlı yayın esnasında yaşadıkları bir olayı şöyle anlattı:

“Bizde mikrofonlar meşhurdur. Bir gün başbakanlarımızdan birisini kalabalık bir alanda konuk ettik. Konuğun önündeki mikrofon gitgide eğilmeye başladı. Yayındayız, aksaklığa tahammülümüz yok. Hemen karşıya geçip mikrofonu alttan tutmaya başladım. O an girdiğim şekil biraz garipti. Etrafta bulunan foto muhabirlere ekmek çıktı. Bir sürü fotoğrafımı çektiler. Böyle bir olay başıma gelmişti (gülüyor)”

ara4.jpg

YENİ MEDYACILARA ÖNERİLER

Radyocu, televizyoncu ya da gazeteci olmak isteyen gençlere seslenen Talaygil, “Bu sektörde özverili olmak zorundasınız. Sevmeyene zor gelir, yapamaz. Medya dışarıdan bakıldığında ışıltılı görünür. İçeri girdiğiniz zaman öyle değil. Çok etkilidir, mikrofon kadar ses getirecek başka bir şey yoktur. Bu yüzden medyada çalışmak büyük sorumluluk ister. Etik kurallara uymak önemlidir. Göreceli bir mecradır, farz edelim siz gazetede bir yazı yazdınız. Kimisi beğenir kimisi beğenmez. İnsanların beğenilerine göre iş yapamazsınız ki, doğru bildiğinizi anlatmanız gerek. Bazıları alkışlarken bazıları da burun kıvıracak, bu haberciliğin hamurunda var” ifadelerini kullandı.

iceri.jpg

OKUL VE SAHA FARKLI

İletişim fakültesinde alınan teorik eğitimlerin sahaya ilk kez çıkan öğrenciler için dezavantaj yarattığını kaydeden Talaygil, “Sahada, okulda öğretilenden başka bir şey var. Staja gelen öğrenci olayın 180 derece değiştiğini gözleriyle görüyor. Sınıflarda öğretim var, eğitim yok. Medyanın ne olduğu öğrenciye anlatılıyor ama gösterilmiyor. Bu işe girecek olanlara tavsiyem ışıltıya kapılmasınlar, medya işi zordur. Yeni başlayan radyocu adaylarına hep şunu söylüyorum, stüdyo dışında yayın yapacaksanız alanı iyice bir gezin. Önce havayı koklayacaksınız. Sahada ne olduğunu anlamanız lazım. Bu basının doğasında var. Harekete geçmeden önce etrafta ne var dikkatlice bakarsınız. Ayrıca Kahramankazan Belediye Başkanımız Sn. Serhat Oğuz’a da bizlere bu imkanı sağladığı, bu fırsatı verdiği için teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.