İLDES'ten sünnet vurgulu sohbet

Sünnet ve hadislerin İslam fıkhının esas kaynaklarını teşkil ettiğini ifade eden Muhammed Salih Ekinci, "Sünneti, Kuran-ı Kerim'den ayrı düşünemeyiz. Sünnet ve Kuran, birbirinin tamamlayıcısıdır. Eğer sünnet olmasaydı. Kuran çok teferruatlı olurdu." dedi.

İLDES'in düzenlediği "Yaşayan Alimlerle Sohbetler" söyleşisinin üçüncüsüne konuk olan Muhammed Salih Ekinci, "Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet" konulu konuşmasını yaptı. Söyleşiye vatandaşların yanı sıra Suriyeliler ve yurt dışından gelen sünnet ve hadis alimleri de katıldı. Ekinci, söyleşisini Türkçe ve Arapça olarak gerçekleştirdi.

HÜCCET VE TEDVİN NEDİR?

Tek oturum olarak düzenlenen söyleşinin medya sponsorluğunu Gazete Habervaktim üstlenirken, ana sponsorluğunu ise İDEM Teknoloji yaptı. Söyleşide, Muhammed Salih Ekinci, sünnet ve hadisleri, Hüccet değeri ve Tedvin açısından değerlendirdi. Hüccet, Türk Diyanet Vakfı'nın hazırladığı İslam Ansiklopedisi'nde, "Bir hükmün doğruluğunu kanıtlamak ve muarıza karşı galip gelmek amacıyla ileri sürülen delil." olarak tanımlanırken; Tedvin ise, "Ezberlenen ve bir yere kaydedilen hadisleri yazarak bir araya getirme anlamında terim." demek.

"KONYA'MIZIN MEDAR-I İFTİHARI" 

Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılışında söz alan İLDES Yönetim Kurulu Başkanı Veli Kamiloğlu, "İLDES olarak 'Yaşayan Alimlerle Sohbetler'in üçüncü söyleşisinde, Konya'mızın medar-ı iftiharı olan ve herkesçe Alim-i Rabbani olarak kabul edilen Muhammed Salih Ekinci Hocayı ağırlamanın onuru ve gururunu yaşıyoruz. " dedi. 

SÜNNET PEYGAMBERİN YOLUDUR

Muhammed Salih Ekinci, "Kuran-ı Kerim, İslam'ın birinci kaynağıdır. Sünnet ise Hem İslam'ın ikinci kaynağıdır; hem de Müslümanın hayatını belirleyen ikinci kaynaktır. Sünnet, peygamberin yoludur. Onun yolunda olanların kaynağıdır. Yol göstericisidir." dedi.

SÜNNET KURANDAN AYRI DÜŞÜNÜLMEZ

Sünnet ve hadislerin İslam fıkhının esas kaynaklarını teşkil ettiğini ifade eden Muhammed Salih Ekinci, "Sünneti, Kuran-ı Kerim'den ayrı düşünemeyiz. Sünnet ve Kuran, birbirinin tamamlayıcısıdır. Eğer sünnet olmasaydı. Kuran çok teferruatlı olurdu. 100 ciltlik bir ansiklopedi olur. Müslümanların ibadetlerinden tutunda hayatların her safhasına kadar her şeyin yazdığı bir raf kitabı olur, sadece araştırmacıların başvuru kaynağına dönüşürdü. Faziletleri anlaşılmaz hale gelirdi. Sünnet sayesinde Kuran-ı Kerim'in faziletini görüyoruz."  diye konuştu. 

Uğur DUYAN/HABERVAKTİM