Herkese iş düşüyor
Hak İş Genel Başkanı Arslan, döviz üzerinden Türkiye üzerindeki baskıları boşa çıkartmak için herkese iş düştüğünü belirterek, “Bu baskıları boşa çıkaracak sorumlulukları almamız gerekiyor.
Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ABD tarafından Türkiye’ye karşı yapılan ekonomik saldırıların 15 Temmuz’un yeni bir versiyonu olduğunu söyleyerek emperyalizme karşı mücadelede birlik çağrısı yaptı. Arslan meselenin papaz meselesi olmadığını, Türkiye’nin varlığını yok etmek isteyen emperyalistlerin düşmanca tutumları olduğunu söyleyerek, baskıları boşa çıkaracak tasarruf tedbirleri alınması gerektiğini kaydetti.
“15 TEMMUZ’UN YENİ BİR VERSİYONUNU YAŞIYORUZ”
Hizmet İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda konuşan Hak İş Konfederasyonu ve Hizmet İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan son günlerde Türkiye’ye yapılan ekonomik saldırılar ile ilgili açıklamalarda bulundu. Günümüzde 15 Temmuz hain darbe girişiminin farklı bir versiyonu yaşandığını belirten Arslan, “Bugün 15 Temmuz’un yeni bir versiyonunu yaşıyoruz. Türkiye’yi ekonomik saldırılarla çökertmek ve ekonomik bir savaşı başka bir boyuta taşımak isteyen emperyalist güçlerle yeni bir dönem başladı. Bu dönem daha sancılı ve daha zor bir dönem. Burada vatandaşlarımızın ekonomisine, gelirlerine, geleceğine yönelik bir savaş başlatıldı. Bu savaşı da bizim kazanmamız gerekiyor. Bu savaş daha kapsamlı ve toplumun tamamına yönelik ve Türkiye’yi bölgesinde diz çöktürme savaşı. Bu savaşı kaybedersek geleceğimizi kaybederiz” dedi.
“CİDDİ KISITLAMALAR MEYDANA GELECEK”
“Bu savaşı tıpkı 15 Temmuzdaki gibi kazanmamız gerekiyor” diyen Arslan sözlerine şöyle devam etti, “Bu savaş daha zor ve daha ağır bir imtihanı beraberinde getirmiyor. Yeni bir savaşın yeni bir hedefe doğru sürükleyeceğini görüyorum. Bu konuda bazı tavsiyelerim olacak. Arkadaşlarımızın yarınlarla ilgili büyük taahhütlere girmesini istemiyorum. Önümüzdeki süreçte ciddi kısıtlamalar meydana gelecek. Bunu yaparsak emperyalizmin oyunlarını boşa çıkarırız. 1971 yılında İsrail Arap savaşında Suudi Arabistan İsrail’i ambargo uygulamıştı. ABD, Suudi Arabistan’a büyük baskı yapmıştı. Aynı bize yaptıkları gibi. Kral Faysal ABD’nin dışişleri bakanına tarihi bir açıklama yapıyor; Biz tarihte olduğu gibi tekrar deve sütü içer, hurma ile karnımızı doyururuz siz ne yapacaksınız? Bu soruyu biz de ABD’ye sormamız gerekir.”
“MESELE PAPAZ MESELESİ DEĞİL”
Geçmiş tarihte ecdadın 7 düvele karşı önemli bir savaş verdiğini hatırlatan Arslan, “Osmanlı askerinin o zaman emperyalizme karşı ne büyük mücadele verdiğini bütün tarih kitapları yazmıştır. Gerektiğinde zorlu bir mücadeleye karşı hazır olmamız gerekiyor. Bu siyasi bir mesele değil, parti meselesi değil, mesele bir papaz meselesi hiç değil. Mesele çok büyük. Mesele Türkiye’nin varlığını yok etmek isteyen bir emperyalist düşmanca bir tutum içerisindeki yaklaşım. Verin papazı kurtulalım diyorlar böyle bir şey yok. Arkasından başka bir şeyler daha gelecek. Bu papaz 2 senedir cezaevinde niye şimdi gündemde? Konsoloslukta bu görevliler tutuklandığında bu içeride yatıyordu. Bunlar tamamen bahanedir” diye konuştu.
BASKILARI BOŞA ÇIKARACAK SORUMLULUKLAR ALINMALI
Ekonomik yaptırımların sadece Türkiye’ye karşı olmadığına da dikkat çeken Arslan şu ifadeleri kullandı, “Rusya, Çin ve Avrupa’ya karşı benzer bir tutum devam ediyor. Bu topraklarda kendi imkânlarımızla, kendi gücümüzle yaşayacağız ya da teslim olacağız. Tarih boyunca teslimi yaşamadık. Şehit verdik, gazi verdik ama asla bu baskılara boyun eğmedik. Bugünde aynı süreci yaşıyoruz. Hep birlikte bunun farkında olmamız gerekiyor. Bundan sonrada bu hassasiyetimizi sendika olarak sürdürmemiz gerekiyor. Bunun için yapılması gereken tüm tasarruf tedbirleri ve ülkemizin dışa bağımlılığı tedbirlerini hep birlikte almamız gerekiyor.
Bu baskıların boşa çıkaracak sorumlulukları almamız gerekiyor. Bunun için sorumlu davranacağız ve harcamalarımızı, yaşam tarzımızı yeniden gözden geçirelim. Türkiye uzun bir süre büyük bir bolluk içerisinde ve ciddi bir refah sürecini yakaladı ama karşımızda büyük bir düşman var ve bizi bırakmıyor. Türkiye’ye yönelik yeni tehditler gündeme geldi. Türkiye’ye karşı bir operasyon yapılıyor.”
BÜYÜK BİR BEŞERİ SERMAYEYE SAHİBİZ
Mücadelede başarıya ulaşabilmek için ekonomiyi, marka değeri yüksek olan teknoloji ağırlıklı ihracat kalemleri ile donatmak gerektiğini söyleyen Arslan dışa bağlı bir ekonomi ile emperyalizme karşı mücadele etmenin zor olduğunu kaydetti. Türkiye’nin büyük bir beşeri sermayeye sahip olduğunu hatırlatan Arslan, “Büyük bir beşeri sermayemiz var. Başka bir şeyimiz yok. İşverenlerimiz, partilerimiz top yekûn milletimizin en büyük dayanışma içerisinde olacağı günleri yaşıyoruz. Milletimiz bu oyunun farkında. Bunu fark etmekle yetmiyor buna karşı tedbir almamız gerekiyor. Bu konuda herkes sorumlu davranmalı”
“YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞININ EŞİĞİNDEYİZ”
“Eğer bu mücadele teklersek, ayağımız tökezlerse bu hainler üzerimize çullanır. Bu topraklarda bağımsız bir devlet olarak yaşamamıza asla izin vermek istemiyorlar. Tarihi bir dönem yaşıyoruz. Bunları açık açık konuşmamız gerekiyor. Bu tehlikeyi fark ediyoruz. Kişisel, şahsi, siyasi hedeflerimizi ve beklentilerimizi bir kenara koyup millet olarak bunlara karşı bir tutum sergileyeceğiz. O yüzden sendika olarak bu duyarlılıkla hareket etmemiz gerekiyor. Bu hesabı boşa çıkarmamız gerekiyor. Bu anlamda da yeni bir destanı da 15 Temmuz’da yazdığımız gibi yeniden yazacağız. Geldiğimiz yeri unutmayalım. Yeni bir kurtuluş savaşının eşiğindeyiz. Bu savaş cephede yapılmıyor. Bu savaş ekonomik bir savaş. Burada iki taraf belli. Bir tarafta emperyalist güçler bir tarafta milletimiz var.”
YÜZDE 25’İ KADINLARDAN OLUŞUYOR
Konuşmasında sendikal faaliyetlere de yer veren Arslan, Hizmet İş Sendikası kadın üye sayısının 3 binlerden 70 binlere ulaştığını belirterek, “Bu başarıyı daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Üye sayımızın yüzde 25’i kadınlardan oluşuyor. Bu oranı daha da yükseltmenin yolu örgütlenmekten geçiyor. Örgütlediğimiz kadınlara yeni alanlar açmalıyız. Kadınların sendikamızda daha etkin ve sorumluluk alacak şekilde görevler üstlenmelerinin önünü açmalıyız. O yüzden sendikamızı büyüteceğiz. Bunu daha da güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.
“CUMHURİYET TARİHİNDE YAPILAN EN BÜYÜK REFORMDUR”
Taşeron konusunda da büyük bir sorumluluk üstlendiklerinin altını çizen Arslan, “Hem belediyelerde hem de kamu kurumlarında görevli arkadaşlarımız var. Taşeron mücadelesinin başından bu güne bizimle olan arkadaşlarımız var. Onlarla büyük bir onurlu mücadeleyi başarmanın gururunu yaşıyoruz. Kadro alma başarısını hep birlikte mücadele ederek başardık. Yeni yapmamız gereken işler de var. O büyük fotoğrafı lütfen hiçbirimiz ihmal etmeyelim, unutmayalım. Kamuda işe girmenin ne zor olduğunu sizler daha iyi biliyorsunuz.
Sözleşmeli kadro işçi ve memur gibi unvanlarla işe girmenin ne anlama geldiğini biliyorsunuz. KPSS’de en az 90 puan alacaksınız ki doğrudan atanabilesiniz. Türkiye Cumhuriyetinin tarihinde yapılan en büyük reformdur. Bunun farkında ve şuurunda olalım. Bu bizim için büyük bir imkân ama büyük bir sorumlulukta” diye sözlerini noktaladı.
Emrah Özcan / HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.