Hayranlarını azarlayan Resul Dindar kimdir?
Şarkıcılara popçulara hak etmedikleri derecede sevgi gösterisinde bulunup mağdur olmanın son örneği Resul Dindar adlı türkücünün kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen hayranlarını “sus cevap verme bana” diye azarlaması oldu. Peki Resul Dindar kimdir?
Millet olarak şarkıcılara, popçulara, topçulara hak etmedikleri derecede sevgi gösterisinde bulunup, bunun mağduru olabiliyoruz. Bunun son örneği Resul Dindar adlı şarkıcının, kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen hayranlarını “sus cevap verme bana” diye azarlaması oldu.
Resul Dindar kimdir?
1982 Artvin'in Hopa doğumlu olan Resul Dindar, profesyonel müzik geçmişi henüz 10 yıl bile olmayan bir isim.
2008’de bir grup arkadaşı ile Karmate grubunu kurdu ve grubun solistliğini yapmaya başladı.
2012’de gruptan ayrıldı, müziğe tek başına devam etti.
Ardından Karmate, Nani ve Nayino albümlerini çıkardı.
Karadeniz yöresine özgü seslendirmeleriyle dikkat çekerken, bir hayran kitlesi oluştu.
Bu arada, 2018 Mart ayında anne ile babası trafik kazası geçirdi, kaza sonucu annesi yaşamını yitirdi.
Resul Dindar'dan hayranlarına azar
6 yıldır sahnelerde olan Resul Dindar, şimdi hayranlarını azarlaması ile gündemde.
Dün İstanbul’da gerçekleşen Balık Festivali'nde sahneye çıkan Dindar, ardından kendisi ile fotoğraf çektirmek isteyen hayranlarını azarladı.
Karavandan hayranlarına seslenen Resul Dindar, “Kaç kişi geliyor olmuyor ki böyle” dedi. Bir hayranının “Sizi sevmese bu kadar halk buraya gelir mi” diye cevap vermesi üzerine, Dindar “Ya cevap verme sus sende be” şeklinde ifadelerle bağırdı.
Resul Dindar’ın hayranlarını azarladığı anların videosu “Hiç kimse göründüğü gibi değildir” notu ile sosyal medyaya düştü.
Dindar, videonun yayılması ve kendisine gelen tepkiler üzerine sosyal medya hesabında açıklama yaptı ve şöyle dedi:
"Neden iyilikleri paylaşıp büyütemiyoruz...? Neden hâl deyip geçemiyoruz...? Neden anlamıyoruz vaziyeti...? Neden geçiyoruz merhameti...? Neden bakmıyoruz öteye...? Neden unutuyoruz dünü..? Neden parçalıyoruz günü..? Uyuyabiliyor muyuz..? Yoksa uyumak zorunda mı bırakıyoruz bedeni..? Nasıl uyanıyoruz..? Hepimiz aslında bir Hiç değilmiyiz..? Neden kovalıyoruz gideni...? Neden ayırıyoruz seveni..? Neden sadece an var..? Zaman kimin için...? Neden büyüyoruz...? Neden küçülüyoruz..? Neden ölüyoruz..? Ne zaman gömülüyoruz..? Ne kadar biliyoruz..? Ne ara öğreniyoruz...? Neden bir araya getirmiyoruz faydalı şeyleri..? Neden sadece dinliyoruz ve duyamıyoruz..? Neden hata yapıyoruz..?
Biz bunları neden yapıyoruz..?"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.