Güvenlikçi değil güvenlik görevlisi

Güvenlikçi değil güvenlik görevlisi

Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ömer Çağırıcı gazetemize konuştu.

Çağırıcı, güvenlik ve savunma iş kolunun bir insanın doğumundan ölümüne kadar tüm sürecinde rol alan tek meslek olduğunu belirterek, meslek çalışanlarının görmezden gelinmemesi ve toplum nezdinde itibar ve saygınlığının artırılması gerektiğini ifade etti.

İNSAN HAYATININ TÜM SÜRECİNDE ROL ALAN TEK MESLEK

Çağırıcı Türkiye’de bulunan 20 tane iş kolundan birinin güvenlik ve savunma iş kolu olduğunu bu kolun bir insanın doğumundan ölümüne kadar tüm sürecinde rol alan tek meslek olduğunu belirterek, “Bir insan doğduğu hastaneden, yaşamı boyunca gittiği eğitim kurumları ve çalıştığı kurumlardan tutunda, sosyal faaliyetlerini gerçekleştirdiği donatılara kadar her yerde güvenlik görevlileri yer alır. İkame ettiği sitede ve yahut beşikten mezara diye tabir ettiğimiz hayatın her alanında hatta mezarlıkta dahi güvenlik görevlileri aktif bir rol almaktadır. Bundan dolayı bizleri sadece başınız sıkıştığınızda değil her zaman can ve mal güvenliğinizi sağlamak için her yerde olduğumuzu bilerek hatırlayın” dedi.

TÜRKİYE’DE 283 BİN GÜVENLİK GÖREVLİSİ VAR

“Özel güvenlik görevlilerini görmezden gelme” diye kamu spotu yaptıklarını hatırlatan ve birçok bakanla bu mesajı topluma verdiklerini belirten Çağırıcı, Türkiye’de aktif 283 bin güvenlik görevlisi olduğunu, bu sayının emniyet görevlilerinin sayısından daha fazla olduğunu belirtti. Sadece kamuda 170 bine yakın güvenlik görevlisi olduğunu da hatırlatan Çağırıcı, bu rakamların ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Toplum nezdinde itibarın artırılması için ilk önce güvenlik görevlilerinin kendileri ve ailelerinin bu konuda çaba göstermesi gerektiğini hatırlatan Çağırıcı, burada topluma da büyük rol düştüğünü söyledi.

KURUM YÖNETİCİLERİ DAHİ GÖRMEZDEN GELİYOR

Güvenlik görevlilerinin yaşadıkları sorunları ele alan Çağrıcı, kurum yöneticilerinin özel güvenlik görevlilerini görmezden geldiğini belirterek bürokrasinin özel güvenlik görevlilerine kendi işlerinden farklı işler yaptırmak istediklerini belirtti. Özel güvenlik görevlilerinin buna karşı çıktığında sorunların büyüdüğünü dile getiren Çağırıcı, özel güvenlik görevlilerinin bir kanunu olduğunu hatırlatarak bu gibi sorunların sendikal faaliyetler doğrultusunda büyük bir kısmının çözüme kavuşturulduğunu kaydetti.

“GÜVENLİKÇİ” DEĞİL “ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ”

İş yeri bazında olmayan genel sorunların ise hala çözüme kavuşturulamadığını vurgulayan Çağrıcı, özel güvenliğin toplumda saygınlığının yaşanan en büyük sorunlardan biri olduğunu yineledi. Çağrıcı, “Özel güvenlik görevlilerine “güvenlikçi” diye hitap ediliyor. Biz bunu istemiyoruz. Bu hitap kullanıldığında itibar kaybı yaşanıyor. Toplumda saygınlığının kazanılması lazım ve özel güvenlik görevlisi diye hitap edilmesi gerekli. Beşikten mezara bir insanın hayatının tüm evrelerinde güvenlik görevlilerinin olduğunu yineleyen Çağrıcı, “Özellik ile hastanede acilde nöbet tutan meslektaşlarımızın derdi çok. Her gün hakarete, darba maruz kalıyorlar. Bu kötü muameleyi yapan yine toplum olarak biziz. Bunun düzeltilmesi lazım” dedi.

BASINDA SADECE OLUMSUZ HABERLER YER ALIYOR

Diğer bir sorunlarının ise basında yer alan haberler ile ilgili olduğunu belirten Çağrıcı, güvenlik görevlilerinin basında sürekli olumsuz haberler ile gündeme geldiğini belirtti. “Bir kurumda amir emir veriyor, güvenlik görevlisi uyguluyor. Bunun sonucunda basında olumsuz haberler yer alabiliyor. Hâlbuki o kadar başarılı işlere imza atılıyor ki bunlar basında yer bulmuyor. Özellikle havalimalarında, okullarda, bankalarda, hastanelerde vs. çalışan personelin başarıları çok büyük. Ne yazık ki bunlar basında çok fazla yer bulmuyor” diye konuştu.

TAŞERON İŞÇİLİKTEN GELEN TEK BAŞKAN

Ömer Çağrıcı Türkiye’de taşeron işçilikten gelip genel başkan olan tek kişi olduğunu da vurgulayarak, bu işe çekirdekten başladığını, aynı şekilde sendikanın 81 ilinde bulunan tüm teşkilatının da özel güvenlik görevlisi olduğunun altını çizerek, “Biz özel güvenlik görevlilerinin yapısının oluştuğu bir sendikayız. Biz bu işin içinden geldik. Bu da bizim bir zenginliğimizdir. Aynı şekilde tabanda benden olanların olduğu sendikada olurum diyor. Benim gibi üniforma giymiş, o süreçleri iyi anlayabilen, kısacası teşkilatın dertleriyle dertlenebilecek bir başkan istiyor” diye konuştu. 

DEVLETİN ŞEFKATLİ ELİNİN BİZE DEĞMESİ LAZIM

Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk defa bir İç İşleri Bakanı’nın özel güvenlik görevlileri ile buluştuğunu hatırlatan ve bunu da gerçekleştirenlerin kendileri olduğunu hatırlatan Çağrıcı, “İç işleri Bakanlığı görüşmeler yaptık. Sorunlarımızı anlattık. Devletin şefkatli elinin bize değmesi lazım dedik.  2004’te çıkan kanuna dayalı taleplerimizi ilettik. Toplumdaki saygınlığımızı artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdik. Bizler devletin emrinde ve milletin hizmetindeyiz. Bizler toplumun güvenliği için rol aldığımızı anlatırsak itibar ve saygınlığı kazanır sorunları çözeriz” dedi.

27 BİN ÜYEMİZ KADROYA GEÇTİ

KİT’lerde çalışan özel güvenlik görevlilerinin kadro durumu hakkında da bilgi veren Çağrıcı,  “Sendikada 35 bin üyemiz bulunmaktadır. Yaklaşık 27 bin üyemiz kadroya geçti geri kalan üyelerimiz kadroya geçemedi. Bunların birçoğu KİT personeli. Bizler kadroya geçemeyen arkadaşlarımız için umutluyuz. Türk-İş Bu konuda büyük çaba gösteriyor. Sadece güvenlik görevlilerinin değil bütün taşeron işçilerinin kadroya geçmesi lazım. Uzun yıllardır insanlar kadroyu bekliyordu. Yaklaşık 900 bin insan kadroya geçti bunu hatırlatmak istiyorum. Türkiye tarihinde büyük bir devrimdir. Burada da Türk-İş’in emeği ve çabası büyüktür” dedi.

“YIPRANMA PAYI VERİLMELİ”

Özel güvenlik görevlilerinin çok iyi bir gözlemci olduğunu belirten Çağrıcı, insan hayatında güvenliğin ilk sırada yer aldığını söyledi. Güvenlik görevlisine toplumun özgüven vermesi gerektiğini diğer kolluk güçlerinden ayrılmaması gerektiğini, mesleğin hak ettiği noktaya ulaştığında herkesin imreneceği bir duruma geleceğini söyleyen Çağrıcı, güvenlik olgusuna gün geçtikçe talep olduğunu kaydetti. Güvenlik görevlilerinin görev başında silahlı saldırıya uğradığında iş kazası olarak nitelendirildiğinin altını çizen Çağrıcı, “Görev sırasında her hangi bir saldırıya maruz kalan personelin vefat ettiğinde şehit olarak, yaralı olarak saldırıdan kurtulduğunda gazilik hakkı verilmesini talep ediyoruz. Meclise sunacağımız iş kanunu taslağı ile bunları talep edeceğiz. Görev başındayken bir saldırı sonucu fiziksel engeli oluşan güvenlik görevlilerimizin gazi sayılması lazımdır. Bunun yanı sıra yıpranma payı verilmesi lazım” dedi.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum