Güvenlik sektöründe dünya ile entegreyiz

ATK Güvenlik şirketinin sahibi Cevdet Toptaş, 1999 yılından günümüze güvenlik sektöründe hizmet veriyor. Ankara’da bulunan ofisinde Habervaktim muhabirlerine röportaj veren Toptaş, güvenlik sektörü ile ilgili bilinmeyen birçok noktayı aydınlattı. 

ATK Güvenlik şirketi imtiyaz sahibi Cevdet Toptaş, “Firmamız 1999 yılından beri sektörde. Özel güvenlik yasası 2005 yılında yürürlüğe girdi. Bizim ondan önce de faaliyetlerimiz vardı, sonrası için de devam etti. Biz özel güvenlik yasasının müsaade ettiği bütün alanlarda varız. Bu sektörde fiziki güvenlik dediğimiz personelli güvenlik, elektronik güvenlik dediğimiz kamera, alarm, personel takibi, turnike vesaire sistemleri ve özel güvenlik personeli eğitimi, sertifikalandırılması alanlarında faaliyet gösteriyoruz” dedi.

Güvenlik sektöründe başarılı bir şekilde ilerleyen ve bu alandaki gelişmelerin öncüsü olma görevini üstlenmiş bir firma olan ATK Güvenlik sahibi Topbaş, “Biz dünyada çıkan bütün güvenlik sistemlerini yakından takip ediyoruz. Uluslararası alanda bu işin öncüsü olan firmalar ile çalışıyoruz. Böyle olunca da bütün dünya ile aynı anda ürün tedariki yapabiliyoruz. Alanımızda tüm gelişmelerin öncüsü olma ve verdiğimiz hizmet kalitesi ile örnek olma misyonu doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu. 

KİLİTTEN DAHA GÜVENLİ

Başkent’te esnafların başı hırsızlık olayları ile dertte.  Dükkan sahiplerine hangi tür güvenlik sistemini öneriyorsunuz?
Biz esnaflara alarm sistemi tavsiye ediyoruz. Çünkü İçişleri Bakanlığı ile bizim alarm sistemimiz entegre olduğu için bizden giden ihbarları anında değerlendirmek durumundalar. Yani emniyet kuvvetlerine bizden bir arama ulaştığında anında müdahale etmek durumundalar. Diğer türlü ihbarlarda kimsiniz, nereden arıyorsunuz gibi önce bir değerlendirme söz konusu oluyor. Alarm sisteminin kapıda olması bile caydırıcı bir etki yaratıyor. Hırsızlık olayında saniyeler içinde merkezimize sinyal ulaşıyor ve güvenlik güçlerine bildiriyoruz. İstediğiniz kadar kilit taksanız da hırsızlar açısından caydırıcılığı bulunmuyor. Alarm sistemi kilitten daha güvenlidir. 

Güvenlik sistemlerine vatandaşların talepleri nasıl şekilleniyor? İnsanlar bu sistemlere güveniyor mu?
Farkında olanlar artık vazgeçemiyor. Yani bir kere alarm sistemine alışmış, onun güvenliğini kabullenmiş kişiler nereye gitse bu sistemi arıyor. İnsanların alarmı çaldığında hemen ev sahibini arayarak alarmınız çalıyor evde misiniz,  değil mesiniz? diye sorduğumuzda insanlar bu sistemin kalitesine güveniyor ve en ufak bir problemde gereken adımların atılacağına emin oluyor.

Bu şekilde alarm sisteminin gerekliliğine inanıyorlar. Yeni bir teknolojik alet ile karşılaşan insanlar önce ne gerek var diye bir düşüncede olabiliyor. Alarm sistemi için de bu şekilde. Ben zaten kapımı kilitliyorum, alarm sistemine ne gerek var diye düşünceler olabiliyor. Ama kendi başına veya çevresindeki birini başına bir hırsızlık olayı geldiğinde arayışa giriyorlar.

GÜVENLİK TALEBİ İLK SIRALARDA

Ülkede özel güvenlik sayısı nedir? Vatandaşın özel güvenlik personeline bakış açısını nasıl?
Ülkemizde 1 milyonun üzerinde kişi özel güvenlik sertifikası edinmiş. Bunların 578 bini kimlik almış. Yani faal çalışabilir durumda 578 bin kişi görünüyor. Tahsis edilen özel güvenlik kadrosu 410 bin. Mevcut çalışan 270 bin kişi. Özel güvenliğe geçiş doğru bir karardı. Yani bir sitede yetkilendirilmiş özel güvenliğin birçok faydası var. İnsanlar da bunu arar oldu. Bir nevi yönlendirme personeli olarak da görev alıyorlar. Vatandaşlar da ev veya işyeri alırken güvenlik personeli olan yerleri tercih etmeye başladı. 

HİZMET KALİTESİ ARTTI

Özel güvenlik personeli olmak için size gelen kişilere ne tür eğitimler veriyorsunuz ve bu kişiler çalışmaya başlamak için hangi aşamalardan geçiyorlar? 
Toplam 11 ders veriliyor. Özel güvenlik hukuku ve kişi hakları, güvenlik tedbirleri, güvenlik sistem ve cihazları, temel ilk yardım, genel kollukla ilişkiler, uyuşturucu madde bilgisi, etkili iletişim, kalabalık yönetimi, kişi koruma ve silah bilgisi eğitimleri veriliyor. 120 saat silahlı 100 saat silahsız eğitim almalarını sağlıyoruz. 
Bu eğitimi tamamlayan kişiler sertifika edinir. Daha sonra emniyet genel müdürlüğünün açmış olduğu merkezi sınavlara katılır.

Bu sınavı da başarı ile geçerse ve sağlık taramasından da olumlu sonuç alırsa özel güvenlik kimlik kartı alır. Bundan sonra özel güvenlik personeli olarak çalışmaya başlayabilir. Yani ehliyeti olmayan araç kullanamaz mantığı ile bu kimliği edinmeyen güvenlik personeli olarak çalışamaz. Bunları tamamlayan kişiler de sektörde çalışmak adına yeterliliğe sahip oluyor ve herhangi bir sorun yaşanmıyor. 
Kişi veya kuruluşlara güvenlik personeli ve ekipmanı sağlamanızdaki ön koşullar nelerdir? Güvenliğin kapsamı neye göre ve kim tarafından belirleniyor?

Bunu örnek vererek anlatırsam daha anlaşılır olur diye düşünüyorum. Mesela bir fabrika var ve buranın sahibi özel güvenlik personeli edinmek istiyor. Öncelikle valiliğe başvurması gerekiyor. Valilik bünyesinde bulunan özel güvenlik kurulu korunacak alan hakkında bir araştırma yürütüyor. Burada çalıştırılması gereken kişi sayısını ve ekipmanları belirliyor. Bunun neticesinde talep sahibine özel güvenlik elemanı çalıştırabilir şeklinde bir izin veriliyor. Bu izni alan kişi sonrasında güvenlik şirketine başvurabiliyor.

Bundan sonra bizim ticaretimiz başlıyor. Valiliğin gerekli kıldığı bilgiler doğrultusunda hizmet veriyoruz. Kişiler güvenlik kurulunun gerekli gördüğü özel güvenlik personelinden daha az sayıda eleman çalıştıramıyor. Yani fabrikası için valiliğe başvuran kişiye 10 tane özel güvenlik personeli çalıştırma izni çıktıysa 8 kişi çalıştıramaz, 10 ve üzerinde güvenlik personelinin istihdam edebilir. Biz de bu izin doğrultusunda hizmet veriyoruz.

 
HAKAN ŞAHİN - HABERVAKTİM