Gezen tavuğa destek çağrısı

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konsey Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mustafa Uludağ Ankara’nın hayvancılıkta geri kaldığını belirterek, bu geri kalmışlığın gezen tavuk yetişriciliğiyle telafi edilebileceğini kaydetti. Uludağ, “Gezen tavuk yetişriciliğinde hayvanların kesim süreleri uzatıldığı için etleri damak zevkine daha uygun ve daha lezzetli oluyor. Buda otamatik olarak tüketimi teşvik eder. Bunun sonucunda da kırmızı et açığından gelen hayvansal proteinin beyaz etle karşılanabilir” ifadelerini kullandı.

KİŞİ BAŞI YILLIK 24 KİLO BEYAZ ET TÜKETİYORUZ

Uludağ Türkiye’de tavukçuluğun  dünyada sayılı ülkeler arasında olduğunu söyleyerek, “Yetiştirme, kesim ve kalite bakımından tavukçulukta dünyanın en iyileri arasındayız. Tavukçuluk üretimini biraz daha artırarak tüketimini artırıp kişi başına tüketilmesi gereken et miktarını yakalayabiliriz. Türkiye’de kişi başına beyaz et tüketimi yıllık 24 kilo civarında seyretmektedir. Bunu daha üst seviyelere çıkarmayı amaçlamalıyız. Eğer bunu başarırsak kırmızı et açığından gelen hayvansal proteinleride minimuma indirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

KİŞİ BAŞI ET TÜKETİMİ ARTAR

Uludağ Ankara’nın ise tavuk yetiştiriciliğinde geri kaldığını belirterek, verilecek  ufak teşviklerle ve girişimcileri doğru yönlendirmeler ile Ankara’yı gezen tavuk yetiştiriciliğinde örnek il yapabileceklerini söyledi. Uludağ, “Ankara bu konuda Türkiye’ye örnek bir il olabilir. Normal bir üretimde 42 günde tavuk hazır hale getirilir. Fakat kesim süresini uzun tutarsanız 80 ila 90 gün gibi et daha lezzetli hale gelir. Gezen tavuk dediğimiz  tavuk yetiştiriciliği yapılarak ve kesim süreleri uzatılarak damak tadına daha uygun tavuklar yetiştirilebilinir. Bunun sonucunda da hem kişi başı et tüketimini artırmış oluruz hem de Ankara bu konuda bir adım ileri gider ve diğer illere örnek teşkil eder” dedi.

KESİM SÜRESİ UZUN OLAN TAVUK DAHA LEZZETLİ

Ankara’da damak tadına uygun tavuk üretimi için bireysel yetiştiriciliğin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Uludağ, vatandaşın özlemini çektiği damak tadına uygun beyaz etin bu yetişricilik yöntemiyle sağlanabileceğini belirtti. Uludağ, “Bahçeli kümeslerde tavuk 30 gün boyunca konsantre yemle beslenip daha sonra yem olmadan hayvanın yayılıp mısır,buğday gibi doğal yollarla beslenmesi lazım. Bununla birlikte kesim gününü 42’den 80 ila 90 günlere çıkartarak eski günlerden hatırladığımız damak tadına erişebilinir. Bunun sonucunda hem vatandaş lezzetli tavuk eti yer, hem üreticiler çoğalır. Çünkü 90 günde kesilen tavuğun etinin kilo ücreti diğerlerinde bir hayli fazla olur. Buda bu işi girmek isteyen girişimcilerin sayısını artırır” dedi.

KESİMDE HİJYEN OLMAZSA OLMAZLARDAN

Bu tarz üretimlerde dikkat edilmesi gereken en önemli şartın ise kesim şartı olduğunu söyleyen Uludağ, “Küçük ölçekli üreticiler köy ortamında kuru yolum yaparak hayvan kesimini gerçekleştiriyor. Köy ortamında yapılan bu kesim hijyenik değildir. Hijyenik olması için bu ölçekteki yetiştiriciler için mini kesimhaneler yapılabilir. Örnek verecek olursak Kazan, Beypazarı gibi bölgelerde mini kesimhaneler yapılabilinir. Fakat burada kesimde hijyeni devlet kontrol etmelidir. En önemlisi hijyenik kesimdir çünkü doğrudan insan sağlığını etkilemektedir” diye konuştu.

EKONOMİ VE İSTİHDAMA KATKI SAĞLAR

Tavuğun kesim süresinin uzatılmasının lezzeti ile doğru orantılı olduğunu belirten Uludağ, gezen tavuğa talebin ise daha çok olacağını savundu. 42 günde kesimi yapılan tavuğun kilosu 6 ila 7 lira arasında satılıyorsa 90 günde kesimi yapılan tavuğun kilosunun 12 ila 15 lira arasında satılabileceğini söyleyen Uludağ, kar marjının daha yüksek olduğu için üreticilerin artacağını belirtti. Ankara’nın yapılacak teşviklerle bu konuda söz sahibi olacağına inandıklarını dile getiren Uludağ, bu sayede hem ekonomiye hem istihdama katkı sağlanacağını belirtti.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM