Feridüddin Attar kimdir? Nasıl şehit oldu, türbesi nerede?

Feridüddin Attar kimdir? Nasıl şehit oldu, türbesi nerede?

Feridüddin Attar kimdir, asıl adı nedir, hangi dönem yaşadı, Mevlana ve Gülşehrî ile yolları nasıl kesişti, hangi eserleri yazdı, nerede ve nasıl şehit edildi, türbesi nerede?

Ünlü bilgin, mutasavvıf, şair Feridüddin Attar’ın hayatını sizler için derledik…

Feridüddin Attar kimdir, asıl adı nedir, hangi dönem yaşadı, Mevlana ve Gülşehrî ile yolları nasıl kesişti, hangi eserleri yazdı, nerede ve nasıl şehit edildi, türbesi nerede?

İşte cevabı:   

Asıl adı, Muhammed bin İbrahim’dir. 1119 yılında Nişabur’da doğdu. Nişabûrî ve Hemedanî nispet edilip, Ferîdüddîn lakabıyla meşhur oldu. Bir müddet baba mesleği olan attarlık (eczacılık) yapıp ilaç, esans imal edip sattığı için, Feridüddîn-i Attar diye tanındı. 

İLİM YOLUNDA YOĞUN ÇABA

Feridüddin Attar, küçüklüğünde Şadbah (Şadyah) kasabasında bir yandan babasının yanında attarlık (eczacılık) mesleğini öğreniyor, bir yandan da Kutbüddin Haydar isimli büyük bir zatın sohbetlerine devam ediyordu. Kelam, fıkıh, tefsir ve hadis gibi din ilimlerini, Arabî, sarf, nahv gibi alet ilimlerini ve fen bilgilerini öğrenmekten geri durmuyordu.

MEVLANA İLE GÖRÜŞTÜ

Hac için çıktığı seferde, tasavvufa dair eserleri mütalaa etti. Hallac-ı Mansûr, Ebu Said-i Ebül-Hayr gibi geçmiş evliyadan aldığı feyzlerle yetişti. Şeyh Mecdüddİn gibi o devirdeki velilerin sohbetlerine kavuştu. Kalan ömrünü ibadet etmek, tasavvuf büyüklerinin hal ve hayatlarını anlatarak, onları insanlara sevdirerek ve kitap yazarak geçirdi. Babası ile beraber Moğol istilasından kaçarak, Belh’ten hicret eden beş yaşındaki Mevlana Celâleddin-i Rumi ile görüştü. Yazdığı kitaplardan Esrar-Name’sini, başka bir rivayete göre, Mantık-ut-Tayr’ını ona hediye etti.

MOĞOLLAR ŞEHİT ETTİ

Moğollar, Doğu Türkistan ile Çin ve Hindistan taraflarını işgal ettiler. Harezmlilerin elinde bulunan Maveraünnehr’i, bu arada Nişabur’u yağmaladılar. Feridüddin Attar, 1229 senesinde Nişâbur’a gelen Moğol askerlerinden birinin vurduğu kılıç darbesiyle şehit edildi. Şadbah kasabası yakınlarında defnedildi. Daha sonraki devirlerde kabrinin üstüne bir türbe ile yanına bir imarethane yaptırıldı.

ESERLERİ

Feridüddin Attar, evliyanın hayat ve menkıbelerini ihtiva eden Tezkîret-ül-Evliyâ’sı ve güzel şiirlerden oluşan eserleri ile meşhurdur. Yazdığı şiirlerinde üstün bir akıcılık, incelik, nasihatlerinde büyük bir tesir, arifane sözlerinde akılları hayrette bırakacak bir özellikler vardır. Eserlerinin biri hariç, hepsi manzumdur.

Manzum eserlerinden bazıları şunlar:

1) Musibet-name: Mesnevi türünde yazılmış olan eserde, çok küçük hikayeler vardır. Eser Tarikat-name ismiyle Türkçeye tercüme edilmiştir.

2) Esrar-name: Tasavvuf hakkındaki bu eser, yirmi altı makaleden ibaret ve mesnevidir. Bu eser de, Ahmedî isimli bir zat tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir.

3) Mantık-üt-Tayr ve Makâmât-ı Tuyûr: Bu eserde, tasavvufu kuşların ağzıyla anlatan Feridüddin Attar, konuyu küçük hikayelerle süslemiştir.

4) Muhtâr-nâme: Konulara göre tertip edilmiş bir rubailer mecmuasıdır.

5) Cevher-üz-Zât: Allah Teâlâ’dan başka her şeyin fâni olduğunu konu alan bir eserdir.

6) Eştur-nâme,

7) Bülbül-nâme,

8) Biser-nâme,

9) Haydar-nâme,

10) Deryâ-i nâme,

11) Şifâ-ül-Kulûb,

12) Pend-nâme: Hemen her asırda tercümesi ve şerhini görmek mümkündür.

Feridüddin Attar’ın tek nesir eseri Tezkiret-ül-Evliyâ’dır. Bu eserde seksen civarında evliyanın hâl tercümesini, menkıbelerini veciz sözlerini yazmıştır. Eseri yazarken; Şerh-ül-Kalb, Keşf-ül-Esrâr, Mârifet-ün-Nefs, Tabakât-üs-Sûfiyye, Hilyet-ül-Evliya ve Keşf-ül-Mahcûb’dan faydalanmıştır. Aslı Fârisî olan bu eser, birçok defa Türkçe, Fransızca ve Arapçaya çeşitli zamanlarda tercüme edilmiştir. Eser, tasavvuf tarihi bakımından çok önemli olup, tasavvufî hayatın gelişmesini tespit yönünden de çok değerlidir. Feridüddin Attar, Mevlana Celâlettin-i Rûmî başta olmak üzere, 14. asırda Gülşehrî’ye tesir etmiştir. Gülşehrî, Mantık-ut-Tayr’ını onun eserinden az çok değişikliklerle tercüme etmiştir.

feriduddin-attar.jpg

Feridüddin Attar’ın Fârisî bir şiirinin tercümesi:

Sırlar alemine uçan kuş idim.
Alçaktan yükseğe çıkmak istedim.
Sırra mahrem kimseyi bulamayınca,
Girdiğim kapıdan ben yine çıktım.

 

Gazeteilksayfa.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.