Farabi doğumunun 1150'nci yılında anıldı "ONU YAŞATMALIYIZ"

Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Ankara Üniversitesi (AÜ)ve Kazakistan’ın Ankara Büyükelçiliği iş birliğince, dünyaca ünlü Türk bilim insanı Farabi doğumunun 1150’nci yılında anıldı.. "Doğumunun 1150’nci yılında İnsanlığın İkinci Öğretmeni Farabi" adlı düzenlenen panel Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Panele birçok akademisyen, bürokrat ve siyasi katıldı.

KATILIMCILAR YOĞUN İLGİ GÖSTERDİ
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih –Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar’ın ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekulı, Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, çeşitli üniversitelerden akademisyenler, bilim insanları, davetli ve öğrenciler katıldı.

TÜRK DÜNYASININ GÖRKEMLİ BİR ŞAHSİYETİ
Etkinlikte açış konuşmasını yapan TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Türk Dünyası’nın görkemli şahsiyetlerini dünya genelinde tanıtma hedefini kendine şiar edinmiş olan TÜRKSOY’un,  Ortaçağ bilim dünyasında bir yıldız gibi parlayan Farabi’yi anmak ve tanıtmak için çalışmalarına devam ettiğini vurguladı. Kaseinov, “Bu yıl doğumunun 1150’nci yılı vesilesiyle, teşkilatımızın faaliyetlerinin yer aldığı TÜRKSOY dergimiz bir sayısını Farabi’ye ithaf ettik ve  Türk Dünyası’nın çeşitli ülkelerinden bilim insanlarının Farabi hakkındaki makalelerinin yer aldığı özel sayımızı yayımladık” diye konuştu.

TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE YAYIMLANACAK
Kaseinov, Farabi’nin en önemli eserlerinden biri olan Kitabül Musikal Kebir’in Türkiye Türkçesine tercümesinin de en kısa sürede yayımlanacağı müjdesini verdi.

KÜLTÜR KODLARIMIZIN EN ÖNEMLİLERİNDEN
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar yaptığı açılış konuşmasında ise Farabi’nin bizim kültür kodlarımızın en önemlilerinden biri olduğunu vurguladı. Farabiyi insanlığa kazandırdığı en önemli eserlerinden olan Medinetü'l Fazıla eserinde insanları sınıflandırırken ahlaki erdemlerin varlığına göre sınıflandırdığını ve devletin de aynı tasnif üzerine sınıflandırıldığını kaydetti.  

YAŞATMAMIZ GEREKLİ
Farabi’nin erdemli devletin ahlaki normlarını tanımlayan bir düşünür olarak bin yılı aşkın süre öncesinde yazdığı eserler ile halen anlaşılmaya ve anlatılmaya layık bir düşünür olduğunun altını çizen Ünüvar,  Farabi’yi yaşatmamız gerektiğine vurgu yaparak, bulundukları Farabi salonunun TÜRKSOY tarafından hediye edilen yeni resmi ve özgeçmiş tabelası ile bilime hizmet eden, gençlerimizi aydınlatan bir salon olması temennisinde bulundu. 

MİRASINI GENÇLERİMİZE İYİ TANITMALIYIZ
Konuşmasında Farabinin Türk Dünyası için önemine değinen Kazakistan Büyükelçisi Abzal Saparbeklulı, “Türk ve İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük düşünürlerinden biri, hatta birincisi, İnsanlığın İkinci Öğretmeni Ebu Nasır Al-Farabi’nin bilime olan aşkını gönüllerimizde yeniden alevlendirmeliyiz demek istiyorum. Çağdaş dünyayı bilim yönetmektedir. Bundan dolayı, biz bilimin temellerini atan Farabi gibi zirve bir şahsiyeti örnek alıp, Türk Dünyasında onun aydınlık yolunu devam ettirecek yepyeni Farabi’lerin çıkacağına dair ümitlerimizi diri tutmak için onun büyük mirasını gençlerimize iyi tanıtmalıyız” şeklinde konuştu.

TÜRK İSLAM COĞRAFYASINI BİRLEŞTİREN BİR DÜŞÜNÜR
Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Kayapınar, Farabi’nin ömrü boyunca  üzerinde Orta Asya Türk geleneğini yansıtan elbiseleriyle her zaman ortak bir değer olarak Türk halklarının gururu olduğunu vurguladı. Farabi’nin adını taşıyan bu salonda Farabi'ye ithafen panelin düzenlenmesinin de önemli olduğunu dile getiren Kayapınar, Türk İslam coğrafyasını birleştiren bir düşünür olan Farabi’nin adının bundan sonra da genç nesillere anlatarak yaşatacaklarını kaydetti.

Emrah Özcan/İLKSAYFA