Etkinlik olmayınca atölye kurdular

Etkinlik olmayınca atölye kurdular

Ankara Us Atölyesi kurucusu İbrahim Ağkavak, Ankara’da düşünce, edebiyat, kültür ve sanat ile ilgili etkinliklerin yetersiz olduğunu belirtti.

Ankara’da edebiyat, kültür ve sanat alanındaki eksiklik nedeni ile ortaya çıkan bir oluşum olan Ankara Us Atölyesi her geçen gün popülaritesini artırıyor. Atölyenin kurucusu Ağkavak, “Ankara siyasi bir şehir olduğu için kültür, edebiyat ve sanat alanında eksik kaldığını hissedebiliyorsunuz. Us atölyesi bunun sonucunda oluştu. Arzumuz insanların birbirlerini ötekileştirmeden fikirlerine ve tercihlerine saygılı olmak” dedi.

Ankara’da etkinlikler yetersiz

Us Atölyesi Fikri nasıl oluştu?
Ankara’da düşünce, edebiyat, kültür ve sanat ile ilgili etkinliklerin yetersiz olduğu kanısına varmıştık. Bunun neticesinde uzun arayışlar sonucunda kitap meraklısı birkaç arkadaş bir araya gelip çeşitli etkinlikler ile bu eksikliği gidermeye çalıştık. 2016 Eylül Ayı’nda etkinliklerimize başlayarak kendi aramızda seçtiğimiz bir kitabı, bir kitap kafede incelerdik. Gün geçtikçe sayımız çoğalmaya başladı. Kafeler yetersiz hale gelmeye başladı. Daha sonra katılımcılarımızdan birisinin kursunun kantininde devam ettik daha sonra orada yetersiz gelmeye başlayınca sürekli mekân değiştirmek zorunda kaldık. Ankara Us Atölyesi bu şekilde kendiliğinden oluşmaya başladı. 

Hiyerarşik bir yapılanmamız bulunmamaktadır

Dernek mi? Vakıf mı? Platform mu?

Bir dernek ya da vakıf değiliz. Ankara Us Atölyesi bir platformdur. Herhangi bir hiyerarşik yapılanması bulunmamakla beraber her yaş ve meslekten kişiyi içinde barındırır. Bizim etkinliklerimize katılan kişiler diğer tüm kişilerle eşit derecede söz söyleme hakkına sahiptir. Bizim artan sayımıza paralel sürekli mekân değiştirmemizin nedeni bir dernek ve vakıf olmamamızdan dolayıdır. Bunun neticesinde bir gelirimiz olmadığı gibi etkinliklerimiz tamamen ücretsizdir.

Bir kimliğe sahip değiliz

Katılım neden bu kadar yoğun?

Katılım beklentilerimizin çok çok üstünde oldu. Biz bu alanda çok profesyonel olmadığımız için şaşırmıştık. Katılımın yoğun olmasının en büyük nedeni Ankara Us Atölyesi’nin herhangi bir kimliği ve amacı yoktur. Herhangi bir konuda şöyle yapalım böyle yapalım gibi bir çıkarımlarda bulunmuyoruz. Etkinliklerimizde konuşmacı bir akademisyen olabildiği gibi bir lise öğrencisi de olabiliyor. Herkes eşit söz hakkına sabittir. Bize gelen katılımcılara herhangi bir ideolojik düşünce dayatmıyoruz. Düşünce alışverişinde bulunuyoruz. Belki de bu yüzden katılım yoğun oluyor. Sayımız artıkça etkinlik sayılarımızda artırmaya başladık. Haftanın dört günü, felsefe, edebiyat, kitap atölyesi ve insanlığın fikirler tarihi dediğimiz insanlığın varoluşundan modern zamana kadar geçirdiği fikirsel dönüşümleri ele alıyoruz. Ankara siyasi bir şehir olduğu için kültür, edebiyat ve sanat alanında eksik kaldığını hissedebiliyorsunuz. Bunların yanı sıra tez atölyemiz bulunmakta. Ankara’da tez hazırlayan kişileri bir araya getirip paylaşımda bulunuyoruz. Ayrıca birde sinema atölyemiz bulunuyor.

Düşünsel faaliyetleri gerçekleştiriyoruz

Ankara Us Atölyesinin farklı kılan nedir?

Düşünsel anlamda göçebe olduğumuz gibi fiziksel anlamda da göçebeyiz. Şu anda Hamamönü’nde bir mekânı kullanıyoruz. Bizi farklı kılan şey bir akademisyen fetişizmine sahip olmamamız. Her yaştan ve meslekten kişiler programını hazırlayıp bilgilerini bizlere aktarabiliyor. Bir eğitim merkezi değiliz. Düşünsel faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Amaç bir araya gelip farklı düşüncelerin alışverişinin yapmaktır. Biz olma gayesinin düşünce hayatını körelttiğini düşünüyoruz. Bireyi ben olarak bırakıp kendini keşfetmesi için bırakıyoruz. Bireyin ben duygusu geliştiği zaman katıldığı biz ortamlarında daha faydalı oluyor. Bu oluşmadan oluşturulan bizler bireyi eriterek, hedef tabela haline geliyor. Bunlardan kaçınıyoruz. Her fikir ve düşünce burada ifade ortamı bulabiliyor. Tek arzumuz ise birbirimizin yaşam tarzına, anlayışına ve tercihlerine etiketlerde bulunmamak ve ötekileştirmemek.

Katılımcılar imkânsızlıktan yakınıyor

Ankara’da bu tür girişimler zor mu?

Ankara’da bu tür girişimleri yapmak çok zor. Birçok katılımcı imkânsızlıklardan yakınıyor. Toplumun gündelik düşünsel ihtiyaçlarına karşılık verecek çok az sivil toplum örgütü bulunmakta. Maalesef Ankara bize siyaseti dayatıyor. Yeni nesil gençliğe de bu tür dayatmalar cazip gelmiyor. İnsanlar son dönemlerde yaşanan olaylardan sonra bir yere giderken daha seçici davranıyor. Gruplaşmak ve ötekileşmek istemiyor. Bu işi bizden daha iyi yapanlar da var fakat bizi tercih etmelerinin nedeni herhangi bir ideolojik görüşü savunmamamız ve herkesin eşit olması. Toplumda bir şeyler yapmak isteyen genç nesle tahammül göstermemiz lazım. Genç mutlaka uyumsuz olacak bizlerin buna tahammül etmesi lazım.

Boş alanları illegal örgüt yapılanmaları kullanıyor

Felsefe denilince bir adım geride mi duruluyor?

Felsefe denildiğinde Ankara’da şöyle bir şey oluşmuş; Birkaç illegal örgüt yapılanmasının gerçekleştirdiği alan olarak tanımlanıyor. Edebiyat ve felsefe alanı boş bırakıldığı için bu tarz örgütler kendi çıkarları uğruna üniversite öğrencilerini kullanıyor. Bu tarz illegal örgütlenmeler yeni nesil gençliğin felsefe ve edebiyata olan ilgisini kullanarak gayri insanı yapılara dâhil etmeye çalışıyorlar. Bir arkadaşımızın bu konuda güzel bir anısını vardır. Yaşanan durumu özetlemektedir. Türbanlı bir arkadaşımız bu yapılardan birine felsefe öğrenmek için gittiğinde ilk önce türban takmamasını söylüyorlar. Ne yazık ki Ankara’da durum bu hale gelmiş.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.