Eski CIA Ajanı Larry Johnson: ABD okyanusta boğulan bir adam gibi çırpınıyor

Eski bir CIA ajanı ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Sputnik'e verdiği demeçte, ABD'nin giderek daha çaresiz hale geldiğini ve "okyanusta boğulan bir adam" gibi çırpındığını söyledi. ABD’li yetkili, Biden hükümetinin dünya çapında kaos yarattığını kaydetti.

ABD’YE BOĞULAN ADAM BENZETMESİ

Emekli CIA görevlisi ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Larry Johnson, Sputnik'e yaptığı açıklamada Biden hükümetini, “dünyanın birçok yerinde sorun yaratmaya yönelik çaresizliği artıyor" diye tanımlayan Putin’e destek çıktı.

Johnson, "Bu, okyanusta boğulan adamın çılgınca, can yeleği olmadan, suyun üstünde kalabilmek için bir şeye tutunmaya çalışmasına benziyor. Bu tür bir çaresizliğin içinde başkaları için tehlike yaratan saldırılar gerçekleşiyor" dedi.

TEHLİKELİ ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ

Emekli istihbarat görevlisi Larry Johnson şöyle devam etti:

"Gazze'de olup bitenleri barışçıl bir şekilde sona erdirme ihtiyacının altını çiziyorum. İsrail saldırısı, hem Rusya'nın hem de Çin'in bu çatışmayı çözmek için iyi bir konumda olabileceğini gösteriyor.

ABD deniz kuvvetleri Akdeniz'de yoğun askeri yığınak yaparak, Rusya'nın Suriye'deki çıkarlarına ve İran'la ilişkilerine ciddi bir tehdit teşkil ettiğinin farkında. Maalesef çok tehlikeli bir dönemden geçiyoruz. Soğukkanlı kafaların galip geleceğini düşünüyorum”

PUTİN BİDEN’A YÜKLENDİ

Pazartesi günü hükümet toplantısında konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'nin Ortadoğu'da kaosu sürekli olarak kışkırttığını söyledi.

Putin, ABD’nin olaya müdahil olmasıyla İsrail-Hamas savaşını büyüttüğünü belirtti. Rus lider Pentagon’un savaşı destekleyerek ve uzak mesafelere yığınak yaparak bölgeyi karıştırdığını ifade etti.

ABD’NİN KAOSA İHTİYACI VAR

Putin’in açıklamalarının satır başları şöyle:

“Kutsal topraklarda kalıcı barışa değil, Ortadoğu'da sürekli olarak kaosa ihtiyaçları var. Bu yüzden Gazze Şeridi'nde ateşkes isteyen, kan dökülmesinin durdurulmasında ısrar eden ülkeleri itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Krizin çözümüne katkıda bulunmak isteyenler görmezden geliniyor. Dünya toplumunun konumunu açıkça ifade eden BM bile saldırılara ve itibarsızlaştırma çabalarına maruz kalıyor”