Erzurumlu Emrah kimdir, hangi dönem yaşadı?

Erzurumlu Emrah kimdir, hangi dönem yaşadı?

Erzurumlu Emrah kimdir, hangi dönem yaşadı, hangi eserleri verdi, nerede yaşadı, şiirlerinde hangi tarzı benimsedi, kimlerden etkilendi?

Ünlü şair Erzurumlu Emrah’ın hayatını sizler için derledik… 

Erzurumlu Emrah kimdir, hangi dönem yaşadı, hangi eserleri verdi, nerede yaşadı, şiirlerinde hangi tarzı benimsedi, kimlerden etkilendi? 

İşte cevabı:

Emrah’ın kesin doğum tarihi bilinmemekle birlikte, Erzurum yakınlarında Tanbura köyünde 1777 veya 1815 yılında doğduğu tahmin ediliyor. Emrah ilk önce Erzurum'da medresede öğrenim gördü. Sevdiği, Küçük Paşa'nın kızı bir ağanın oğluyla evlendirilince, çok üzüldü; sonra Sivas, Konya, Niğde, Tokat, Kastamonu illerinde geziye çıktı. 

DİYAR DİYAR GEZDİ

Kastamonu'da Alişan Beyin sevgi ve yardımını kazandı. Uzun süre onun konağında kaldı. Kastamonu’da evlendi. Beyin ölümüyle Kastamonu'dan ayrıldı. Sinop'u, Trabzon'u dolaştı. Karısının ölümüyle 1840'ta Sivas'tan şimdiki Tokat iline bağlı Niksar'a geçti. Yaşamının geri kalan yıllarını orada geçirdi. Çıraklarından Tokatlı Nuri'nin bir şiirinde belirttiği gibi, 1860 yılında vefat etti. Türbesi Niksar'dadır.

FUZULİ VE BAKİ ETKİSİ

Dertli ve Gevheri gibi Emrah da Divan ve tasavvuf geleneğine özenen ürünler de verdi, ama bunlarda gereken yetkinlik ve özgünlüğe kavuşamadı, koşuk düzeni aksak ve dili ağdalıydı. Fuzuli, Baki ve Nedim'in etkileri dikkat çekiyordu. Asıl başarısını halk geleneğini sürdüren heceyle söylediği şiirlerde gösterdi. Özellikle koşma ve semaileriyle halk arasında haklı bir üne erişti. Çevresinde bulunan kimi şairleri etkiledi. Fakat Ercişli Emrah'ın bazı şiirleri yanlışlıkla ona mal edildi.

erzurumlu-emrah-kimdir,-hangi-donem-yasadi-001.jpgESERLERİ

•Divân-ı Emrah (1312/1916) XIX. Asır Saz şairlerinden Erzurumlu Emrah (Köprülü Mehmet Fuat, 1929), 

•Âşık Emrah, Hayat ve Şiirleri (Murat Uraz, 1943), 

•Erzurumlu Hayatı ve Şiirleri (Eflâtun Cem Guney-Çetin Güney, 1958)
Erzurumlu Emrah'ın Şiirlerinden Bazı Örnekler

DEYİŞ

Dedim: Dilber, sen de sevdakâr mısın?
 Dedi: Senden evvel nâra ben yandım.
 Dedim: Doğru söyle, bana yâr mısın?
 Dedi: Sadık yârim, gönülde andım.

Dedim: Gel, ağyarı feramus eyle!
 Dedi: Terkeyledim, gönlüm hoş eyle.
 Dedim: Gam-ı aşkı sen de nuş eyle.
 Dedi: Çoktan anı nus edip kandım.

Dedim: Germanına benler dizilmiş.
Dedi: Görenler bağrı ezilmiş.
Dedim: Mahmur musun gözler süzülmüş?
Dedi: Hâb-ı nazdan yeni uyandım.

Dedim: Emrah gibi var mı âşıkın?
 Dedi: Elbet benim senin lâyıkın.
 Dedim: Halinden bil bağrı yanığın!
 Dedi: Bilmez idim, şimdi inandım.

 KOŞMA
Hazân ile geçti gülşeni bustan
 Eyler dertli bülbül zâr garip garip
 Haraba yüz tuttu bezmi gülistan
 Ağla şimdengeru var garip garip.

Hançeri feleğin ucu ciğerde
 Gittikçe artıyor yara bu serde
 Diyarı gurbette tutuldum derde
 Gel tabip yaramı sar garip garip.

Emrah bizim elin gonca gülleri
 Açılmıştır öter dost bülbülleri
 Ben sefil sergerdan gurbet elleri
 Gezeyim bir zaman yâr garip garip.

GÖNÜL GURBET ELE ÇIKMA
Gönül gurbet ele çıkma
Ya gelinir ya gelinmez
Her dilbere meyil verme
Ya sevilir ya sevilmez.

Yöğrüktür bizim atımız
Yardan atlattı zatımız
Gurbet ilde kıymatımız
Ya bilinir ya bilinmez.

Bahçemizde nar ağacı
Kimi tatlı kimi acı
Gönüldeki dert ilacı
Ya bulunur ya bulunmaz.

Deryalarda olur bahri
 Doldur ver içem zehri
 Sunam gurbet elin kahrı
Ya çekilir ya çekilmez.

Emrah der ki düştüm dile
 Bülbül figan eder güle
 Güzel sevmek bir sarp kale
 Ya alınır ya alınmaz.

 

Gazeteilksayfa.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.