Engelleri aşan şampiyonluk

Engelleri aşan şampiyonluk

Avrupa şampiyonu olan Türkiye U22 (22 yaş altı) Engelli Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı Antrenörü Kemal Okur olumsuzlukları aşarak şampiyon olduklarını söyledi. 

22 Yaş Altı Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası’nda altın madalya alarak ülkemizi gururla temsil eden Türkiye U22 (22 yaş altı) Engelli Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı Antrenörü Kemal Okur Habervaktim’e konuştu. Kemal Okur,  yaşadıkları bütün olumsuzluklara rağmen büyük bir başarıya imza attıklarını belirtti. İngiltere’yi finalde 53-38 gibi farklı bir skorla ezerek yenen Türkiye U22 (22 yaş altı) Engelli Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı namağlup Avrupa şampiyonu oldu.

HEDEF DÜNYA ŞAMPİYONASI 
Büyük bir başarıya imza attınız, şampiyonluk nasıl geldi neler hissettiniz? 
2002’deb bu yana genç milli takımlarında Avrupa Şampiyonalarına katılıyoruz. 2 defa final oynadık hep ilk 3 içersin de olan bir takımız. Spor kulüplerimizin başarılarımızda büyük katkısı var. İngiltere bizim ezeli rakibimiz hep finalde İngiltere’ye mağlup oluyorduk, finali bir türlü alamıyorduk. Bu turnuvada hem grupta hem de final maçında İngiltere’yi yendik ve şampiyon olduk. Türkiye’de bir ilki başardık, bu başarı sadece bize mal edilecek bir başarı değil. Özellikle spor kulüplerimizin, antrenörlerimizin emeği çok. Kurulu ekibimiz vardı, Tacettin Hoca, Arda Hoca, Caner Hoca ve ben vardım, sonra Tacettin Hocamızla, Arda Hocamız A Milli Takıma geçiş yaptı. Ondan sonra bayrağı biz devraldık, bir buçuk yıldır çalışmalarımız devam ediyordu. Şampiyonaya gittik ve istediğimiz her şeyi çocuklar yaptı. Tekerlekli sandalye basketbolda bir puanlama sistemi var, bu sisteme göre takımınızı burada kurup gidiyorsunuz. Bizim orada 4 tane oyuncumuzun puanı yükseldi, takımı kurama noktasına geldik. İlk 5’imiz var ama o 5’in arkasında da iyi oyuncularımız olmak zorunda basketbol 5 kişiyle oynanmıyor en az 11-12 kişi ile oynanıyor, bu sorun bizi zora soktu. Ona rağmen çocuklarımız elinden gelenin fazlasını yaptılar, sahada kaldılar ve basketbol oynadılar. İnşallah önümüzde haziran ayında yapılacak bir dünya şampiyonası var, dünya şampiyonası Kanada Toronto’da olacak. Orada da bu şampiyonadaki performansımızı göstermeyi hedefliyoruz. Bizim takımın yaş sınırı 22, buna rağmen bizim ekibimizde 98 ve 99 doğumlu oyuncularımız ağırlıkta, 2 tane 95’li oyuncumuz var, 2 tanede 97 doğumlu oyuncumuz var. Oyuncularımızın çoğunluğu 98 ve 99 doğumlu olduğu için 3-4 yaş sınırın altında olan çocuklarımız mevcut. Eksiklerimiz oldu geriye düştük maç içinde ama geriden gelip maç almayı her zaman başardı oyuncularımız. Son final maçında 8 sayı geriye düştük, geri dönüş yaparak 15 sayılık bir farkla şampiyon olduk. Öncelikle çocuklarımızı kutlamak istiyorum, sonra ekibim Caner Cesur, Haluk Taşkın, fizyoterapistimiz Ali Hoca kutluyorum. Yeni hedefimiz dünya şampiyonu olmak, en iyi şekilde çalışıp bu hedefe ulaşmak istiyoruz. 

3-4 YILI DOMİNE EDEBİLİRİZ
Türkiye engelli spor branşlarında büyük bir atılım yaptı bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Engelli federasyonlarında şuan 15’e yakın branşımız var, bu 15 branş içerisinde basketbol lokomotif bir spor dalı, arkasından okçuluk, atıcılık geliyor. Olimpiyatlarda büyük bir başarı elde ettik, ülkemizin yüzde 10 engelli olan ülke bu başarılar bizim için yeterli değil, ortalama 8 milyon engelli var, bu kadar potansiyeli olan bir ülkede çok daha fazla sporcunun olimpiyatlara gitmeli. Çok daha fazla engelli spora yönlendirilmeli, eskiden 25 yaşındaki bir engelliyi spora başlatabiliyordunuz. Ama şimdi tamamen sistem üzerine kurulu bir düzenimiz olması lazım. Bu başarıların devamı böyle gelir, bizde potansiyel her zaman var ama biz bu çocuklarımızı keşfedemezsek çok geç kalmış olacağız. Artık 10 yaşlarına kadar indi engelli çocukların spora başlama yaşı. Engellileri spor branşlarına yönlendirmek ve hazır hale getirmek en az 3 yılı buluyor. O 3 yıl çok önemli olduğu için ne kadar erken başlanırsa gelecek adına çok önemli adımlar atmış olursunuz. Genç milli takımlarımızda bunu hedefledik, daha genç oyunculardan takımımızı oluşturduk. Takımımızda yer alan oyuncuların birçoğu ligde oynayan oyuncular, başarıda bununda payı var. Oyuncularımız önümüzdeki 3-4 yılı domine edebilecek seviyede olabilir. Bundan sonraki jenerasyonları da yakalamamız gerekiyor, burada en büyük hedefimiz A Milli Takıma sporcu yetiştirebilmek. 

YETENEK TESTİ YAPMIYORUZ
Alt yapıda başarı elde eden birçok sporcumuz üst seviyede yetersiz kalıyor sizce bunun nedeni ne?  
Ülkemizde çocuklarımızı sadece futbolcu olarak yetiştirme mecburiyetindeymişiz gibi davranıyoruz. Yetenek seçimin de hangi sporcunun hangi alana yönleneceğini belirlemiyoruz. Çocuklarımızın özelliklerine göre yönlendirsek te aileler çocuklarını direk bir spor branşına yönlendiriliyor. Şimdi bir milyon kişiden seçtiğin sporcuyla bin kişiden seçtiğin sporcu gurubu arasında büyük fark oluyor. Biz şuan 90 kişi üzerinde seçim yapıyoruz bu sayı arttığında daha kapsamlı bir takım oluşur ve başarı A Milli Takıma yansır. Okçulukta başarılı olabilecek bir çocuk basketbol oynayabiliyor. Bunun örneği var, masa tenisinde olimpiyat şampiyonu olan Abdullah Öztürk yıllarca basketbol oynadı. U 22’de milli takımda yer aldı, daha sonra basketbolu bıraktı masa tenisine yöneldi. Masa tenisinde olimpiyat şampiyonu oldu, dünya şampiyonu oldu ve dünya sıralamasında birinci sırada. Yetenek seçimleri çocuklarımız için çok önemli, özel testler var bunları profesyonelce uygulamamız gerekiyor. Bir sporcuyu hemen bir spor dalına yönlendiriyoruz, yetenek testini yapmadan oyuncularımızı kimseye vermemek için ilgili olduğumuz spor dalına yönlendiriyoruz. Kulüplerin hepsinde birçok spor dalı yok, sadece basketbol, ampute futbol yapabiliyorlar. Her ilde atıcılık poligonu olmadığı için okçuluğa herkesi yönlendiremiyoruz. Çalışma alanları da sınırlı olduğu belirli sporlara yönlendirmek zorunda kalıyoruz sporcuları. 8 milyonda en kötü 500 sporcuyu olimpiyatlara götürüp dereceler elde etmemiz gerekiyor.

SPONSORLUKLAR SÜREKLİ DEĞİL
Maddi konuda sporcular ve kulüpler sıkıntı çekiyor mu, medya tarafından engelli sporlarına önem veriliyor mu?
Sponsorluk konusunda çok büyük sıkıntılar yaşayabiliyor kulüplerimiz. Beşiktaş, Galatasaray hariç birçok kulüp belediye katkısıyla, çevredeki iş adamların katkısıyla sponsorluk bulabiliyor. Bunun da sürekli hale gelmesi çok zor oluyor, yani bu konuda kulüplerimiz sıkıntı çekiyor. Medya yeteri kadar önem vermiyor, TRT Spor ampute futbol takımının maçlarını veriyordu bir ara ama basketbola yeteri kadar yer verilmiyor. Sadece Beşiktaş, Galatasaray maç yaptığında yayın yapılıyor. Bir şans tanınmalı takımlarımıza böylece insanlar sevip izleyebilir, ilgi duyabilir. En az hafta bir kere yayın yapabilirler.   

CUMHURBAŞKANIMIZ ARADI TEBRİK ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sizi Beştepe’ye davet etti, engelli sporuna devletimiz gereken değeri veriyor mu?
Cumhurbaşkanımız engellilere her zaman sahip çıkıyor, Başbakanlık döneminde de bizlere birçok yardımda bulundu. Engellilere tanınan hakların arttırılması, bakım masrafları birçok alanda destek verdiler bize. Sağ olsun şampiyonluktan sonra bizi genel müdürümüz, Cumhurbaşkanı Spor Başdanışmanı Hamza Yerlikaya karşıladı. Daha sonra Cumhurbaşkanımız aradı bizi tebrik etti. Bizi Beştepe’ye davet etti Cumhurbaşkanımız, önümüzdeki günlerde inşallah Cumhurbaşkanımızla da görüşeceğiz. Gençlik ve Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç engelli sporlarına büyük önem veriyor. Ama devletin yanında bu spor dalına sponsorluk ve seyirci bazında da insanlarımız sahip çıkmalı.      

UĞUR ÖĞÜT / HABERVAKTİM

                            

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.