Ebeveynler dikkat! Çocuklarınız şiddete maruz kalıyor olabilir: Akran zorbalığında artış
Okullarda gittikçe yaygınlaşan akran zorbalığına dikkat çeken Metin Pişkin, “Çocuk okulda gerek sözle şiddete gerek fiziksel şiddete maruz kalıyor. Çoğunlukla arkadaşları tarafından dışlanıyor, yalnızlaştırılıyor” dedi.
Akran zorbalığı, çoğunlukla okulda bir çocuğun kişi veya grup tarafından psikolojik, sözlü ve fiziki şiddete uğramasıdır. Okul döneminde zorbalığa uğrayan çocuklar nasıl fark edilir, hangi çocuk zorbalığa daha yatkındır, okul değiştirmek çözüm müdür tüm bu soruları cevabını sizler için Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi PDR Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve PDR Derneği Genel Başkan Vekili Metin Pişkin ile konuştuk. Konu ile alakalı konuşan Metin Pişkin, “Zorbalığa uğrayan çocuk okula gitmek istemez, çünkü korkar. Çoğu zaman utandıkları için çocuk zorbalığa uğradığını anne ve babasına söylemez” dedi.
NORMAL KABUL EDENLERDE YÜKSEK
Hangi çocukların zorbalığa daha yatkın olduğu hakkında konuşan Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi PDR Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Ve PDR Derneği Genel Başkan Vekili Metin Pişkin, “Dürtülerini kontrol etmeyi öğrenememiş yani içinden geldiği gibi, canının istediğini yapma eğilimi olan, disiplinsiz öğrenciler, başarısız öğrenciler, başarısızlığını başkasına şiddet uygulayarak dikkat çekmek isteyen öğrenciler, kendini güçlü göstermek isteyen öğrenciler, ailede de bunun normal olduğunu öğrenmiş ya da şiddete, zorbalığa, saldırganlığa uğramış kısacası bunu normal kabul eden öğrencilerin başka kişilere şiddet uygulama ihtimali daha yüksek” şeklinde konuştu.
“DEVAMSIZLIK DURUMUNA DİKKAT ETMELİ”
Ailelerin çocukların devamsızlık konusuna dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Pişkin, “Zorbalığa uğrayan çocuk okula gitmek istemez, çünkü korkar. Çoğu zaman utandıkları için çocuk zorbalığa uğradığını anne ve babasına söylemez. Çocuk genelde okula gitmek istediği zaman dışarı okula gidiyor gibi çıkar ama o süre zarfında başka yerlerde olur. Zorbalığa maruz kaldığı ortamda bulunmak istemediğinden dolayı gitmek istemez. Çünkü çocuk okulda gerek sözle şiddete gerek fiziksel şiddete maruz kalıyor. Çocuk çoğunlukla arkadaşları tarafından dışlanıyor, yalnızlaştırılıyor. Çocuklar dolaysıyla kendilerini yalnız hissettikleri yere gitmek istemiyor. Gitmediği zamanda devamsızlık oranında ciddi bir artış oluyor. Devamsızlığa bağlı olarak, okul başarısında bir düşüş yaşanıyor. O yüzden anne babalar çocukların devamsızlık durumlarına dikkat etmeli. Okula gitmeyi istemiyorsa bunun arkasındaki sebebi araştırmak lazım. Çünkü okul sevimli bir yer olduğu zaman çocuklar güle oynaya gider” ifadelerini kullandı.
YETİŞKİN DENETİMİ ÖNEMLİ
Yetişkin denetimini yapmanın ve öğrencileri dinlemenin oldukça önemli olduğunu dile getiren Pişkin, “Genel olarak zorbalık dünyada olduğu gibi Türkiye'nin de bir problemi. Yani Türkiye'ye özgü bir problem değil. Akran zorbalığı hemen hemen her ülkede oldukça yaygın. Sayısı oldukça yüksek olmasına rağmen çoğu zaman fark etmiyoruz. Özellikle öğretmenler fark etmiyor. Öğretmenlere soruyoruz, sınıfta zorbalık yok diyorlar. Öğrenciye sorduğumuz zaman enteresan bir biçimde sınıfta hatta zaman zamanda ders esnasında uğradıklarını söylüyorlar. Neden öğretmenler bunun farkında değil konusuna gelecek olursak teneffüs olduğu zaman öğretmenler sınıfta olmadığından dolayı öğrenciye yönelik yapılan zorbalığı görmüyorlar. O yüzden muhakkak hani yetişkin denetimini yapmak, öğrencileri dinlemek lazım. Nasıl şiddet, zorbalık, saldırganlık toplumsal bir problemse bunun pek çok sebebi varsa arkasında pek çok dinamiği varsa baş etmek için de kilit rolde okul psikolojik danışmanları vardır” sözlerini kullandı.
“OKUL DEĞİŞTİRMEK ÇÖZÜM OLMAYABİLİR”
Okulu değiştirmenin her zaman çözüm olmadığını vurgulayan Pişkin, “Okul değiştirmek ilk etapta bir çözüm olmayabilir. Bu konuda mücadele etmeli. Okul psikolojik danışmanından yardım istenmeli. Yani okul o çocuğu korumalı. Eğer orada zorbalar varsa bu çocuğu kurtarabiliriz. Okul değiştirdiği zaman başka bir çocuğa aynı şey yaşanabilir. Ama diğer bütün seçenekler işe yaramıyorsa biz hala o çocuğu koruyamıyorsak Bir seçenek olarak okul değiştirilebilir. Ama unutmayalım hani fiziksel yüz yüze zorbalıkta bu olabiliyor. Ama bunun siber tarafında hani sınır tanımıyor sonuçta” dedi.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN DESTEĞİ ŞART
Zorbalığa uğrayan çocuğun okulda bulunan psikolojik danışmandan destek almasını gerektiğini belirten Pişkin, “Çocukların yetişkinlerden özellikle de okul psikolojik danışmanından yardım istemeleri lazım. Bu konuda gerekli tedbirler alınması için oldukça önemli. Onun ötesinde kendini koruyabilecek, hakkını koruyabilecek şekilde güçlenmesi lazım. Okul psikolojik danışmanları zaten bunun için vardır. Onu güçlendirmek, onu korumak, okulda daha güzel bir atmosfer yaratmak için bulunur. Çocukların muhakkak yardım almaları lazım. Arkadaş grubuna dahil olmak, sosyal becerilerini geliştirmek de çok faydalı olabiliyor.
Çünkü zorbalar genellikle yalnız, dışlanmış sosyal becerileri gelişmemiş, arkadaş edinemeyen o yalnız çocukları seçerler. O yüzden bu çocukların bu becerilerini geliştirdiğimiz zaman mağdur olmaktan kurtulabilirler. Biz okulda çocukların işte akademik gelişimi, sosyal gelişimi, kişilik gelişimine yardım etmeliyiz. Çocuğu güçlendirmemiz lazım. Zorbalara hayır diyebilmesi lazım. Yetişkinlerden yardım istemesi lazım. Arkadaşlarından yardım istemesi lazım. Okul yöneticisine, okul psikolojik danışmana, öğretmene gitmesi lazım. Çünkü zorbalar şikâyet etmek ispiyonculuktur diye bir kültür yaydıkları için çoğu öğrenci zorbalığa uğramasına rağmen şikâyet etmekten çekinir” ifadelerine yer verdi.
Rüveyda Aslıipek/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.